Türkiye açısından önemli gezegen geçişleri, dikkat çeken zamanlar

2017 yılının son günlerinde Oğlak burcu ilerleyişine başlayan Satürn, otorite, disiplin, düzen, sağlamlaştırma, yapı oluşturma ve varolan yapıyı koruma temelli ifadeleri ile ülkemiz natal haritasının 7. ev aksına doğru ilerlemekte. Haritanın en önemli noktalarından biri olan Alçalan noktasına doğru yaklaşmakta olan Satürn, 8 Mart 2018 günü bu noktaya varacak ve üke natal haritasının yükselen noktasına karşıtlık yapmakta olacak. Bu durum, 7. evde ilerlemeye başlayan Satürn’ün, Türkiye natal haritasının 1. evi karşısında hareket ediyor olduğu anlamına gelir ki bu da; bir bütün olarak bizi, ülkemizi, halkın, toplumun, ulusun tümünü etkileyen zorlayıcı şartlara dair bir gösterge oluşmakta anlamı taşır. Transit Satürn’ün bu burçta bir önceki ilerleyişi 1989- 91 yılları arasına rastgelmekte. Kaynaklarda bu dönemi ülkemiz açısından 1988 – 89 – 90 ekonomik krizlerin dönemi olarak görmekteyiz. Yine 1. Körfez Savaşı olarak geçen kriz Türkiye açısından geleceğe taşınacak olan ekonomik ve siyasi sorunlara yol açan bir dönemi oluşturmaktaydı.

Satürn Oğlak burcunda kendi evinde, güçlü yerleşimde, söz hakkına, yaptırım gücüne sahip yerleşimde ve bu nitelikleri ile birlikte Türkiye natal haritasının 7. 8. 9. Evlerinin yöneticisi durumunda. Ülkenin diğer kişiler (diğer ülkeler) ile olan siyasi, politik, ekonomik bağlantılarını yöneten gezegen konumunda ve bu durum dengeler açısından baktığımızda güç açısından ülkenin iyi yada kötü karşısında duran ülkeleri güçlendiren bir konum yaratmakta. Bu bizi diğer ülkeler ile karşı karşıya bırakan yada başka ülkelerin siyasi, politik, ekonomik koşulları çizmesi zorunluluğu ile çatışma içine sokabilir.

Ve gökyüzünde transit Satürn şimdilerde ülkemiz haritasının 7. ev aksına doğru ilerleyişini natal Türkiye haritasının 4. Ev gezegeni olan Terazi burcunda yerleşmiş Mars ile kare açı yaparak sürdürmekte. İçinde bulunduğumuz şu dönem açının etkisini aktif olarak ülkece yaşamaktayız. Türkiye natal haritasında Mars, vatanı, ülke topraklarını, sınırlarını ve ülke yönetimine muhalefet edenlerin göstergesi olan bir evde yerleşmiş şekliyle bu alanların mücadeleye, savunmaya her daim açık olan enerjisi ile aktif en önemli alanlar olduğunu göstermekte. Ülkemizin topraklarını koruma mücadelesinin çok sık gündeme gelebilecek olduğuna işaret eden haritada bu yerleşim aynı zamanda ülkenin dışarıdan gelebilecek saldırı, tehdit gibi muhalif güçlerin baskısı altında olacağına açıklık sergilediğine işaret etmekte.

Transit Satürn’ün baskılayan, sınırlandıran, mecbur bırakan, kendi isteklerinde despotlaşabilen etkisi Mars’ın üzerinde önemli bir gerilim yaratmakta. Bir 4. ev konusu olan yeraltı kaynakları, toprak kaynaklı işler ve sektörler üzerinde Satürn’ün despotik ve disipline edici etkisinin önümüzdeki uzun vadeli dönem içinde emlak, inşaat gibi sektörel olarak görülebilecek olacağı muhakkak. Transit Satürn ilk olarak natal Mars ile olan kare açısını 2 Mart 2018 günü gerçekleştiriyor olacak. Sonrasında 19 Nisan günü retro hareketine başlayacak olan Satürn, 6 Haziran 2018 ve 27 Kasım 2018 tarihlerinde bu zorlayıcı açıyı tekrarlayacak ve sonrasında önümüzdeki 2 yıldan daha uzunca bir süreyi geçireceği 7. ev ilerleyişine başlayacak.

Astrolojide Satürn ve Mars iki kötücül gezegen olarak geçmekte. Bu iki kötücül etkileri ile iki gezegen gökyüzünde 2 Nisan 2018 günü kavuşum yapıyor olacaklar. İki gezegenin kavuşumu ülkemiz natal haritasının 7. ev aksı üzerinde oluşmakta ve oldukça gerilime açık enerjiler yaratmakta. İki transit gezegenin kavuşumu yine natal Mars üzerinde oldukça ciddi tetikleyici etki yaratıyor olacak. 19 Nisan günü retro hareketine başlayacak olan Satürn böylece natal Mars üzerinde uzun soluklu etki yaratıyor olacak. Satürn’ün ileri hareketine dönüş tarihi Eylül ayında olacak. Kasım ayı içerisinde tekrarlayacak olan açı sonrası Satürn, ülkemiz natal haritasının Pluto’suna karşıtlık yaparak (2019 ilk ayları) ilerlemekte olacak. Umalım ki Satürn’ün beklediği bilgece düzeni güzelliklerle oluşturabilen davranış sergilesin tüm dünya…

Sevgi ile,
Dilâra B. Efeoğlu 9.2.2018