Kendi hayatlarımıza dönüp baktığımızda; özgürleşme, bağımsızlaşma, yenilenme gerekliliği duyduğumuz, “eski ben” ile “yeni ben” arasında değişim göstermeye bizi zorlayan, benliğimizde mücadele, cesaret ve varolma güdüsünü ortaya çıkaran etkilerin ortaya çıkmaya başladığını fark ettiğimiz anda arka planda ama en baş rolde Uranüs’ü görebilme potansiyelimiz çok yüksektir.
-Bilinçli ya da bilinç dışı-
-Farkındalıklı ya da dürtüsel-
deneyimler ile Uranüs kendini ifade ederken, değişim, yenileşme, özgürleşme ve aydınlanma enerjisi yaratır.
BİREYCİ felsefi görüşü dünya üzerine enkarne etmek Uranüs’ü tanımlar.
Retro (geri) hareketinde olan Uranüs, kendi doğasına has -özgün- eksantrikliğini huzursuz ve yabanileşmiş bir doğa ile sergilemeye başlar.
Bu şimdilerde özellikle Boğa, Aslan, Akrep ve Kova burcunun 2 derece ila 7 derece arasında Güneş’i yada diğer gezegenleri olan haritalarda çok daha etkilerini görünür kılacak.
Değişime direnç göstermiş olduğumuz bir noktada karşımıza yeniden çıkan ve bu sefer çok daha zorlayıcı, mecbur bırakan, izin istemeyen, kaos yaratan, gergin, elektriksel enerjisi güçlü ortamlar içinde kendimizi buluyor olduğumuzda yine arka planda Uranüs olduğunu hatırlamamız gerekmekte.
Uranüs’ün yol açmak istediği değişimi anlamak onun ortaya çıkardığı kaotik ortamı yönetebilmenin belki de tek şansı halini alabilir. Bireysel olarak Uranüs, Neptün ve Pluto gezegenlerinin etkilerini kişisel düzeyde fark etmek, çözümleyebilmek ve yönetebilmek zorlu süreçler gerektirmektedir.
Uranüs’ün retro hareket edeceği süre boyunca güven ihtiyacımızı karşılayan en önemli unsur halini alan sabitlik ihtiyacımızın sarsılmasına izin vermek,
bazı şeylerin dağılmasının korkusunun getirdiği geçmişe yapışma yada içinde bulunulan koşullara yapışma psikolojisinden sıyrılmak,
Yeniliklere ve değişimlere karşı dürtüsel bir karşı çıkış refleksi geliştirmek yerine;
akışta kalmaya ve sezgilerimizin izini takip etmeye gönüllü olmak hayatlarımızda yepyeni bakış açıları ve yepyeni kazanımlar getirecektir.
Değişmeye ve değiştirmeye cesaret etmek,
Sabitliğin durağan ve güvenli saydığın limanından,
Açık denizlere yelken açmak demek,
Fırtınalara ve dibi boylamalara aldırmadan,
Hep ileri giderek,
Yeni denizler, yeni kıtalar keşfetmek gerek…
Diyesim tuttu, dedim paylaşımınızdan esinlenerek…
BeğenLiked by 1 kişi