URANÜS BOĞA BURCUNDA

Masaüstü.jpg

Kanıksanmış, kemikleşmiş, standart halini almış her tür yapı Uranüs tarafından bozguna uğratılmak, çözülmek, dağıtılmak, parçalanmak suretiyle biçim ve form değiştirirler. URANÜS en genel ama en temel anlamında değişim enerjisi demektir. Burada ifade edilen değişim enerjisini; kolektif etkilere sahip olan, tümü birden kapsamaya yönelmiş, baskın bir güç ve karşı konulamaz yenilikçilik, farklılık ve bağımsızlık anlayışı oluşturmakta olur.

Uzun soluklu bir süreci kapsayacak olan URANÜS’ün Boğa burcu ilerleyişi süresince bir çok realite üzerine yansıyacak değişim ve farklılaşım enerjisi, kolektiften bilinçlere doğru akan AYDINLANMA ENERJİSİ ‘nin bilinçsel faktörlerini ortaya çıkarmanın unsurlarını taşımakta olacak.

Sağlamcılık, güvenli alan ve sistem yaratma güdüsü çok güçlü olan Boğa Burcunun temsil ettiği bu güdü şimdi Uranüs’ün bilinen modellerin dışına çıkartma, bireyleştirme, bağımsızlaştırma, yenileştirme güdüsü ile şekillenmekte. Burada bahsedilen değişim, geleceğe yönelmiş dürtülerin açığa çıkardığı bilinçsel bir dönüşmün dünyasal yaşam modeline yansıyan değişimleri olarak kendini göstermekte olacak. Oluşagelecek değişimler sarsıcı, şok edici, çalkantı yaratıcı durumlar ile kendini gerçekleştirebilecek olmaya yatkın enerjiler barındırmakta olabilir.

Bir toprak elementi olan Boğa Burcunda Uranüs ilerleyişinin zaman içine yayılmış sürecine yönelik etkilerine baktığımızda;

Toprak, topraksal kaynaklar, topraksal düzen ve sistemler Uranüs’ün değişim yaratıcı etkisini görebileceğimiz alanların başında geliyor olacaklar. Yeraltı kaynaklarına olan bakış açısında oluşabilecek değişim ile birlikte yerüstü kaynaklarına olan bakış açısı da değişim enerjisinin daha geleceğe yönelmiş, yenilikçi, reformist bakış açısının içinde yer alıyor olacaklar.
Yeraltı kaynaklarının bir türü olan ‘yenilenemez enerji kaynakları’ ile bir diğer türü olan ‘yenilenebilir enerji kaynakları’ URANÜS, Boğa Burcu geçişi ile birlikte, hem teknolojik gelişmeleri hem bu alana yönelik biçimsel hem de zihinsel değişimleri barındıran alanlar olacaklar. Madencilik, yeraltı zenginlikleri ile birlikte yenilenemez enerji kaynakları olan Kömür, Petrol, Doğalgaz ve Nükleer enerji santralleri üzerinde görebileceğimiz bir vurgu oluşmakta olacak. Burada Uranüs’ün Boğa Burcu yerleşimi enerji kaynağı olarak kullanılabilecek teknolojiler üzerinde de önemli değişimler getirmekte olabilecek.
Nükleer enerji santralleri oluşturmak, yeni enerji kaynaklarına yönelmenin bir getirisi olarak hayatımıza daha çok girebilecek olacağı gibi Uranüs’ün devrimci zihinsel süreci, enerjisel kaynaklar üzerinde bilinen modellerin dışına çıkarmak, bilinen modellerden özgürleştirmek, yenilikçi olanı geliştirmek üzerine bir prensip edindirme anlayışı ile yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlenme çağrısını ve etkisini arttırmakta olacak.
Güneş enerjisi, Rüzgar enerjisi, Jeotermal enerji, Dalga enerjisi, Biyokütle enerjisi ‘yenilenebilir enerji kaynakları’ olarak Uranüs’ün taşıdığı bu yenilikçi, devrimci prensibin ortaya çıkarabilecek olduğu farklılaşmış enerji kaynakları halini alıyor olabilecekler. Yenilenebilir enerji kaynakları olarak adlandırılan bu tür enerjisel kaynaklar alanında ortaya çıkacak olan değişim, bilinçsel bir dönüşüm modelini simgelemekte. Eski ve miladını doldurmuş kaynak üretimleri yerine yeni ve geleceğe yönelmiş yaşamsal kaynak üretimi fikri ön plana çıkıyor olabilecek.
Uranüs, Boğa burcu geçişi, yine topraksal kaynak ifadesi taşıyan inşaat ve inşaat yapım sektörüne yönelik farklılaşan, varolan üzerine hızlı bir değişim enerjisi taşıyan etkileri ile karşılaşabilecek olacağımız bir süreç. Bina, ev, yapı, emlak sistemleri üzerine gelen yenilikçi bir bakış açısı ile birlikte bu alan ve sektörler önemli sistemsel değişim gerekliliği içine girecek olabilirler.
Yeraltı hareketlenmeleri ile bağlantılı Uranüs Boğa burcu geçişi, yeraltı sismik hareketlenmesine yol açabilecek, artabilecek büyük çaplı depremlerin sayısı ve yine yeraltı sismik hareketlemeleri ile bağlantılı olabilecek yanardağ patlamalarını tetikleyecek etkilere de işaret ediyor olabilmekte.

Bir diğer yaşamsal kaynağımız olan gıda ve beslenmeye dair alanlar, Uranüs, Boğa burcu geçişinin yaratacağı değişime yönelik etkisinin yansıma bulabileceği saha halini alacak olabilecekler. Gıda elde edinimi ve seçilen beslenme modeline yönelik oluşabilecek farklılaşım yine eskimiş modellerden farklı, yenilikçi bir tarz taşımakta olacak. “Fayda- Zarar” prensibinin gıda seçiminde öne çıkacak oluşu ile birlikte, yeni beslenme modelleri oluşabiliyor olacak. Bu modellerin en başında Vegan ve Vejetaryen beslenme modeli olan bitkisel kaynaklı beslenme bilinci yayılma alanını oldukça yüksek seviyelere taşıyabilecek.

Boğa Burcunun ifadesinde olan güvenlik oluşturma ve sağlamcılık anlayışının getirisi olan maddesel kazanımları ifade eden iş dünyası, para, para yönetimi, kapital sistem,finans dünyası bu geçişin yaratacağı etkilere açık halde olacak bir diğer alanlar. İş ve çalışma modelleri, para kazanma ve para kaynağı oluşturma modelleri, para birimleri oluşabilecek değişim enerjiisinin yol açıcı, faklılaştırıcı ve bağımsızlaştırıcı etkileri ile yeniden şekillenmekte olan alanlar ve sistemler halini alabilecekler. Uranüs, Boğa geçişi bilenen ekonomik sistemlerin, düzenlerin yada kapitalist modellerin eskisinden faklılaştığı, yeni bir çehre ve yeni bir anlayış kazanmaya doğru değişime uğradığı bir süreç halini alabilir olacak.

Uranüs’ün uzun soluklu Boğa Burcu yolculuğuna geçiş sürecine gezegensel hareket tarihleri olarak baktığımızda;
15 Mayıs 2018 Salı günü Boğa Burcuna geçiş
6 Ağustos 2018 Pazartesi günü Retro (geri) hareketine başlangıç
6 Kasım 2018 Salı günü Koç Burcuna geri dönüşü
8 Ocak 2019 Salı günü Koç Burcunun 28. derecesinde ileri harekete başlangıç
6 Mart 2019 Çarşamba günü retro sonrası Boğa ilerleyişine başlangıç
26 Nisan 2026 Pazar günü İkizler Burcuna geçiş

Dilâra B. Efeoğlu 3.5.2018
ASA, APAI Astrologer

 

 

Akrep burcunda Dolunay, 11 Mayıs Perşembe (00:42)

 

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Akrep burcunda Ay, Boğa burcunda Güneş, Su ve Toprak, Duygular ve Gerçekler. İki zıt kutup içinde iki güç, ya el ele verip birbirini besleyerek büyütecek ya da birinin yoğunluğunda diğerinin gücü yok olacak.

Akrep burcunda Dolunay, 11 Mayıs Perşembe (00:42)

Akrep Burcunun 20.24′ derecesinde duygularının, tutkularının yoğunluğu ile karşılaştıracak olan Dolunay enerjisi, kişiyi karanlık ve gölgede tuttuğu arzuları ile de yüzleştirecek güçte etkiler taşımakta. Dolunay enerjisi, güçlü bir farkındalık sağlama enerjisi ile yüklüdür. Bu dolunay, Su ve Toprak’ın birbiri ile olan karşılaşısı, dolayısıyla duygular ve gerçeklerin üzerine kurulacak denge ihtiyacını imgelemekte. İçinde bulunduğumuz günden itibaren etkisini hissetmeye başladığımız bu enerji 25 Mayıs’a değin sürmekte olacak.

Dolunay enerjisine doğru yaklaştıkça artan bir şekilde, derin duygular, duygusal özlemler, Akrep burcu ile birlikte; artan yoğunluk ve tutku ile şiddetli bir hissediş halini almakta. 26 Nisan’da Boğa burcunda oluşan Yeniay’dan bu yana doğru baktığımızda, sahip olma, güven ve gerçeklik arayışı içinde başlamış olan her bir düzenin olduğu hali ile sürmeden önce duyguların, arzuların sınamasından geçecek olduğu muhakkak. Akrep burcunda Ay, Boğa burcunda Güneş, Su ve Toprak, duygular ve gerçekler. İki zıt kutup içinde iki güç, ya el ele verip birbirini besleyerek büyütecek ya da birinin yoğunluğunda diğerinin gücü yok olacak. İhtiyaçlar ve istekler üzerinde kurulacak olan bakış açısı aynı anda hem gerçekçi hemde duygular ile harmanlanabildiğinde bu karşıtlık en verimli sonuçların ortaya çıkarabileceği bütünlüğü tarif eder. Ay, dolunay esnasında Zuben Elschemali sabit yıldızı ile kavuşum içersinde. Başarı ve iyi şans ile ilişkilendirilen bu sabit yıldız kişinin ruhsal güçlerini uyandıran, spiritüel istekler veren etkisi ile bilinmekte. (Tetrabıblos I, çev.D. Yılmazer)

Ay, bulunduğu dereceden Pluto ile altmışlık açı yapmakta. Pluto’dan gelen bu açı, Dolunay’ın farkındalık sağlama enerjisini destekler nitelikte. Duygular, hayaller ve gerçekler arasında denge sağlayabiliyor olmanın fırsat ve kolaylıkları ile karşılaştırabilecek olan Pluto, içsel bir dönüşümünde habercisi. Zuben Elschemali yıldızı etkileri ile birlikte Dolunay’ın soyut gerçekler ile somut gerçekler arasında kurulacak olan dengeye ihtiyaç hissettirdiğini söyleyebiliriz.

Ülkemiz natal haritasının 5. evinde gerçekleşen Dolunay, bu evin ifadesinde olan; gençler, çocuklar, sanat ve sanatla bağlantılı kişi ve durumlar, spor ve eğlencesel alanlar üzerinde öne çıkacak etkileri gündeme getirecek. Yine dolunay derecesi ile kavuşumda olan Zuben Elschemali yıldızının barındırdığı; toplumda etkili olma, içinde bulunduğu topluma yardımcı olma güdüsü bu alanda ortaya çıkacak olabilir. Bu sabit yıldızın olumsuz yönü, kişinin elde ettiği pozisyonu hırs ile kötüye kullanmak amacı gütmesi şeklinde de gelişebilecek olmasıdır (Tetrabıblos I, çev.D.Yılmazer). 11. eve yansıyan Merkür, Uranüs kavuşumu ile bağımsızlık içeren düşünceler ile şekilleniyor olan Dolunay (5 ve 11. evler aksında oluşu) ülke meclisi, meclis çalışmaları, kanun , yasa tasarımları üzerinde oluşturulacak yeniden yapılanmayı da ifade etmekte.

Sevgi ile…
Dilâra Başar Efeoğlu

YİN YANG

 

678fba3c90b6a76f0b008d74b7b25f43-jpgyinyang

Evrendeki her şey tek bir ilkede iki enerjisel gücün birbirleri ile döngüselliğinin sürekliliğinde oluşur. Yin ve Yang. Aralarında kutupsallık ilişkisi olan bu iki yaratıcı enerji her an kendi içlerinde etkileşim ve dönüşüm hali ile yaratımsal enerjinin kaynağını oluştururlar. Yin içinde Yang, Yang içinde Yin vardır. Çin filozofu Lao Tzu, “Tek başına bir Yin doğamaz ve tek başına bir Yang büyüyemez.” demiştir.

Yin, enerjinin dişil olan kutbunu, Yang ise eril kutbunu üzerinde taşır.
Yin; pasif, edilgen, yumuşak, soğuk, kış, nemli, tepkisel, ölüm, gece, karanlık, sağ beyin, negatif, ay, içsel,
Yang; aktif, etken, sert, sıcak, yaz, kuru, etkisel, yaşam, gündüz, aydınlık, sol beyin, pozitif, güneş, dışsal,
kavramları ile tanımlanan niteliksel türde enerjilerdir.

Böylelikle, dişil kutup olan Yin; içe dönük, duyguların yöneliminde, durağan, koruyucu, besleyici, birleştiren, bütünleştiren unsurlara sahip olan enerjilerin, eril kutup olan Yang ise dışa dönük, ayırıcı, hareket içeren, aktif, mantıksal, yönetimsel, eylemsel unsurlara sahip olan enerjilerin meydana getirdiği biçim ve davranış modellerini açığa çıkarırlar.

Koç, İkizler, Aslan, Terazi, Yay, Kova burçları Yang (eril) enerjiler taşıyan, Boğa, Yengeç, Başak, Akrep, Oğlak, Balık Yin (dişil) enerjiler taşıyan burçlardır.

Herbirimiz kendi içinde yaratılışın özü olan bu iki enerjinin özütünü taşırız. Birbiri ile zıt olan bu nitelikler birbirlerini bütünleyen iki unsur olarak mükemmel tamamlanmanın sürekliliğini ve dengesini oluştururlar. Kişinin yaratılışı hakkında bir kaynak olan astroloji bu iki enerjinin döngüselliğini ve niteliklerini yansıtan bir ilimdir. Yaşam içerisinde kişinin dişil ve eril yönlerini benimsemesi, bütünleşmesi, kendi doğasını anlaması karşıtlıkların birbirine dönüşmesini ve aslolan dengenin oluşmasını sağlayacaktır.

Yin ve Yang evrende her oluşun 4 temel element ile varolduğunu söyler. Bu 4 element, Ateş, Hava, Su ve Toprak, yin-yang enerjisinin dönüşümsel niteliklerini taşıyan unsurlar olarak döngüsel süreci oluştururlar. Su ve Toprak, Yin enerjisinin özelliklerine, Ateş ve Hava, Yang enerjisinin özelliklerine sahip olan elementlerdir. Burçlar olarak baktığımızda;

Koç, Aslan, Yay, Ateş Elementi
Boğa, Başak, Oğlak, Toprak Elementi
İkizler, Terazi, Kova, Hava Elementi
Yengeç, Akrep, Balık, Su elementi nitelikleri taşıyan burçlardır.

Konfüçyüs, ülkesi olan Çin eski kaynak ve geleneklerini de birleştirerek ortaya koyduğu evrenin yaratışı ile ilgili felsefesinde Yin ve Yang unsurlarını temel almış, tüm bu unsurların arasında sağlanacak olan dengenin önemini vurgulayan bir görüş ile en doğru, en esas olanın orta yoldan gitmek olduğunu vurgulamıştır.

Kadim Çin felsefesinde, bazı antik uygarlıklar ve mitolojide dört elementin dışında bir 5. element olduğundan bahsedilir. Çin felsefesinde Odun elementi olarak tanımlanan 5. element, Yunan filozof Plato’ya göre ether (aether) unsur taşıyan süptil halde olan, diğer elementlerden farklılık gösteren unsur olarak nitelendirilmiştir. Platon’un öğrencisi, Aristo’da öğretilerinde 5. unsur üzerinde durmuş yalnız o öğretmeni Platon’dan faklı olarak 5.elementi, insanın 5 duyu organı ile algılanmasının mümkün olmadığı ve diğer 4 element üzerinde yetkin olan unsur olarak nitelemiştir. Hint kaynaklı öğretilerde Akaşa adı ile geçen 5. unsur, ezoterik ve teozofist kaynaklarda beden ile ruh arasında bağsal varolan süptil halde bulunan ve yaratılışın ilk maddesi olarak değerlendirilmektedir.

Taoistler’e göre bir tepenin Güneş’e bakan yüzü Yang, gölgede kalan yüzü Yin’dir. ŞİFA SANATLARI kitabının yazarı Fu Wei Zhong;
‘’Yin ve Yang birbirlerini etkileyip birleştiğinde, yaratım ve üretimi ortaya çıkarırlar. Birbirlerini itip ayrıldıklarında, değişim ve dönüşümü yaratırlar. Yang’ın içinde yin, yin’in içinde yang vardır. Yin ve yang arasındaki karşılıklı sarılma sonsuza dek devam eder.’’ der ve
‘’Doğayı ne kadar mükemmel tarif ettiğini göz önünde bulundurduğumuzda, bu kavramın derin anlamı sonsuza dek yaşayacaktır.’’ diyerek insanın bakış açısını Yin Yang doğasının ahengine çevirmeyi amaçlar.

Dilâra B. Efeoğlu

.

 

Faydalanılan bazı kaynaklar:

http://dusundurensozler.blogspot.com.tr/2008/10/konfys-ve-konfyslk-1.html
Tao felsefesi, http://www.halukberkmen.net/pdf/86.pdf

%d blogcu bunu beğendi: