Mars Satürn Kavuşumu, Oğlak Burcunda

MarsSatürn.jpg

Çok yüksek ve odak haline gelen büyük bir enerjiyi ifade eden iki gezegenin kavuşumu, Satürn ve Mars fonksiyonlarını birleştirmekte ve bu birleşimin yansıması olan güçlü bir enerji açığa çıkmakta.

Bir nevi, Mars’ın hareket geçme dürtüsü, Satürn’ün düzen kurma güdüsüne hizmet etmekte. Aynı şekilde Satürn’ün kontrolü ele alma güdüsüne Mars’ın fiziksel enerjisi eşlik etmekte

Mars, Satürn Kavuşumu

Mars ve Satürn gezegenlerinin kendi aralarında oluşturdukları iki döngü vardır. İlki, ikisinin de aynı burçta iken kavuşum yapmaları ile başlattıkları ve yaklaşık 29 yıl süren büyük döngüleri ikincisi ise bu iki gezegenin yaklaşık 2 yılda bir hareket ettikleri burçta kavuşum yapıyor olmaları ile oluşmakta.
2 Nisan Pazartesi günü Mars ve Satürn ilerledikleri Oğlak burcunda kavuşum yapıyor olacaklar. Bu iki gezegen Oğlak burcunda bir önceki kavuşumlarını 1988 yılının Şubat ayında yapmışlar ve oradan bir döngü başlatmışlar. 24 Ağustos 2016 yılında ise Yay burcunda kavuşarak iki yıllık döngülerini bugüne değin sürdürmüşler.

İki gezegenin (Mars ve Satürn) Oğlak burcu geçişinde ve kavuşum yapıyor olmaları kendilerine ait fonksiyonlar üzerinde Oğlak burcuna ait nitelikselliklerin oluşturduğu durumlar yaratma etkisi taşımakta. Bir toprak elementi olan Oğlak burcu, görevler, sorumluluklar, disiplin ve hedef güdüleri ile hareket etme anlayışını temsil eden bir burçtur. Oğlak burcu yapılaşma, oluşturma, kurma, tertip etme, ayarlama, sağlama, mevcut hale getirme fonksiyonlarını ifade eder. Tüm düzen ve hiyerarşik yapılar, bu tarz yapı içinde olan kurum ve kuruluşlar, devletler, devlet sistemleri, kurumsal iş dünyası, iktisadi işler, mühendislik ve inşaat, inşaatçılık, toprak, emlak alanları bu burcun yönetiminde olan başlıca mekanizmalardır.

Satürn, sağlamlık, kalıcılık, düzen oluşturma prensipleri demektir. Varolan düzeni korumak daha iyisini sağlamak, düzensizliğe düzen getirmek, disipline edici kurallar koymak Satürn’e ait kavramlardır. Devlet, devlet yönetimleri, devlet yönetiminde olan kurumlar, topraksal kaynaklar, madenler bu gezegenin yönetiminde olan konulardır.

Mars, enerji ve efor demektir. Eyleme geçmenin, mücadeleci ve savunmacı hareket etmenin ve varolma güdüsünün ortaya konulduğu dürtüselliğini taşır. Silahlı kuvvetler, ordu, güvenlik birimleri ise bu gezegenin yönetiminde olan konulardır.

Çok yüksek ve odak haline gelen büyük bir enerjiyi ifade eden iki gezegenin kavuşumu, Satürn ve Mars fonksiyonlarını birleştirmekte ve bu birleşimin yansıması olan güçlü bir enerji oluşmakta. Oluşmakta olan bu enerji Oğlak burcu yönetiminde olan başlıca mekanizmalar olarak yukarıda bahsi geçen konular, yapılar üzerinde önemli etkiler oluşturmakta. Bir nevi, Mars’ın hareket geçme dürtüsü, Satürn’ün düzen kurma güdüsüne hizmet etmekte. Aynı şekilde Satürn’ün kontrolü ele alma güdüsüne Mars’ın fiziksel enerjisi eşlik etmekte diyebiliriz. Bu açıdan ve global olarak baktığımızda; önümüzdeki süreci şekillendiren en önemli güdünün dünya üzerinde hiyerarşik düzen ve yapılanmaları içereceğini söyleyebiliriz. İş hayatı, büyük ölçekli şirketler, özellikle devlet ve devletlere ait kurumlar, sistemler bu kavuşumun etkisi içinde olan başlıca alanlar olarak yer almakta. Toprak ile oldukça bağlantı içeren kavuşum topraksal kaynaklara, yeraltı kaynaklarına, yerkabuğu hareketlenmelerine dikkat çekmekle birlikte, yeni devletlerin oluşumundan, devletlerin kendi varlıklarını sağlamlaştırma prensibine yönelik hareket etme anlayışına kadar çeşitli ve benzer nitelikler taşımakta olacak. Yeniden çizilen sınırlar, varolan sınırlara ait güvenlik oluşturma amaçlı hareket etmek, iktidar ve yönetimsel gücü kuvvetlendirmek için yeni edinimler gerekliliği yine Mars ve Satürn’ün Oğlak burcu döngüsüne dair dünyaya yansıyan değişimleri ifade etmekte. İş hayatı ve ekonomi dünyasını da içine alan yeni yapılanmalara, yeni oluşumlara ve bu alanlarda disipline olmaya yönlendirici, zorlayıcı enerjiler, önümüzde ki 2 yıllık süreç için belirgin etkiler içermekte olacak. Dönemin uzun etkisi ise 29 yıllık bir sürece yayılmakta.

Dilâra B. Efeoğlu

%d blogcu bunu beğendi: