Dilara Efeoğlu ile MORINUS YÖNTEMLERİYLE DOĞUM HARİTASI YORUMLAMA TEKNİKLERİ

Astroloji bir sanattır. Doğum haritasını okumak incelik ve ustalık ister. Tarihin astrolojiye yön vermiş en önemli astrologlarından, Morinus olarak da tanınan ve kendisini astrolojiye adamış matematik profesörü, astronom ve bir Fransız astrolog olan Jean Baptiste Morin’in, doğum haritası okuma inceliklerini çarpıcı bir şekilde sunduğu yöntemlerini esas alacağımız dersimizde, bir haritanın bütün olarak nasıl yorumlanacağını açıkça değerlendireceğiz. AstroArt Astroloji Okulu bünyesinde vereceğim 4 haftadan oluşan ders herkese açık. Katılım için temel seviyede astroloji bilgisine (gezegenler, evler, burçlar, açılar) sahip olmak gerekli ve yeterli. Ayrıntı bilgi için 0532 284 89 79 – info@astrolojiokulu.com bağlantı kurabilirsiniz.

https://astrolojiokulu.com/tr/portfolio/dilara-efeoglu-ile-morinus-yontemleriyle-dogum-haritasi-yorumlama-teknikleri/

PLÜTON KOVA BURCUNDA

Plüton, 23 Mart 2023 Perşembe günü Kova burcu ilerleyişine başlıyor ve önümüzdeki yaklaşık 20 yıl boyunca bu burçta hareket edecek. Plüton’un gelecek 20 yıllık süre içerisinde (2023 ve 2024 yıllarında bir süreliğine Oğlak burcuna geri dönüşünü içerse de) gezegenin burç değiştirmesiyle birlikte dünyasal hayat ve tüm varlıklar üzerinde değişen ve kendine özgü enerjisini hissettiren türde yansımaya başlayacak. Bir burçta uzun süre hareket eden en yavaş gezegenlerden biri olan Plüton’un burç değişimiyle ortaya çıkaracağı etkilerde aynı yavaş ilerleyişi gibi, yavaş yavaş dünyaya yansıyacak olabilir ama değişimin çok güçlü ve çok geniş bir sahayı kapsayacağı muhakkak. Yazımın sonunda Plüton’un burçlara geçiş tarihlerini bulabilirsiniz.

Büyük, derin, köklü ve çok güçlü bir enerjiden bahsediyorsak ve orada dönüşümün ayak sesleri varsa Plüton’dan bahsediyoruz demektir. Mitolojinin yeraltı tanrısı Hades astrolojide dönüştürme, yenileme, başkalaştırmanın etkin, güçlü ifadesini taşır. Plüton’un yaratıcılığı dönüştürücülüğüdür. Diğer kolektif etkili gezegenler olan Uranüs ve Neptün gibi Pluto da zihinler üzerinde oluşacak olan üst boyutsal bilincin açığa çıkmasını sağlayan koşulları ifade eder. Pluto bu yaratıcılığını krizler, travmalar, kayıplar, yıkılışlar ile ortaya koyuyor olduğunda bilmemiz gereken dönüşümün ancak bünyenin derin sarsılması sonrasında açığa çıkacak bir güce ihtiyaç duyuyor oluşudur. Kova burcunda Plüton çığır açan enerjisini dünyamız üzerinde yeniden göstermeye hazırlanırken bu geçişin en yakın zaman olarak, daha önce, 1777 – 1798 yılları arasında gerçekleştiğini bilmekte yarar var. Dünya o zamanlar ne türde olayların ön plana çıktığı bir çerçeve taşıyordu diyerek dönüp baktığımızda, Plüton Kova burcunun gelecek geçişlerine de bir nevi benzer ışık tutmuş oluruz.

Fransız Devrimi veya Fransız İhtilâli (1789-1799), Fransa’daki mutlak monarşinin devrilip yerine cumhuriyetin kurulması ve Katolik Kilisesi’nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır. Milliyetçilik akımını ve Yakınçağ’ı başlatmasıyla Avrupa ve Dünya tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur. (Vikipedi)

Amerikan Bağımsızlık Savaşı, 1775–1783 yılları arasında Büyük Britanya ve Kuzey Amerika’daki On Üç Koloni arasında geçen ve Amerika Birleşik Devletleri’nin kurulmasıyla sonuçlanan savaştır. Amerikan Devrimi olarak da bilinir. (Vikipedi)

Sanatta Neoklasisizm olarak adlandırılan akım geniş alanda rağbet görmüş ve önemli eserlere ev sahipliği yapmıştır.  Antik Yunan ve Antik Roma dönemine ait tarzların yeniden canlandırılmasıyla ortaya çıkan bir akımdır. (Vikipedi)

Sir William Herschel, Uranüs gezegenini keşfedişi, 1781.

En dikkat çekici ve içinde bulunulan dönemi, geleceğe yönelik şekillendiren gelişmelerin bazılarını vermekte.

Evrensel bir burç olan Kova burcu, kardeşçe sevgiyi, insani olan ve insana dair olanın idealleştirildiği bir ifade taşır. Hümanist bakış açısı insanın biricikliğine, özgürlüğüne, büyüme potansiyeline inanan ve gerektiğini savunan bir yaklaşım barındırır. En basit ama en öz olarak anlamak istediğimizde, Kova burcu geçişi ile Plüton’un özgürlük, bağımsızlık, eşitlikçi davranış modelini dünya üzerine görmeye başlayacağımız kesin. Aykırılık, muhalif olmak, geleneklere -neo- bakış toplum davranışlarını şekillendirecek. Dünya politik, siyasi, sosyal olayları ardında bu renkte davranışlar ve gelişen olayların etkilerini görmek artık çok mümkün.

23 Mart 2023 Kova burcuna geçişi – 11 Haziran 2023 Oğlak burcuna gerileme

21 Ocak 2024 Kova burcuna geçişi – 2 Eylül 2024 Oğlak burcuna gerileme

19 Kasım 2024 Kova burcuna geçiş – 9 Mart 2043 Balık burcuna geçiş

Dilâra Efeoğlu

ASA CAPISAR

TRANSİTLER VE GEZEGEN DÖNÜŞLERİ YORUMLAMA YÖNTEMLERİ EĞİTİMİ

• Transitler (Gezegen geçişleri) ne demektir?

• Bir doğum haritasının aldığı transitler natal haritaya bağlı olarak nasıl yorumlanır?

Yaşamda önemli olayların zamansal tahminini yapmak için gezegen geçişlerinden nasıl faydalanırız?

• Bir doğum haritasının en önemli geçişlerini nasıl tespit ederiz?

• Gezegen geçişlerini doğru okumanın kendi içerisinde önemli bazı kuralları ve kullanım kriterleri mevcuttur. Bu kurallar ve kriterler nelerdir?

• Güneş Dönüşü haritaları, Jüpiter dönüşü ve Satürn dönüşü haritaları ne demektir? Geleceğe yönelik tahmin aracı olarak natal haritalarda ne anlama gelirler? Nasıl değerlendirilirler?

Ve çok daha fazlası…

Gezegen geçişleri (Transitler) bir doğum haritasının vadedilmiş potansiyellerinin ortaya çıkışının zamansal sürecini tespit edebilmek için değerlendirilen önemli döngüleri ifade ederler. Gökyüzünde süregelen bir devinim halinde olan gezegenler geleceğe yönelik olayların zamanlaması, içinde bulunulan zamanın ise kalitesi hakkında öngörü yapabilme tekniklerinden önemli bir tanesini oluştururlar. Yaşamda önemli olayların öngörüsünü yapabilmek doğum haritasının gezegen geçişleri ve gezegen döngüleriyle birlikte okunmasıyla mümkündür.

AstroArt Astroloji Okulu bünyesinde açılan ders Astroloji Okulu öğrencileri dışında TÜM KATILIMCILARA açıktır. 8 hafta sürecek ve eğitim Perculus sistemi üzerinden online olarak gerçekleştirilecek. Canlı olarak katılım sağlanamayan dersleri daha sonra izlemek veya dersleri tekrar etmek için eğitimin başladığı süreden itibaren altı ay boyunca ulaşıma açık tutulacak. Ayrıntılı bilgi https://astrolojiokulu.com/tr/portfolio/dilara-efeoglu-ile-transitler-ve-gezegen-donusleri-yorumlama-yontemleri/ linkinde.

Gezegen geçişleri (Transitler) ve gezegen dönüşleri eğitimine katılmak için Temel seviyede astroloji bilgisine (Gezegenler, burçlar, evler ve açıların anlamı) sahip olmak yeterlidir.

BAŞVURU VE KAYIT: 0532 284 89 79 – info@astrolojiokulu.com bağlantı kurabilirsiniz.

YAY BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI (4 ARALIK 2021)

4 Aralık Cumartesi günü 12 derece Yay burcunda gerçekleşecek tutulma, bir tam Güneş tutulması olacak.

Ülkemizden gözlenemeyecek olan Güneş tutulması, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu’nun güneyi  Afrika’nın  güney kısımlarından izlenebilecek. Güneş Tutulmaları takip eden en az  bir yıl için etkilerini aktif tutan astrolojik görünümler olarak değerIendirilirler. Kişisel düzeyde etki mekanizması oluşturdukları gibi, doğa olayları ve toplumsal konular üzerinde de  güçlü bir etki mekanizması oluştururlar. Astrolojik olarak baktığımızda, en fazla etki her zaman için tutulmanın izdüşümü olan bölgelerde görülmekle birlikte Yay burcu kapsamına giren ülkeler tutulmanın açığa çıkan etkisinin daha belirgin sonuçlar doğuracak olduğu yerler olarak düşünebiliriz. Bu ülkeler ve bölgeler; Arabistan, Avustralya, Fransa, Hindistan, Doğu Afrika bölgelerini kapsamakta (Kaynak: Astrolojide Güneş ve Ay Tutulmaları, Öner Döşer) Bu bölgeler haricinde ayrıca global olarak etkenliğini gösteriyor olacak. Peki hangi konular ya da hangi alanlarda?

Önümüzdeki bir yıllık süreç içinde özellikle olumlu ya da olumsuz ama önemli bir dinamik enerji ile tutulmanın etkilerini göreceğimiz alanları sıralamak istersek;

Merkür ile birleşen tutulma derecesi Güney Ay Düğümü tarafında yer alıyor. Tutulmanın yönetici gezegeni ise Kova burcu ilerleyişini sürdüren Jüpiter.

İnançlara yönelik bir etkiden bahsedebiliriz. Gerek dini inançlarda ortaya çıkabilecek olan bu etkiler bir diğer yandan felsefi, düşüncesel, fikirsel inançlar üzerinde de etki yaratıyor olacak. İnançların, ideolojilerin şekillendirdiği baskın fanatiksel yaklaşımların kriz yaratabileceği ortamların doğabilme potansiyelinin yüksek olabileceğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda inançlar üzerinden ırkçılık yapmak gibi ideolojilerin de sorun çıkarabilir olarak gündem halini alabilme potansiyelinden de söz edebiliriz. İdeolojik ve ırka bağlı ayrımcılık gibi konuların bir yandan kriz çıkaran türde durumlar yaratabilme potansiyeli ile önemli değişimler içerisine girdikleri bir kulvara taşınabileceklerini de öngörebiliriz.

Bir diğer yandan yine tutulmanın hukuksal sistemlere dair arenada önemli durumları ön plana çıkaracağını söyleyebiliriz. Hukuk sisteminde yeniden yapılaşmaya doğru işleyen bir sistemin güçlü bir şekilde devreye girebilme olasılığından söz etmek mümkün. Eğitim ve yine özellikle yüksek eğitim tutulmanın kapsadığı konuların bir diğeri olacak. Eğitim kurumlarının kendi bünyesinde bir sarsıntı geçirmesi ve değişim içerisine girme gereksinimi  zorunluluğu oldukça ciddi yer bulabilir. Bazı eğitim kurumlarının işlevine son vermesi ve bazılarının ise yeni bir sisteme entegre olmak çaba ve mecburiyeti ile ancak ayakta kalabileceği bir dönem içinde olacağımız yine muhakkak.

5 Haziran 2020 günü Güney düğüm yönünde Yay-İkizler burcu aksında serinin ilk tutulması meydana geldiğinden bu yana söz ettiğimiz etkilerin şekillendirdiği bir dünyadan bahsetmek mümkün.

Güneş tutulmasının etkilerine daha spesifik olarak ülkemiz açısından, ülkemiz astrolojik haritası üzerinden baktığımızda; askeri, silahlı kuvvetler, ordu, donanma, kamu kuruluşları, sosyal ve sağlık hizmetleri, toplumsal sağlığı ilgilendiren konular, hastalıklar, salgınlar olarak sayabileceğimiz konuları içeren 6. Evinin içerisinde gerçekleşmekte. Yine uzunca süredir devam eden benzer etkilerin önümüzdeki süreçte ön planda kalacağı ve odaklanma ortaya çıkaran durumlara açıklık sergileyeceğini söyleyebiliriz. Tutulma derecesi Türkiye haritasının 10. Ev girişinde bulunan Güney Ay Düğümü ve Uranüs ile kare açı yapıyor olması yeni oluşumlara ya da yeni birleşmelere açıklık sergileyen görünüm politik sahada etkinlik gösterebilir. Bu durum hem siyasi kulvarda hareketlenmeye işaret ederken hem de meclis çalışmalarının da hız kazanabilecek olacağına işaret edebilmekte.

Kişisel olarak ne yönde etkiler bekleyebiliriz diye baktığımızda tutulmalar iki önemli döngü içinde gerçekleşirler. Bunlardan bir tanesi Metonik döngü adı verilen ve her 19 yılda bir aynı derecede tutulma gerçekleşme durumudur. Bundan 19 yıl önceye dönerek  2002 yılı Aralık ayı ile başlayan ve yaklaşık bir yıla yayılan zamana dair gelişmeleri hatırlamak şimdi içinde bulunabileceğimiz süreç hakkında önlemli benzerlikleri ile fikir verecek olabilir.

Hepimize güzellikler getiren bir Güneş tutulması olsun dilerim.

Görsel: 2017 Solar Eclipse (photo by Sebastian Voltmer)

Yeni bir diyarı görmeye ne kadar hazırsın?

Ay Düğümleri ve Neptün t-karesi’nin aktif olduğu bir süreçteyiz. 14 Aralık Pazartesi günü gerçekleşecek Güneş tutulması, oluşan t-kare görünüm ile çok bağlantılı etkiler açığa çıkaracak. Bir şeylerin değişme potansiyelinin yüksek olduğu zamanlardayız.

Ay Düğümleri, Neptün karesi ve tutulmaya kısa bir bakışımı aşağıdaki link ile dinleyebilirsiniz.

Vejetaryen ve Veganlık tarihine kısa bir astrolojik bakış,

Vegan ya da vejetaryen beslenme ve vegan yaşam düzeni hem dünya hem ülkemizde 2000’li yıllar itibariyle çok daha fazla duyulmaya başlanılan bir kavram olmakla birlikte aslında geçmişi oldukça eskilere dayanmakta. Ben de yaklaşık sekiz yıldır Vegan beslenme ve yaşam biçimi benimseyen ve hayatımı vegan yaşama uyarlamaya çalışan bir kişiyim. En eski geçmişi ile, M.Ö.500 yıllarında Yunanlı bir matematikçi ve filozof olan Pythagoras of Samos’ın (Pisagor) hayvanlara karşı sevgi ve merhamet duygusunu ön plana çıkararak vejetaryen beslenmeyi desteklediğine dair görüşleri ile tanınmaktaydı. Bu yüzden vejetaryen tanımı tam olarak yerleşmeden önce bu türde beslenen kişilere “Pisagorcular” denilmekteymiş.

Vejetaryen beslenme hayvansal kaynaklı gıdaları tüketmek fakat hayvan eti yememek anlamına gelir.

Vegan ya da Veganizm olarak adlandırılan yaşam biçimi ise, hayvan ve hayvansal kaynaklı olarak elde edilmiş hiçbir gıdayı ya da yan ürünü yememek ve kullanmamak demektir.

Vejetaryen ve Vegan yaşam biçiminin oluşumuna tarihsel olarak baktığımızda; İlk Vejetaryen topluluğu olan The Vegetarian Society  30 Eylül 1847 tarihinde İngiltere’de kurulmuş. Bundan 3 yıl sonra, 15 Mayıs 1850 tarihinde ise Amerika’da ilk Vejetaryen derneği American Vegetarian Society’in kuruluşu gerçekleşmiş.

1940’lı yıllara gelindiğinde Vejetaryen beslenme dışında Vegan beslenmeye yönelik görüşler dernekler içinde artmaya başlamış. İlk olarak 1944 yılının Kasım ayında The Vegan Society ilk 25 üyesiyle birlikte Donald Watson önderliğinde kurulmuş ve topluluğun yayın organı olan Vegan News yayınlanarak dağıtılmış. Bu aynı zamanda ilk Vegan yayın organı olma anlamı da taşımakta. The Vegan Society kuruluş günü tam olarak bilmemekle birlikte 5 veya 12 Kasım 1944 olduğu düşünülmekte. Bu sebeple 1994’den bu yana her yıl 1 Kasım Dünya Vegan Günü olarak kutlanmakta ve Kasım ayında Veganlık üzerine etkinlikler düzenlemekte.

2000 li yıllara girmemizle birlikte Vegan yaşam biçimi kavramının çok daha tanınmaya başlandığını ve bir yaşam biçimi olarak yaygınlaştığını yapılan istatiksel çalışmaların sonucunda ortaya çıkarmakta.

Ülkemizde ilk olarak 3 Mart 2012 tarihinde Türkiye Vejetayenler Derneği kurulmuş. Kurumun adı daha sonrasında Türkiye Vegan & Vejetaryenler Derneği (TVD) halini almış.

Astrolojik olarak; Dünya üzerinde Vejetaryen ve Vegan olmak hakkında önemli gelişmelerin ortaya çıktığı 1842, 1940’lı yıllar ve sonrasında tekrar hız kazanan 2000’li yıllara dair göstergeler neler olabilir? Bu bir tesadüf olmasa gerek!

Jüpiter ve Satürn gibi iki güçlü gezegen işin içinde olabilir mi?

Biraz yukarıdan baktığımızda; Dünyasal düzenler, toplumsal sistemler üzerinde büyük değişimler getiren iki dev etkili gezegen 1800’lü yılların başında (1802) Toprak elementi burçlarında büyük döngülerini başlatmışlardı. 1842 yılı Ocak ayına gelindiğinde Oğlak burcunda iki gezegenin kavuşum yapıyor oluşu, Vejetaryen beslenme şeklinin fikirsel ya da kişisel olmanın ötesine taşıyarak sistem ve organizasyon çatısına adapte edebilmenin gelişimini sağlamış görülmekte. 1842 yılı kavuşumu, uzun vadeli bir yapı kazanan Vejetaryenlik için önemli bir dönüm noktası tarihi olmuş. Sonrasında 1940 yılında iki gezegenin Boğa burcunda kavuşum yapmasıyla birlikte yeni başlayan süreçte Vejetaryen beslenme tarzı Vegan beslenme yönünde evrilmeye ve gelişmeye doğru hızla yol almaya başlıyordu. 2000’li yıllara geldiğimizde tekrar Boğa burcunda ve toprak elementinde son kez kavuşum yapan iki gezegenin, Vegan ve Vejetaryen beslenme ve yaşam tarzının, gezegenimizin geleceği açısından da en güvenilir yöntem olduğunun konuşulmaya, bilim çevreleri tarafından da kabul görmeye başladığı bir sürece imkân verdiği görülüyor. Sürdürülebilir çevreye destek, olumsuz iklim değişikliklerine karşı olumlu yönünde yapacağı katkısı, sağlık üzerine getirdiği faydaları ile birlikte hayatımızda Vegan yaşam tarzı çok daha anlaşılır olmaya, kabul görmeye, seçilmiş beslenme tarzı olmaya doğru yol almakta…

Kasım ayı Dünya Vegan ayı olarak kutlanırken bende böyle bir yazı ile kutlamaya katılmak ve biraz ışık tutmak istedim, umarım keyifle okursunuz.

Faydalanılan kaynaklar:

https://ivu.org/congress/1850/convention.html

https://www.vegansociety.com/

İlişkilerde sorunlara dikkat! 9-16 Kasım Haftası

İlişkilerde sorunlara dikkat!

9 Kasım – 16 Kasım Haftası astrolojik olarak baktığımızda,

9 Kasım Pazartesi günü haftaya Venüs ve Mars arasında kesinleşen karşıt açının etkileri ile başlıyoruz. Mars henüz retro ilerleyişini tamamlamadı ve geri harekette iken Venüs ile karşıt açı yapmasının etkileri genel olarak tüm ikili ilişkiler, anlaşmalar üzerinde karşılıklı hakların ve isteklerin çekişme ya da rekabet ortamına girdiği bir sürece işaret ediyor.

Geçtiğimiz haftanın son günlerinde iki gezegen arasındaki karşıtlığın etkilerini hissetmeye başlamıştık. Bu hafta da özellikle haftanın ilk yarısı yine Venüs ve Mars arasındaki karşıt açının gerilimli etkisini ve devamında Venüs Pluto karesinin dinamik etkisini ilişkiler üzerine göreceğiz.

İlişkilerde sorunlar karşılıklı çekişmeler, verilen sözlerin tutulmaması, ilişkilerin rekabete dönüşme ihtimali güçlü olarak söz konusu olacak. Gerek kişisel olarak ilişkilerimiz üzerinde bu yönde etkiler ile karşı karşıya kalabilecek olduğumuz gibi toplumsal ya da global boyutta da çekişmeye açık, karşılıklı anlaşmaların bozulma ihtimalini taşıyan, huzur ve barış bozan türde olaylar ile karşılaşmak olasılığından bahsedebiliriz.

15 Kasım Pazar günü; Akrep burcunun 23. derecesinde gerçekleşen Yeniay enerjisi Gelecek günler için yeni ve sağlam koşullar sağlamak adına harekete geçmeye başlayacağımızın işaretçisi.

Sabah saatlerinde Aslan burcu ilerleyişinde olan Ay, 14:04 ile 16:30 itibariyle boşlukta olacak ve sonrasında Başak burcuna geçiş yapacak. Bu saat aralığını önemli kararlar almak, yeni başlangıçlar yapmak gibi durumlara ayırmamakta fayda var.

10 Kasım Salı günü

Atamızı minnet ve şükranla anıyoruz!

Güneş ve Neptün arasındaki üçgen açı kesin derecesine varıyor. İki gezegen arasındaki üçgen açı, duyarlı ve etrafımızda gelişen şeylere karşı hassas ve daha ilgili olarak bakabileceğimiz bir güne işaret ediyor. Toplumsal konulara duyarlı olmak, yardım ve paylaşma yönünde amaçlar için çaba göstermek adına destekleyen enerjiler var.

Gün boyunca Başak burcu ilerleyişini sürdüren Ay, Uranüs ile üçgen açı yaparken, akşam saatlerine doğru Neptün ile karşı açıya yaklaşmış olacak. İçinde bulunduğumuz koşulları değiştirebilmek, yeni ve alışık olmadığımız şeyleri hayatımıza katabilmek için zorluk yaşıyorsak bugün bu zorluğu daha kolay atlatabilir ve kendimizi, bize yeni olan koşullara daha rahat adapte edebiliriz.

11 Kasım Çarşamba günü

Merkür Akrep burcu ilerleyişine başlıyor. 28 Eylül’de Akrep burcuna geçen Merkür, bu burçta retro hareketi ile Terazi burcuna geri dönmüştü. Retro hareketini Terazi burcunda sonlandıran gezegen şimdi yeniden Akrep geçişine başladı ve 2 Aralık günü Yay burcuna geçene kadar bu burçta ileri hareketini sürdürecek.

Akrep burcunda Merkür  aklın sezgisel ve derinlik taşıyan boyutlarını, vurgulanmış metafiziksel yönünü ve bu yönleriyle birlikte fazlalaşmış kontrol, konsantrasyon sağlama yeteneği anlatmakta. İletişimin her alanında aktif olan Merkür, Akrep burcu doğası ile olaylara bakış açısında derinleşmiş düşünceleri, gerçek ile gerçek olmayanı ayırt etme ve gerçeği arama güdüsünü taşımakta. Çok iyi bir gözlemci olabilmeyi ifade eden Merkür bu burçta olayların gidişatını önceden hisseden, diğer kişiler ile olan iletişiminde sezgilerini kullanabilen bir yapı oluştururken, sabit fikirlilik, geçmişin etkisinin bilinçaltı izleri ile kararlar alma gibi psikolojik durumlar yaratabilir. Zihinsel olarak odaklanma gücünü aşırı kontrolcü, aşırı şüpheci ya da bilinmeyeni keşfetmek, bulmak, çözüme ulaştırmak üzerine yoğunlaştırabilecek olan Merkür, Akrep burcu geçişi pozitif yönü ile iyi bir araştırmacı, kıvrak zekâ ile olayları çözüme ulaştırabilen bir yapının sağlayıcısı olabilirken, kinci, acıtıcı, yaralayıcı, öldürücü bir dil ile karşılaşabiliyor olmak mümkün.

Sabah saatlerinde Jüpiter ve Pluto ile uyumlu açıda ilerleyen Ay, kendimize güven duymak konusunda destek ve cesaret getirmekte. Öğleden sonra Satürn ile kuracağı üçgen açı ile işlerimize ya da planlarımıza yoğunlaşabiliriz. 13:58 sonrası boşluğa girecek olan Ay, 19:09 da Terazi burcuna geçiyor. Gün boyunca, arzu ettiğimiz fayda ve verimi alabileceğimize inanmak ve çaba gösterme cesareti bugün bizi daha şevkle çalışmaya ve hayata karşı pozitif yaklaşmamıza yardım edecek.

12 Kasım Perşembe günü

Terazi burcu ilerleyişini gün boyu sürdürecek olan Ay, Kiron ve Mars ile karşıt açı yaparak ilerleyecek ve gün boyunca Mars/Kiron orta noktasını tetikliyor olacak. Karşılıklı anlaşmazlıklara, ilişkilerde ortaya çıkabilecek gerilimlere, ortaklık gibi anlaşmalar üzerinde stres yaratan etkilere açık olduğumuzu bilmekte fayda var. Bozulan anlaşmalar, verilen sözlerin tutulmaması, haksızlığa uğramak, mağdur olmak gibi yaşanabilecek olumsuzluklara dikkat etmekte fayda var. Ayrıca oluşabilecek kazalar, yaralanmalar gibi problemlere de çok dikkat etmek gereken bir gündeyiz. Sakin ve sabırlı hareket etmek yerinde olur.

13 Kasım Cuma günü

Haftanın en hareketli günlerinden birindeyiz. Akşam saatlerine kadar Terazi burcu ilerleyişini sürdürecek olan Ay, gün boyunca sırasıyla Venüs, Pluto, Jüpiter, Satürn ile açısal bağlantı kuruyor. Bugün ayrıca Jüpiter ve Pluto arasındaki kavuşumda kesinleşmekte.

Bu iki gezegenin kavuşumu ile sert açı yapan Ay, kavuşum açısının etkilerini güçlü bir şekilde hayatımıza katıyor olacak. Jüpiter Pluto kavuşumu hakkında yazdığım yazımı https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2020/06/30/jupiter-pluto-kavusumu-2/  linkinden okuyabilirsiniz.

Mücadele etmek, isteklerimizi ve hakkımız olanı elde etmek için aktiflik sergileyeceğimiz bugün, sabah saatlerini değerlendirmek çok daha faydalı olabilir. Öğleden sonra Satürn ile sert açı yapan Ay (14:32) bazı engeller ve zorlanmalar ile karşılaşma potansiyelimizi yükseltiyor. Bu saatten sonra boşlukta olacak Ay, 19:18 de Akrep burcuna geçmiş olacak ve Merkür ile kavuşum yapıyor. Alacağımız kararlarda duygularımızın etkisi olacağını unutmamak ve doğru karar verdiğimize emin olmadan harekete geçmemekte fayda var. Bir diğer yandan sezgilerimize de dikkate alabilir ve sezgilerimizin bize ne dediğine kulak verebiliriz.

14 Kasım Cumartesi günü

Akrep burcu ilerleyişini gün boyu sürdüren Ay, Uranüs ile karşıt açıda ilerleyecek. Ani kararlar almaya, beklenmedik tepkiler vermeye ya da beklenmedik tepkiler göstermeye yakın olabiliriz. Üzerimizde baskı oluşturan durumlara karşı geliştirebileceğimiz tavırlar sert olabilir. Öfke patlamaları, kızgınlık, tartışmalar ve anlaşmazlıklara zemin içeren bugünü daha akılcı ve kontrollü geçirmekte fayda var.

Güneş ve Pluto arasında oluşan sekstil açı, kendimize olan güvenimizi destekleyen ve gerekli olan gücü ortaya koyabilme cesaretimizi destekleyen etkiler yaratmakta.

Mars retrosu son buluyor. 10 Eylül’den bu yana geri harekette ilerleyen Mars, Koç burcunun 15. derecesinden ileri hareketine başlıyor. Mars’ın ileri hareketine başlaması bu gezegenin temsil ettiği konularda dışa dönük, aktif, inisiyatif alan türde enerjilerin güçlenmeye başlayacağına işaret etmekte. Kararlılık, istekler için hareket geçmek, mücadele ve çaba içine girmek gerektiren konularda eyleme geçmke için bugünden sonrasını değerlendirmekte fayda var.

15 Kasım Pazar günü

Gelecek günler için yeni koşullar sağlamak adına harekete geçiyoruz!

Güne Akrep burcunun 23. derecesinde gerçekleşen Yeniay enerjisi ile başlıyoruz (08:07)

Yeniay derecesi Oğlak burcunda hareket eden Pluto, Jüpiter ile sekstil açı yaparken, Juno ile kavuşum ve Neptün ile üçgen açısal bağlantı kuruyor. Yeniay’ın yönetici gezegeni ise Mars ve henüz retro hareketini sonlandırmış ve ileri hareketine yeni başlamış ve Venüs ve Pluto arasındaki kare açı aktif durumda.

Yeniay haritası bize önemli değişim ve dönüşüm zamanları içinde olabileceğimizi ifade etmekte. Hayatlarımıza büyük değişimler getirecek ve yeni yapılanmalar, varolan düzenimiz üzerine değişen koşullar ile karşılamak mümkün. İhtiyacımız olan değişimi yaşantılarımıza katmak için daha fazla arzu ve daha fazla istek duyuyor olabilecek ve bir nevi gelecek günler için yeni koşullar sağlayacak durumlar için harekete geçiyor olacağız.

Bir diğer yandan yeniay sürecini, hayatlarımızda bizim kontrolümüz dışında gerçekleşen olay ve durumlara da açık olduğumuz bir süreç olarak tanımlayabiliriz.

Bu yeniay’ın ilişkiler üzerine etkisi oldukça fazla. İlişkileri bir nevi yeniden yapılandırmaya götürebilecek olan etkileri ile yeniay enerjisi hem bitiş hem başlangıç enerjisi taşımakta. Bu durum kişisel olarak güvenli ve istikrarlı bir ortama duyduğumuz ihtiyacın getirisi olan duygusal yaklaşımlarımızın getirisi olarak şekillenecek. Güvenli, emin, kendi içinde bütünleşme sağlamış ilişkiler ayakta kalabilecekken bu güvenceyi sağlayamamış ilişkiler bitme aşamasına gelebilecek.

Ani ortaya çıkan durumlar, beklenmedik sorunlar ya da gelişmelerin sözkonusu olması mümkün. İletişimsel olarak gerilimli bir süreçte olduğumuzu bilmekte fayda var. Bekletilmiş, biriktirilmiş olan problemlerin bir anda su yüzüne çıkması olasılığı güçlü görülmekte. Kontrollü davranmak ve kontrolü kaybetmemek önemli olabilir.

Ülkemiz haritası üzerinde baktığımızda 5. evinde ve Jüpiter’in üzerine denk gelmekte. Jüpiter haritamızda tepe noktasının yöneticisi olan gezegen olarak devleti, devlet yönetimini, hükümeti ve başkan ile yönetici figürlerini sembolize etmekte. Yeniay’ın bu ev konu ve kişileri üzerinde etki yapması, içinde bulunulan koşulları güvence altına almak, kontrolü sağlamlaştırmak ihtiyacı ile hareket geçme enerjisinin çok ortaya çıkacağını ifade etmekte. Yeniay’ın yönetici gezegeni Mars yine ülkemiz haritasının 11. ev girişine yakın yerleşimde olan Kiron’un üzerinde olması ile, bu evin temel konusu olan ülke yönetimi konusunda sözü geçen yönetimsel birimler, meclis ya da organizasyonlar tarafından hayata geçirilecek yeni kararlar ve yeni kanunlar ile karşılaşmak mümkün. Ayrıca diğer ülkeler ile olan ilişkilerde anlaşmalar, sözleşmeler konusunda yenilenen, şartların değiştiği anlaşmalar gündem yaratabilecek.

Hepimize güzel bir hafta diliyorum

Sevgiyle…

Güneş – Satürn Kare Açısı

428-jackanstey-rp-october2019-0185-kwan-a

Güneş, Boğa burcuna geçmesi ile birlikte, Kova burcunda hareket Satürn ile kare açı yaparak ilerlemeye başladı. (19.4.2020)

Bu iki gezegenin birbiri ile kare açı yapıyor olması ne demektir diye kısa bakarsak; hem içinde bulunduğumuz günlere yansıttığı etkisinin farkında olabilir hem de, eğer ilgi alanınızsa bu iki gezegenin birbiri ile etkileşiminin ne ifade ettiği hakkında yeni bir görüş okumuş olabilirsiniz. Yazımı aşağıda bulabilirsiniz;

Buzdağının her zaman iki yüzü vardır.

Güneş ve Satürn gezegenlerinin birbirleriyle irtibatları her zaman için benliğin psikolojisi üzerinde, birçok katmanlarıyla ilgili dürtüler açığa çıkarır. Satürn’ün bir nevi girdabına giren Güneş, bu girdap içinde kendi yörüngesini takip etmenin buhranları ile karşı karşıya kalacaktır. Bir nevi geniş ve yüksek duvarlar benlik duygusu üzerinde yerleşmişken; kişinin -kendiliğine- , -bireyliğine- olan uzaklığı kişiye karşı koymak zorunda olduğu fakat karşı koymayı imkansızlaştıran sınırlar içinde kaldığı duygusunu yaratır.

Sınırların gerçekten reel olarak varolmakta olabileceğinin altında yatan nedenin, kişinin bilinçaltının yarattığı düşüncesel biçimlemenin ortaya çıkardığı bir sanrı olduğunu farkına varması ancak bilinçaltını, bilinç ile koordine edebilmek ile doğru orantılı değişen bakış açısı ile mümkün olabilir.

Bir nevi geniş ve yüksek duvarlar benzetmesi ile ifade ettiğimiz sınırlar kişiyi diğerlerinden ayıran, uzaklaştıran yalnızlaştıran etkiler oluştururken, aynı zamanda kişiyi kendi içsel eminlik, güven, huzur ve öz duygusundan uzaklaştırmakta olur.

-Ben- yani kişiyi diğerlerinden ayıran ve kendi özgüvenini, ego’yu biçimlendiren bilinç, şiddetli bir denetim altında ve sorgulara maruz bırakılmıştır.

Yok olma tehlikesi ile burun burun akalan ego kendi varlık bütünlüğüne sahip çıkmanın ancak ve ancak duvarlar ve sınırların arkasında kalarak mümkün olduğuna olan inanca bağlandıkça en uç noktada, psikolojide “control freak” olarak adlandırılan süreç kişi için başlamış olur.

Güvenilmeme ya da dikkate alınmama veya aşırı beklentilere maruz kalmış olmanın getirisi olarak saplantılı bir şekilde kendine yönelik oluşturulmuş kontrol mekanizması buzdağının çok derinlerine kadar varmış olabilir.

Sınırların basıncında kalan benlik, kendini koruma güdüsü ile kendi sınırlarını çizmeye başlar ve kişi için kaotik bir yapı, kaotik bir süreç başlamış olur. Artık düşüncesel ve davranışsal olarak – Ben – için kendini hayatta tutabilmenin tek yolu her şeyi yanlışsız ve doğru yapmaktır.

Mükemmel olanı yaratmanın derin sanrıları yine buzdağının en alt kısımlarında saklanan şiddetli öfke, değersizlik, korku ve suçluluk duygusu olarak kişinin yaşam modeline bir gölge halinde yansımakta olur.

Ancak sınırlar ile yüzleşmek ve su yüzüne çıkmayı göze almak gölgelerin yarattığı güven yitirilmesine karşı etkili bir çözüm olur.

Dilara Başar Efeoğlu

MARS/SATÜRN KARŞITLIĞI 14 HAZİRAN 2019

359b16d4725c2d55b97c4b6e1e769834.jpg

 

Oğlak burcunda Satürn ve Yengeç burcunda Mars gökyüzünde birbirine karşıtlık yaparak ilerlemeye başladılar.

Ay düğümleri ile birlikte hareket eden iki zorlu gezegenin 14 Haziran günü kesin derecesine varacak karşıtlığı içinde bulunduğumuz süreçte kişisel ve global bazda bazı sorunları, bazı zorlanmaları, çatışmaları ortaya çıkarabilir.

Mars/Satürn karşıtlığını yüksek miktarda ve sınırlandırılmaya, biçim verme altına alınmaya çalışılmış güçlü ve aktif bir enerjinin yarattığı şiddetli gerilime benzetebiliriz.

İçinde bulunduğumuz süreçte kendimizi bazı yönlerden engellenme, kısıtlandırılma içinde hissedecek olabilir, isteklerimizi elde etmenin zorlu mücadelesine mecbur kalmış olarak bulabiliriz. Duygusal yaklaşımlar gösterdiğimiz olaylara tepkilerimizde duygusal ağırlıklı kararlar etkili olurken, duygusal bağlar, ailevi konular çok daha fazla gündemimizi meşgul edebilir.

Almamız gereken sorumluluklar veya önem vermemiz gereken duygusal beklentiler ile karşılaşıyor olmak mümkün. Önümüzdeki yaklaşık 20 günlük sürede olaylara yaklaşımımızda aşırı agresif hatta pasif agresif bir tavır içinde olabileceğimizi aklımızda tutmakta yarar var. Ani öfke patlamalarının getireceği yıkan, yok eden türde davranışların yol açabileceği zararlı sonuçlara dikkat. Ne için hareket ettiğimizi ve neye karşı yada kime karşı hareket ettiğimizin bilincinde olmak, gerçekten ne istediğimizi bilerek ve ölçülü, disiplinli hareket edebiliyor olmak ise hayatımıza kalıcı ve güçlü değerler katmak için oldukça elverişli enerjiler taşımakta. İki gezegenin arasında oluşan karşıtlığı bu yönü ile görebilmek önemli farkındalık getirebilir.

“Bilge kişi yol aramaz, O yürür; yürüdüğü yer yol olur”

45327679_191335661745655_3298966476001640448_n.jpg

Bilge kişi yol aramaz, O yürür; yürüdüğü yer yol olur”

Düşünmek, varlık ve yokluk kavramları arasında varolan boşluğu tanımlayabilir hale getirebilme ihtimalinin hiç kuşkusuz ki en önemli kriterini oluşturmakta. Gözlemlemek, düşünmek, anlamak, fikir yürütmek, sorgulamak ve aslolan gerçekleri aramak; evren ve tüm yaratılış hakkında prensipsel sonuçlara ulaşabilmenin en güçlü anahtarını elinde tutmakta. “Gökyüzünde ne varsa yeryüzünde o vardır” Zümrüt Tabletler ile bize ulaşan bu temel gerçeklik altında gökyüzüne astrolojik olarak baktığımızda; önümüzdeki 1 yılı aşkın bir süreçte bizi beklemekte olan Jüpiter, Yay burcu geçişi ile soyut ve somut zihnimiz arasında köprü kurmak, yeni bağlantılar oluşturmak ve yeni yollar izinde yürümek üzere güdüsel bir arzu içinde olacağız. Bu süreç 8 Kasım günü başlıyor olacak ve 2019’un son ayına kadar sürmekte. İçinde olacağımız bu sürecin bilinçsel değişimimize yönelik yepyeni kapılar açacak olduğu muhakkak. Görünen gerçekliğin ardındaki gerçeği arama yoluna kendimizi açarken bilgece seçimler ve bilgece davranışlar içinde olmak hepimize yol aldırıcı olacaktır. Sevgiyle…

Güneş Tutulması 13 Temmuz 2018

d9b3cafa9f6645f2635d753d4241b7a7.jpg

Alışkanlıklarımız, bağlılıklarımız, bağımlılıklarımız üzerinde yenilenmeye, dönüşmeye, dönüştürmeye yönelik etkiler yaratmakta olacak Güneş Tutulmasının etkisini kişisel olarak en üst seviyede ailevi bağlar, kadın-erkek ilişkileri, sevgi, paylaşım, duygusallık temalı konular ve durumlar üzerinde görebiliyor olacağız.

Güneş Tutulması, 13 Temmuz Cuma

13 Temmuz Cuma günü saat 05:47 dolaylarında Yengeç Burcunun 20. derecesi içinde bir Güneş Tutulması gerçekleşiyor olacak. Yenilikler, değişimler, farklılaşımlar, başkalaşımlar yaratma güdüsü doğurabilecek olan tutulma özellikle önümüzdeki 1 ay boyunca hem psikolojik seviyede hem de psikolojik seviyeden davranış biçimimize yansıyan biçimde, alışkanlıklarımız, bağlılıklarımız, bağımlılıklarımız üzerinde yenilenmeye, dönüşmeye, dönüştürmeye yönelik etkiler yaratmakta olacak. Tutulmanın oluşturduğu enerjiyi kişisel olarak en üst seviyede ailevi bağlar, kadın-erkek ilişkileri, sevgi, paylaşım, duygusallık temalı konular ve durumlar üzerinde görebiliyor olacağız.

Kuvvetli bir başlangıç yaratma enerjisi taşıyan tutulma; sevgiye, ilgiye, güvenlikli ve korunaklı alan oluşturmaya yönelik amaç ve isteklerimizi güçlendirmekte. Sevgi, ilgi, duygular üzerine kurulmuş ilişkilere, bağlılıklara ihtiyaç hissetmenin getirdiği kararlar, ani çıkışlar, hızlı yeni hedef belirlemelerin getirisi olabilecek davranışlar ve durumlar ile karşılaşabiliyor olmak mümkün.

Venüs, Satürn ve Uranüs arasında toprak elementinde oluşan büyük üçgen görünümü, tutulma derecesinin Pluto ile yapmış olduğu güçlü karşıtlığın şekillendirici, dönüştürücü, yenileyici etkisinin odak noktası alanını halini alacak gibi görülmekte. Sağlam, kalıcı, güven veren ve sorumluluk duygusu taşıyan ilişkiler kurmaya yönelik pozitif yönde istekler ve yapılanmalar içinde olabilmeyi destekleyen, şans ve fırsat sağlayabilecek olan büyük üçgen kalıbı Uranüs ile birlikte, bizi değişime götürebilecek, yeniliklere ve geleceğe pozitifsel bakış açısı sağlayabilecek. Bu arada asıl önemli noktayı oluşturabilecek olan ve gözden kaçması mümkün olmayan bir gösterge var ki o da tutulma derecesi ile böylesi etkili bir karşıtlık oluşturan Pluto. Pluto, yapılandırmak güdüsünü taşıdığımız sevgi, ilişkiler, karşılıklı bağlar üzerine sorgulayan, denemeye tabii tutan, sınayan ve gerektiği yerde kriz çıkararak dönüşüme sebep olacak güçte etkiler ile kendisini gösterebilir olacak. Biz oluşturmak istediğimiz sevgi temalı, duygu temalı ve güven arayışı temalı her türlü isteğimizi elde etmenin derin arzusunu duyarken, maddi ve manevi güvenli alanımızı oluşturmak için mücadeleci, kontrolcü, denetimci ve baskılayan, sınırları elinde tutmak isteyen bir yapı içinde olabileceğiz.
Tutulma Castor sabit yıldızı ile kavuşum yapmakta. Yaratıcı enerji ile ilişkilendirilen Castor’u , Bernadette Brady’ i kolay ve sorunsuz bir şekilde elde edilebilecek olan başarı ve yaratıcılık olarak ifade etmekte. Tutulmanın açığa çıkardığı enerjileri doğru bir şekilde değerlendirebilmek; dönüşüme ihtiyacı olduğunu farkettiğimiz duygusal yapımıza artık dönüşümünü gerçekleştirmesi için izin vermeyi seçmek ve olayların alt yazısını gerçekçi, güçlü ve objektif bir bakış açısı ile görebilmeyi sağlayabilir olmak, bizi geçmişin eksik ve tamamlanmamış sorumluluklarından, tortularından kurtaran, ileriye taşıyan gelişmeleri ruhsal olarak kazanabilmek demek.

Ülkemiz natal haritasının 1. evi üzerinde gerçekleşen tutulma, toplumsal boyutta da milli duygular, vatan ve milletin birliği ve beraberliğine dair duygulara dair temaları ön plana çıkmaktalar. Tutulma ülkemiz için güvence arayışının getirisi olabilecek birlik olmaya, koruyucu ve kollayıcı olmaya dair duygusal ihtiyaçların getirisi olabilecek bir hareket anlayışının doğacağına işaret etmekte. Ailevi konular, ailevi konu halini alabilecek bir psikoloji taşıyan şekilde korumak, koruyucu olmak, annelik etme benzeri anaçlık içeren duyguların ortaya çıkaracağı duygusallığın yükselen etkisi ile yeni girişimler, değişimlere yönelik istek ve girişimler ortaya çıkacak olabilir. Fazlasıyla korumacı ve içe dönük davranışlar, fazlasıyla savunmacı, savunmacı olacağım derken yıkıcı bir psikoloji içine girmek ile doğrudan bağlantılı bir profil çizen toplum yüzü haline gelebiliriz. Bu durum diğer ülkeler ile olan ilişkilerimize yansıyan gergin bir atmosfer yaratacak olabilir.

Dilâra B. Efeoğlu

Mars Retrosu, 27 Haziran- 29 Ağustos 2018

Marsretro.jpg

Mars Retrosu, 27 Haziran- 29 Ağustos

27 Haziran Çarşamba günü geri hareketi öncesi durağan konumuna geçecek olan Mars, aynı gün geri hareketine başlıyor olacak. Gezegen, Kova burcunda başlayan retrosunu 12 Ağustos günü gerilediği Oğlak Burcundan 29 Ağustos günü ileri hareketine başlayana değin sürdürmekte olacak.

Mars retrosu ne demek ve bu gezegenin retro süreci neye yol açıcı olur ?

Mars = Enerji demektir, hareket demektir, efor demektir, hamle demektir. Mars’ın temsil ettiği enerji, bünyenin varlığını korumak, hayatta kalmasını sağlamak, onu hayatta tutmak, geleceğe taşımak üzere şekillenen dürtülerden oluşur. Güdüsel bir yapıyı ifade eder ve dışa dönük aktif bir oluşum getirir.

Mars’ın dışa dönük bir yapı içeren aktif enerjisi bu gezegenin retro hareketinin etkili olduğu süre içerisinde dışa dönük olan yapısını kaybeder ve daha fazla içselleştirilmiş, bilinçaltı duyguların denetimine girmiş olan bir yapıya bürünür. Kendini, isteklerini, arzularını açıkça ifade etmek güçleşir. Enerjinin bir nevi içe dönüş halini ifade edebiliyor olan Mars retrosu, baskılanan, sınırlandırılan, kontrol altına alınmaya çalışılan eylem ve hareket güdüsünün ortaya çıkarabileceği pasifize edilmişlik, içe kapanıklık, pasif agresiflik, öfke, korku ve tereddüt içinde olma, sürekli bir savunma hali geliştirme, yanlış zamanlama ve yanlış kararlar gibi durumlara yol açıcı olur. Kendini ortaya koymak, karar alma alma mekanizması, inisiyatifi ele alma gücü sekteye uğramış ya tamamen pasifize edilmiş yada bastırılmışlık psikolojisi altında yoğunlaşmış bir hal alabilir. Oluşabilecek bu durum istekleri elde etmek, amaçları gerçekleştirmek adına varolması şart olan aksiyon alma dürtüsünün doğru şekilde çalışma prensibine zarar verir ve istekleri ortaya koymak ve gerçekleştirmeye yönelik sorunlu, problemli davranışlar getirebilir. Tüm bu sebebler Mars’ın retro süresi boyunca yanlış yada acele verilen kararlar ile hareket etmenin getirebileceği olumsuzluklar ile karşılaşmamak adına bir eylemi yada bir işi başlatırken bu süreçte dikkatli ve ince düşünmenin gerektiğini gösterirler.
Mars retro hareketi sırasında Kova burcu ilerleyişi süresince Güney Ay Düğümü ile birlikte hareket ediyor. Oluşan bu gösterge kişisel olarak egosal fonksiyonları gerçekleştirmenin zor bir hal alabileceği ve tutuk bir hareket tarzı oluşturabileceğini gösterdiği kadar yine egosal dürtülerin eşliğinde, yoğunlaşılan, belli bir odak halini almış içgüdüsel istek, amaç, ideal adına iddiacı, ısrarcı, rekabetçi ve şiddetli öfke ile dışa vurum getirebilen etkiler taşımakta. Muhalif olma, grupsal ve toplumsal amaçlara yönelik hareket anlayışı, insana özgü değerler adına mücadele, otoriteye karşı duruş, yenilikçi, geleceğe yönelik, idealist fikirler öne çıkmaktalar. Mars’ın, Güney Ay Düğümü ile birlikte ilerleyişi tüm bu öne çıkan hareket anlayışını güçlendirirken, takıntılı, saplantılı bilinçaltı dürtüler eklemekte. Geçmişe döndüren enerjilerin etkisi, geçmiş ile hesaplaşmak, geçmişte tamamlanmamış yada tamamlamakta başarısız olunmuş durumların kadersel bir form halinde karşılaşmak yine içinde bulunacağımız bu sürecin taşıdığı enerjiler. Mars retrosunu önemli hale getiren bir diğer gösterge ise Boğa burcunun ilk derecelerinde hareket eden Uranüs ile arasında gerilim oluşturabilen bir açı ile ilerliyor olması. Mars’ın retro süreci içinde Uranüs’de retro hareketine başlamış olacak ve bu durum iki gezegenin 2 Ağustos ve 19 Ağustos tarihlerinde aralarındaki açıyı kesinleştirmekte olacakları demek. Kendini ortaya koymak, karar alma alma mekanizması, inisiyatifi ele alma gücüne yönelik direnç enerjisini arttıran bu durum, öngörülmekte zorlanılan, ani, sıradışı davranışları, grupsal amaçlar ile gelişen eylemselliği, özgürlük ve bağımsızlık isteği ile hareket etme güdüsünü artırmakta olabilecektir. Düzen ve düzeni korumak adına mücedele ve savaşmak anlamı taşıyan gösterge düzen ve düzeni değiştirme adına yapılacak mücadele ve savaş anlamı da taşımakta. Gerek kişisel gerek sosyal, toplumsal olaylar üzerinde savaşçı, reformist, radikal çıkışlı etkiler ile görünebiliyor olacaklar.
Ülkemiz natal haritası üzerinde bu göstergelerin yerleşimlerine baktığımızda; Kova burcunda, natal 8. ev üzerinde hareket etmekte olan Mars tüm retro süresince bu evde geri hareketini sürdürüyor olacak. Mars’ın hareket fonksiyonu, ülke ekonomisi, finansal koşullar üzerine yoğunluk kazanmakta. Diğer ülkeler ile olan mali koşullar, borçlar, alacaklar, krediler, kredi notları, dış borçlar bu dönem odak halini almakta. Mars’ın Güney Ay Düğümü (GAD) ile hareket edişi, retro hareketinde oluşu bu alanlara dair sorunları, oluşabilecek agresif ve stresli ilişkileri işaret edebilmekte. Bir diğer yandan Türkiye’nin 5 derece Akrep burcunda yerleşimli GÜneş’i ile kare açı yaparak ilerleyen Mars, ülkenin para kaynakları, hazinesine yönelik sıkıntılı, sorunlu bir gösterge yaratırken ülkenin meclisi evi üzerinde hareket eden Uranüs ile birlikte meclis içinden devlet yöneticileri üzerine artan zorluklar, sorunlar oluşturabileceğine işaret etmekte. Bu alan konularında gündeme alınması mecbur konular, oluşabilecek bazı kayıplar, olumsuz gelişme gösterebilecek göstergeler ile karşılaşabilmek mümkün. Uranüs ile Mars’ın arasında 2 Ağustos ve 19 Ağustos tarihlerinde kesinleşecek olan açı, bu tarihler civarında ekonomiye ait konulara, diğer ülkeler ile olan finansal ilişkilere yönelik tetikleyici, aktive edici ve beklenmedik gelişmeler, sorunlu durumlar yaratıcı olabilir. 27 Temmuz günü gerçekleşecek olan Ay tutulması Mars ile yaptığı kavuşum ile Marsiyen bir enerji oluşturmakta. Sabit hali almış bir fikir ile hareket etmek, kurallara uymakta zorlanmak, kuralları yıkmak üzere gelişen bir hareket tarzı, inatçı ve direnişçi bir yapı içinde olmak yönünde oluşturabileceği enerjiler ile Mars retrosu, hem kişisel olarak hem sosyal, toplumsal tutumlar, davranışlar, (genç nüfusa vurgu taşır halde) olaylar üzerinde tutulmanın açığa çıkarabileceği duygusal faktörler ile hareket etmeyi arttıran güdüler taşıyor olacak. Bir diğer yönden doğa olaylarına yönelik bir gösterge halini alabilen görünüm, deprem riski oluşunu gösteriyor. Doğa olaylarında sıradışı etkilerini görebilecek olabilir, kayıp ve üzüntü yaratabilecek olan yanardağ patlamaları, depremler yada değişen hava koşulları ile karşılaşabiliyor olmak mümkün.

Dilâra B. Efeoğlu

Stephen Hawking

Stephen Hawking.jpg

Ayaklarınıza değil, gökyüzüne bakın. Gördüğünüz şeylerin mantığını anlamaya çalışın. Evren’in neden var olduğunu düşünün. Meraklı olun. Stephen Hawking

Görselde Stephen Hawking’nin doğum saatine dair kesin bir bilgi olmadığı için Güneş’i ASC derecesi üzerine yerleştirerek hazırladığım natal doğum haritasını görmektesiniz. Stephen Hawking’in net doğum saati olmadan çıkarılmış haritasında evleri yoruma katmadan ve sadece Güneş’e göre oluşan yıldız paranlarını dikkate alarak haritası üzerinden hayatına dair oluşumlara baktığımızda önemli etkileşimler görmekteyiz. Bu varolan etkilerden çok kısa bir şekilde size bahsetmek istiyorum; Güneş ile birlikte yükselen yıldız Alhena’ yı görmekteyiz. Bir misyon ile dünyaya gelen, yapması gereken görevler ile bedenlenen ve bilinçli yada bilinçsiz bu görevleri yerine getiren anlamı taşıyan yıldız ünlü fizikçinin varoluşunun kaynağı gibi ve tüm hayat amacını şekillendirmiş olarak görülmekte.
Güneş ile batan iki sabit yıldız olarak Mirfak ve Zosma ile karşılaşmaktayız. Mirfak astrolojik olarak savaşmış olan, mücadele etmiş olan savaşçı ve onun cesaret ile gururunu temsil eden bir sabit yıldız olarak Güneş’i ile birlikte batmakta. Zosma ise başkalarına yol gösterici olma, başkalarına iyiliştirici olma adına kendini feda etme anlamı taşıyor olması ile Stephen Hawking’in hayatında insanlığa hizmet etmek adına oldukça önemli bir yer almış ve o da Güneş ile batan yıldız konumunda. Stephen Hawking’in yaşamı hakkında oluşsal bilgiler barındırdıkları kadar bu iki sabit yıldız taşıdıkları anlamlar ile Hawking’in ölümünden sonra dünya üzerinde bırakacak olduğu izleride daha doğduğu an çizmişler. Sonsuzlukta ışık saçmaya devam etmesi dileklerimle…

Dilara Başar Efeoğlu

 

View this post on Instagram

Ayaklarınıza değil, gökyüzüne bakın. Gördüğünüz şeylerin mantığını anlamaya çalışın. Evren’in neden var olduğunu düşünün. Meraklı olun. Stephen Hawking Görselde Stephen Hawking'nin doğum saatine dair kesin bir bilgi olmadığı için Güneş'i ASC derecesi üzerine yerleştirerek hazırladığım natal doğum haritasını görmektesiniz. Stephen Hawking'in net doğum saati olmadan çıkarılmış haritasında evleri yoruma katmadan ve sadece Güneş'e göre oluşan yıldız paranlarını dikkate alarak haritası üzerinden hayatına dair oluşumlara baktığımızda önemli etkileşimler görmekteyiz. Bu varolan etkilerden çok kısa bir şekilde size bahsetmek istiyorum; Güneş ile birlikte yükselen yıldız Alhena' yı görmekteyiz. Bir misyon ile dünyaya gelen, yapması gereken görevler ile bedenlenen ve bilinçli yada bilinçsiz bu görevleri yerine getiren anlamı taşıyan yıldız ünlü fizikçinin varoluşunun kaynağı gibi ve tüm hayat amacını şekillendirmiş olarak görülmekte. Güneş ile batan iki sabit yıldız olarak Mirfak ve Zosma ile karşılaşmaktayız. Mirfak astrolojik olarak savaşmış olan, mücadele etmiş olan savaşçı ve onun cesaret ile gururunu temsil eden bir sabit yıldız olarak Güneş'i ile birlikte batmakta. Zosma ise başkalarına yol gösterici olma, başkalarına iyiliştirici olma adına kendini feda etme anlamı taşıyor olması ile Stephen Hawking'in hayatında insanlığa hizmet etmek adına oldukça önemli bir yer almış ve o da Güneş ile batan yıldız konumunda. Stephen Hawking'in yaşamı hakkında oluşsal bilgiler barındırdıkları kadar bu iki sabit yıldız taşıdıkları anlamlar ile Hawking'in ölümünden sonra dünya üzerinde bırakacak olduğu izleride daha doğduğu an çizmişler. Sonsuzlukta ışık saçmaya devam etmesi dileklerimle… #stephenhawking #astroloji #astrology

A post shared by Dilara Efeoğlu (@dilarabasarefeoglu) on

 

15 Ocak – 21 Ocak Haftası Gökyüzü

tree-in-a-broken-bowl-digital-art-hd-wallpaper-1920x1080

Hayatlarımızda önemli, kalıcı, rasyonel değişimler getirebilecek olan bir haftaya başlıyoruz;

Uzun vadeli planlara hazırlanmak, yeni girişimlerde bulunmak açısından kullanabileceğimiz bir haftaya başlamaktayız. Özellikle 17 Ocak Çarşamba günü sonrası harekete geçmek adına kullanabileceğimiz, verimli sonuçlar alabileceğimiz zamanlara işaret etmekte. Kararlı, ciddi ve gerçekçi olarak yaklaşımda bulunduğumuz tüm işlerden pozitif geri dönüşler almayı mümkün kılabilecek olan gezegenler arası uyumlu görünümler var. Gelebilecek desteklere, fırsatlara, yardımlara açık bir haftadayız.  Sorumluluk duygusu taşıyan, ne istediğini bilen ve kararlı başlangıçlara şans oldukça yüksek, değerlendirebiliriz. Çarşamba günü gerçekleşecek Yeniay ile birlikte geleceğe, kariyere odaklanmak, hayatı yeniden şekillendirme arzusu, kalıcı şeyleri yaşantıya katmak yönünde artan istekler ve duygular hayatımızı şekillendirmeye başlayacaklar. Pluto ile güçlenen Jüpiter, Kiron ile desteklenen Mars, Neptün ile vizyon kazanan Merkür haftanın önemli açıları.

15 Ocak – 21 Ocak Haftası Gökyüzü

Güneş, Kiron sekstil

15 Ocak Pazartesi hafta Güneş ve Kiron arasında oluşan sektil açı ile başlıyoruz. -Olmak- istediğimiz her şey için kendimizi baştan yaratma isteği ve gücünde hissedecek olabileceğimiz Pazartesi günü, artık en karanlık safhasına girmiş olan Ay ile birlikte yenilenmeye, hayalini kurduğumuz, yaratmak istediğimiz -benlik- üzerine düşünmeye ve onu gerçekleştirmek için harekete geçme öncesi sakinlik ve bilgelik ile hazırlanmaya yönelebiliriz.

Jüpiter, Pluto sekstil (16 Ocak Salı)

Haftanın ikinci günü kesinleşmiş derecesine varacak olan Jüpiter, Pluto sekstili  geçtiğimiz haftanın da en etkin olan açılarından biriydi.  Hem güçlü bir Mars tarafından dispozite edilen hem de -güç- kavramı ile bağdaşık Pluto ile uyumlu görüm içinde olan Jüpiter, kendine güven, inanç, eminlik duygusunu desteklemekte. Koşulları belirlemek, kendimizi, fikirlerimizi, inanç ve ideallerimizi ortaya koymak ve güçlü bir şekilde savunuculuğunu yapmak için değerlendirilebilecek bir zaman dilimi için şans getiren açı etkisi tüm hafta boyunca aktif olarak sürdürüyor olacak.

Oğlak Burcunda Yeniay, 17 Ocak Çarşamba (05:17)

UZUN VADELİ PLANLAR İÇİNDE OLACAĞIZ…

Çarşamba günü Oğlak burcunun 26. derecesi içinde bir Yeniay gerçekleşiyor olacak. Oğlak burcunda gezegen yoğunluğu taşıyan Yeniay haritası önemli miktarda odaklanma içinde olmak, belirli bir şeye yada belirli bir konuya yönelmek etkisi taşıyan görünümde. Bu görünüm önümüzdeki dönem uzun vadeli planlar içinde olacağımızın göstergesi. Baş köşeye oturttuğumuz sağlamcılık prensibine bağlı kalarak yeni girişimler, yeni başlangıçlar içine girebilmek mümkün. Kariyere odaklanmak, hayatı yeniden şekillendirme arzusu, kalıcı şeyleri yaşantıya katmak yine içinde bulunduğumuz şartları  şekillendiren duygularımız olacaklar. Bu yönde istek ve arzularımızı gerçekleştirme gücünü vadeden bir yeni haritası, hedeflere ulaşmanın çok çalışma gerektirdiğini bilmek, sorumluluk duygusunu yüksek tutmak, ciddi ve  projelendirilmiş  şekilde işlere başlamak şartıyla başarılı neticeler alınacak girişimlere çok açık bir dönem içindeyiz özellikle yeniay sonrasında ki gün başlayarak değerlendirebileceğimiz bu dönem önümüzdeki 15 gün boyunca etkili.

Güneş, Ay ve Venüs, Uranüs ile yaptıkları kare açıyı henüz geçmişler. Kişisel isteklerimizi ortaya koyarken kimsenin müdahale etmesini istemiyoruz, geçmişi değiştirmek, yeni olana öncülük yapmak ve kararlarımızı gerçekleştirirken özgür olmaya ihtiyaç hissediyoruz. Duygular, istekler üzerinde değişkenlik hissedebilecek olacağımız bu dönem ancak gerek duygusal gerek egosal dengemizi koruyabilir ve kontrol edebildiğimizde yeni değişimlere, yeni gelişimlere yönelik başarılı başlangıçlar yapabiliriz.

Ülkemiz haritasının 7. Evinde gerçekleşen Yeniay, Oğlak burcu gezegen yoğunluğu ile birlikte dış ilişkiler, diğer ülkeler ile olan bağlantılar, siyasi ilişkiler üzerine vurgu getirmekte olacak. Uranüs’ün natal Merkür ve Satürn’ e yapmakta olduğu karşıtlığı t-kare olarak adlandırılan kendi içinde olaylar üzerinde büyük bir dinamik enerji getiren açı türünü oluşturmakta. Gerek dış siyasi ilişkiler ve gerek ülke içinde muhalefet kaynaklı gerilim yaratıcı etkiler, ülke aleyhine karşı güç oluşturan siyasi platformlara ait oluşan sorunlar meydana gelebilir.

 Mars, Kiron üçgen , 18 Ocak Perşembe

Elde edilmek istenilen her şey adına güçlü bir harekete geçme dürtüsü hissedecek olmak ve tüm motivasyonun tüm fiziksel ve ruhsal enerjininin odaklanmış bir şekilde isteklere, arzulara yöneltilecek olacağına işaret eden görünüm, kararlılık ile hareket geçmek için uygun bir gün olduğunu göstermekte. Fiziksel yada psikolojik güç, dirayet, azim gerektiren işlere başlamak adına kullanılabiliriz.

Venüs, Kova Burcunda, 18 Ocak Perşembe

Venüs, Kova burcunda iken sosyal ve toplumsal konulara önem verme, kişisel olarak arkadaşlıklar ve grupsal amaçlara yönelme etkisini arttırıcı olur. İsteklerde, mutluluk anlayışında dışa açık, yenilikçi, sıradışı zevkler ve uğraşlar ön plana çıkar. İlişki kurma tarzı özgürlük ve bağımsızlık ihtiyacı ile şekillenmekte olur.

Merkür, Neptün sekstil, 20 Ocak Cumartesi

Geleceği görmek, vizyon sahibi olmak adına bugün kendinize güvenebilirsiniz. Gelecek planlarını ve hayalleri birbiri ile bütünleştirebilmek adına dengeli olabilmeyi vadeden görünüm, yaratıcı zekayı öne çıkarmakta. Yaratıcılık, ilhamsal fikirler, problemlere kolay çözüm üretmek adına güçlü etkiler veren Cumartesi gününü idealize ettiğimiz fikirlerimizi dile getirmek, karar aşamasına almak, üzerine düşünmek, planlar yapmak açısından değerlendirebiliriz.

Güneş, Kova Burcunda

20 Ocak Cumartesi günü Güneş’in Kova burcu yolculuğu başlıyor. Tüm Kova burçlarının yeni yaşları kutlu olsun.

Güneş’in Kova burcunda hareket ediyor oluşu, Kova burcunun en temel prensibini oluşturan toplumsal, grupsal oluşumlar ve sorumluluklar üzerine vurgu getirmekte. Bireysel olmanın dışına çıkan toplumsal, grupsal kimlik ile hareket etme beceri ve isteği taşıyan bu burçta ilerleyen Güneş ile birlikte önümüzdeki dönem bu çeşit konular vurgu kazanıyor olacaklar. Ortak amaç duygusunun öne çıkması, insanı temel alan ve sosyal tabanlı konular gündemde daha fazla yer tutacak olması yine Güneş, Kova burcunda hareket ederken oluşturabileceği etkiler.

Sevgiyle kalın…

Dilâra B. Efeoğlu

%d blogcu bunu beğendi: