21 Ağustos Pazartesi Aslan Burcunda Tam Güneş Tutulması

14bdb7094b293ed530f9a5caeba9b42c.jpg

“Şimdi değilse ne zaman”

21 Ağustos Pazartesi Aslan Burcunda Tam Güneş Tutulması

Tutulmanın barındırdığı ateş enerjisinin güç, cesaret, güven yaratıcı olasılıklarını hayatlarımıza pozitifsel olarak çekebildiğimizde oldukça yüksek ivme kazandıracak enerjilerin hakimiyeti oluşmakta gökyüzünde. İşte bu yüzden ben bu tutulma için “şimdi değilse ne zaman” diyorum ve hedefleri, projeleri ortaya koymanın zamanı olarak değerlendiriyorum. Dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var tabii, gökyüzünde retro gezegenlerin fazla sayıda oluşu ele alınan konularda, tasarılarda iyi düşünülmesi gerekliliğini göstermekte. Sürekliliğinin sağlanabileceği projelere giriyor olmak adına iyi düşünülerek başlanılan girişimlerin başarılı sonuçlar getirmesi mümkün. İşin püf noktası, Aslan burcunun taşıdığı kral kimliğine bürünürken, aşırı hırs, kibir, gösteriş yada gereksiz cesaret gösterilerine girmekten, gücü yıkıcı olarak kullanıyor olmaktan özellikle uzak durmakta. Bu tutulmanın izlerini bulmak için hayatlarınızda 18 yıl önceye uzanıp hatırlamaya çalışığınızda benzer etkiler ile karşılaşma olası var ancak tamamı tamına aynı durumların gelişmesini beklememek lazım, gezegen dizilimleri her zaman için farklılık yaratırlar. 21 Ağustos günü Aslan Burcunda gerçekleşecek olan tutulmanın gerek kişisel gerek ülkemiz ve gerek tutulmanın en çok etkisinde kalacak bölge olan ABD üzerinde ne yönde gelişmeler yaratabileceği üzerine ayrıntılı ve çok daha fazla açıklayıcı bilgi için Haberuçur yayıncılık, sevgili Şükriye Özgül’ün benimle yapmış olduğu röportajın tamamına bu link ile ulaşabilirsiniz.
https://haberucur.blogspot.com.tr

Aslan Burcu

907ccdbb5e916e618666883d3d99efa6.jpg

“Yaşa! Ve ölmenin cesaret gerektiren bir şey olduğunu düşünme. Cesaret gerektiren tek şey, doyasıya yaşamaktır; başka bir cesaret yoktur.”

Aslan burcu enerjisi içeren bu ifadeyi Osho’nun yazılarından alıntıladım. Güneş Aslan burcundayken ve gökyüzü Aslan burcu vurgusu taşırken bu burç hakkında yorumuma vermiş olduğum link ile ulaşabilirsiniz  https://dilaraefeoglu.wordpress.com/…/…/aslan-burcu/    

 

 

YİN YANG

 

678fba3c90b6a76f0b008d74b7b25f43-jpgyinyang

Evrendeki her şey tek bir ilkede iki enerjisel gücün birbirleri ile döngüselliğinin sürekliliğinde oluşur. Yin ve Yang. Aralarında kutupsallık ilişkisi olan bu iki yaratıcı enerji her an kendi içlerinde etkileşim ve dönüşüm hali ile yaratımsal enerjinin kaynağını oluştururlar. Yin içinde Yang, Yang içinde Yin vardır. Çin filozofu Lao Tzu, “Tek başına bir Yin doğamaz ve tek başına bir Yang büyüyemez.” demiştir.

Yin, enerjinin dişil olan kutbunu, Yang ise eril kutbunu üzerinde taşır.
Yin; pasif, edilgen, yumuşak, soğuk, kış, nemli, tepkisel, ölüm, gece, karanlık, sağ beyin, negatif, ay, içsel,
Yang; aktif, etken, sert, sıcak, yaz, kuru, etkisel, yaşam, gündüz, aydınlık, sol beyin, pozitif, güneş, dışsal,
kavramları ile tanımlanan niteliksel türde enerjilerdir.

Böylelikle, dişil kutup olan Yin; içe dönük, duyguların yöneliminde, durağan, koruyucu, besleyici, birleştiren, bütünleştiren unsurlara sahip olan enerjilerin, eril kutup olan Yang ise dışa dönük, ayırıcı, hareket içeren, aktif, mantıksal, yönetimsel, eylemsel unsurlara sahip olan enerjilerin meydana getirdiği biçim ve davranış modellerini açığa çıkarırlar.

Koç, İkizler, Aslan, Terazi, Yay, Kova burçları Yang (eril) enerjiler taşıyan, Boğa, Yengeç, Başak, Akrep, Oğlak, Balık Yin (dişil) enerjiler taşıyan burçlardır.

Herbirimiz kendi içinde yaratılışın özü olan bu iki enerjinin özütünü taşırız. Birbiri ile zıt olan bu nitelikler birbirlerini bütünleyen iki unsur olarak mükemmel tamamlanmanın sürekliliğini ve dengesini oluştururlar. Kişinin yaratılışı hakkında bir kaynak olan astroloji bu iki enerjinin döngüselliğini ve niteliklerini yansıtan bir ilimdir. Yaşam içerisinde kişinin dişil ve eril yönlerini benimsemesi, bütünleşmesi, kendi doğasını anlaması karşıtlıkların birbirine dönüşmesini ve aslolan dengenin oluşmasını sağlayacaktır.

Yin ve Yang evrende her oluşun 4 temel element ile varolduğunu söyler. Bu 4 element, Ateş, Hava, Su ve Toprak, yin-yang enerjisinin dönüşümsel niteliklerini taşıyan unsurlar olarak döngüsel süreci oluştururlar. Su ve Toprak, Yin enerjisinin özelliklerine, Ateş ve Hava, Yang enerjisinin özelliklerine sahip olan elementlerdir. Burçlar olarak baktığımızda;

Koç, Aslan, Yay, Ateş Elementi
Boğa, Başak, Oğlak, Toprak Elementi
İkizler, Terazi, Kova, Hava Elementi
Yengeç, Akrep, Balık, Su elementi nitelikleri taşıyan burçlardır.

Konfüçyüs, ülkesi olan Çin eski kaynak ve geleneklerini de birleştirerek ortaya koyduğu evrenin yaratışı ile ilgili felsefesinde Yin ve Yang unsurlarını temel almış, tüm bu unsurların arasında sağlanacak olan dengenin önemini vurgulayan bir görüş ile en doğru, en esas olanın orta yoldan gitmek olduğunu vurgulamıştır.

Kadim Çin felsefesinde, bazı antik uygarlıklar ve mitolojide dört elementin dışında bir 5. element olduğundan bahsedilir. Çin felsefesinde Odun elementi olarak tanımlanan 5. element, Yunan filozof Plato’ya göre ether (aether) unsur taşıyan süptil halde olan, diğer elementlerden farklılık gösteren unsur olarak nitelendirilmiştir. Platon’un öğrencisi, Aristo’da öğretilerinde 5. unsur üzerinde durmuş yalnız o öğretmeni Platon’dan faklı olarak 5.elementi, insanın 5 duyu organı ile algılanmasının mümkün olmadığı ve diğer 4 element üzerinde yetkin olan unsur olarak nitelemiştir. Hint kaynaklı öğretilerde Akaşa adı ile geçen 5. unsur, ezoterik ve teozofist kaynaklarda beden ile ruh arasında bağsal varolan süptil halde bulunan ve yaratılışın ilk maddesi olarak değerlendirilmektedir.

Taoistler’e göre bir tepenin Güneş’e bakan yüzü Yang, gölgede kalan yüzü Yin’dir. ŞİFA SANATLARI kitabının yazarı Fu Wei Zhong;
‘’Yin ve Yang birbirlerini etkileyip birleştiğinde, yaratım ve üretimi ortaya çıkarırlar. Birbirlerini itip ayrıldıklarında, değişim ve dönüşümü yaratırlar. Yang’ın içinde yin, yin’in içinde yang vardır. Yin ve yang arasındaki karşılıklı sarılma sonsuza dek devam eder.’’ der ve
‘’Doğayı ne kadar mükemmel tarif ettiğini göz önünde bulundurduğumuzda, bu kavramın derin anlamı sonsuza dek yaşayacaktır.’’ diyerek insanın bakış açısını Yin Yang doğasının ahengine çevirmeyi amaçlar.

Dilâra B. Efeoğlu

.

 

Faydalanılan bazı kaynaklar:

http://dusundurensozler.blogspot.com.tr/2008/10/konfys-ve-konfyslk-1.html
Tao felsefesi, http://www.halukberkmen.net/pdf/86.pdf

Mars, Yay burcunda

Mars, Yay burcunda
İlkelerin, fikir ve inançların öne çıkartılmış olduğu bir hayat anlayışı,
En genel anlamda hayatta kalma güdüsünün temel prensibini, kişinin varlığını ortaya koyma niteliğini ifade eden gezegen Mars, irade, cesaret, mücadele, eylem ve fiziksel enerjinin temsilcisidir.
6 Mart Pazar günü Mars kendi doğasına çok uygun bir ateş elementi burç olan Yay burcuna geçiş yapıyor olacak.

kozmos1
Mars’ın ilkelerin, fikir ve inançların öne çıkartılmış olduğu bir hayat anlayışını ifade eden Yay burcuna geçişiyle birlikte; artan özgürlük ihtiyacı, aktif, dışa dönük, kendini dolaysız ifade ediş şekli ile beliren davranış biçimleri hayatımızda etkin olacaktır.
Fiziksel ve içsel enerjinin artışı ile öne çıkan, cesur ve atılgan tavırlar içine girebilir, inançlarımız, fikirlerimiz ve kendi erdem anlayışımız doğrultusunda atak hareketler alıyor olabileceğiz. Ülkemiz açısından baktığımızda, uluslararası ilişkiler, hukuksal ve eğitimsel konular, kamusal çalışma alanları ve çalışanları , güvenlik güçleri ve teşkilatları ile ilgili konularla ilişkili olacağını söyleyebiliriz. Mars’ın bu burçta iken yapacak olduğu gerilimli açılar, sert, tartışma, çatışma içeren olaylara yol açabilir.
16 Nisan Cumartesi- 1 Temmuz Cuma, Mars Retrosu
6 Mart’da Yay burcuna geçiş yapan Mars yine bu burçta 16 Nisan Cumartesi 76 gün sürecek olan retro hareketine başlayacak. 27 Mayıs-1 Temmuz arasında Akrep burcuna dönüş yapan Mars, 1 Temmuz Cuma günü düz hareketine başlayacak. 3 Ağustos Çarşamba günü tekrar Yay burcunda hareketine başlayan Mars 27 Eylül Salı günü Oğlak burcuna geçiyor olacak.
Mars’ın retroya girdiği tarihler aralığında ise uluslararası konular, hukuksal ve eğitimsel alanlar ilgili yanlış anlamalar, anlaşılmalar ile ilgili sorunlar, inaçsal ve fikirsel agresif ve dar bakış açısı ile yaklaşımlar ve fiziksel enerjinin düşüklük gösterebileceğinden enerji gerektiren işlerde (örneğin sportif faliyetler) daha fazla dikkat göstermemiz faydamıza olabilir.
Dilâra Başar Efeoğlu

 

%d blogcu bunu beğendi: