Jüpiter ve Uranüs 2010 yılında Koç burcunda yaptıkları kavuşum ile kendi aralarında başlayan yeni döngünün oluşturduğu karşıt açı fazının son istasyonunu gerçekleştirmekteler. İki gezegen arasındaki bu açı 28 Eylül Perşembe günü kesinleşiyor olacak. Jüpiter ve Uranüs döngüleri, Jüpiter’in ifadesinde olan konular üzerinde bireyleşme, özgürleşme, yeniden şekillenme etkisi getirmek üzere çalışmakta olur. İnanmak, düşünmek, fikir yürütmek ve evrensel prensipler üretmek ile ilgi olan Jüpiter’in, Uranüs ile oluşturduğu kontaklar, bu noktalar üzerine yansıtılan önemli değişim enerjilerini taşımakta olurlar.
Döngü içerisinde, Uranüs’ün barındırdığı değişim enerjisi, Jüpiter’in yaratıcılığında olan dini, ahlaki, felsefi, hukuki inançlar üzerine bir nevi aydınlanma enerjisi getirmek amacı ile hareket etmekte. Bu iki gezegenin arasındaki oluşan döngüyü tüm bu dini, fikirsel, inançsal, hukuksal olarak oluşturulmuş, süregelen prensipler üzerinde yenilik getirme, geleceğe yönlendirme, aydınlanma enerjisi olarak tanımlayabiliriz.
İki gezegenin 2016 yılının son ayında yaptıkları karşıt açı yine iki gezegeninde retro hareketleri sayesinde içinde bulunduğumuz 2017 yılının Mart ve Eylül aylarında tekrarlamakta. 2017 yılının en önemli gezegen hareketlerinden birini oluşturan Jüpiter, Uranüs karşıtlığı, özellikle bahsettiğimiz inançsal, fikirsel, hukuksal konular, kurumlar, kişiler ve olgular üzerinde oluşacak olan kutupsallaşma, zıtlaşma enerjisini taşımaktaydı. Jüpiter, Uranüs’ün karşıt açısına ilerlediğinde Terazi Burcunda hareket etmekte ve Terazi burcunun ifadesinde olan ilişkilerde uyum, uzlaşma, gerek kişiler arası gerek devletler arası diplomasi, hukuksal ve adaletsel sistemler üzerine ilerleme, gelişme, büyüme, gerçekleri arama ve yeni sistemler kurma isteğini taşımaktaydı.
Kutupsallık oluşturan iki karşıt enerjinin ortaya çıkarmak istediği en önemli faktör büyük oranda farkındalık yaratmak, denge kurmak, bilinci yükseltmek amacı yönünde çalışan enerjileri içerir. Uranüs’ün aydınlanma sağlayıcı unsurları ile Jüpiter’in soyutsal, inançsal, ideolojik zihninin arasında oluşan iki uçlu gerilim bu bahsettiğimiz olgular üzerinde değişim dürtüsünü yaratarak, bilinç geliştirmek, denge kurmak, bireylilik, özgürlük esasının gerekliliğini üzerine oluşacak aydınlanmayı sağlamaya yönelik enerjileri içermekteydi. Açının doğası gereği gelişen koşullar Uranüs’ün yenilik, değişim yaratmak için kullanagelir olduğu, isyankar, sıradışı, ani, sarsıcı, kaos yaratma yanlısı hareket tarzı ile şekillenerek, asıl altta yatan isteklerin inançsal özgürlük olduğu, ideolojik kökenli arayışların öne çıktığı olayların en büyük göstergesi halini aldı.
Döngünün karşıt fazı kendini gerçekleştirmekte, iki gezegenin toplumsal bilinç üzerine yarattığı etki gittikçe kendini göstermeye, açığa çıkmaya başlayacak. Umarım eşitlikçi bireylilik anlayışının farkındalığı ile aydınlanan bir toplum anlayışı kazanmış olmaktayız.
Dilâra B.Efeoğlu