Sabit Yıldızların Suretler Kitabı, Kitâbü Suveri’l-Kevâkibi’s-Sâbite
X. yüzyıl astronom bilgini Abdurrahman es-Sûfî tarafından gerçekleştirilen çalışmaların yer aldığı Kitâbü Suveri’l-Kevâkibi’s-Sâbite (Sabit Yıldızların Suretler Kitabı)
Sabit yıldızlar konusunda klasik eser haline gelmiş ve asırlarca İslâm âleminde en önemli müracaat kitabı olarak kabul edilmiş olan eseri, Nasîrüddin et-Tûsî (ö. 672/1274) Farsça’ya tercüme ederek çalışmalarında kullanmıştır. 1954 yılında Haydarâbâd’da yayımlanan eserin dünyanın birçok kütüphanesinde yazmaları vardır. İspanyolca’dan başka Fransızca ve İngilizce’ye de tercüme edilmiştir.
X. yüzyıl astronom bilgini, Farisi kökenli Abdurrahman es-Sûfî, 903 yılında Rey’de (İran) doğmuştur. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Büveyhî hânedanından Adudüddevle’nin hocası ve dostu olduğu, bu hânedanın diğer mensuplarıyla da yakın ilişki kurduğu bilinmektedir. 975’te Adudüddevle’nin oğlu Şerefüddevle’nin Bağdat’ı ele geçirmesinden sonra büyük bir ilim merkezi haline gelen bu şehirde çağdaşları Ebû Sehl el-Kûhî, Sâganî el-Usturlâbî, Ebû İshak İbrâhim b. Hilâl, Ebû Hasan el-Mağribî, İbnü’l-A‘lem ve Ebü’l-Vefâ gibi âlimlerle birlikte çalışmış ve gözlemlerde bulunmuştur.
Abdurrahman es-Sûfî, İskenderiyeli astronom, matematikçi, coğrafyacı Batlamyus gökbilimini esas almıştır. Batlamyus’tan sonra sabit yıldızların incelenmesi ve bunların kozmografik katalogunun hazırlanmasında önemli rolü olan Abdurrahman es-Sûfî, ilim âleminde daha çok bu alandaki başarılarıyla tanınmaktadır. Kitâbü Suveri’l-kevâkibi’s-sâbite adlı eserinde Batlamyus’un Almagest’te ele aldığı kırk sekiz yıldız takımındaki yıldızları incelemiştir. Önce her yıldız takımındaki bütün yıldızları tanıtmış, bunların gökyüzündeki konumları, büyüklükleri (parlaklıkları) ve renkleriyle ilgili görüşlerini ortaya koyduktan sonra Almagest’te geçen yıldız isimlerinin Arapça karşılıklarını vererek İslâm astronomi ilminin terminolojisini meydana getirmiştir. Bu terimler daha sonraki İslâm ve Batı astronomları tarafından kullanıldığı gibi, bunlardan doksan dördü modern astronomi literatürüne de girmiştir.
Abdurrahman es-Sûfî’nin gök cisimlerinin uzaklığını ölçmek için kullandığı rumh = 14˚ = Andromedae ve Pegasi’nin uzaklığı; zirâ‘ = 1/6 rumh = Z˚ 20‘; şibr = 1/3 zirâ‘; esba‘ = 1/32 zirâ‘ gibi birimler, uzaklıkların belirlenmesinde çok sağlıklı bir şekilde kullanılmıştır.
Abdurrahman es-Sûfî’ batı dünyasında ‘Azophi’ olarak da tanınır. Ay’ın bir kraterine verilen ad olan Azophi ve küçük gezegen 12621 Alsufi onun adına isimlendirilmiştir.
Fotoğraflarda, Abdurrahman es-Sûfî’nin çalışmalarından Zodyak Burçlar Kuşağında yer alan takımyıldızlar ve diğer bazı çalışmaları yer almaktadır.
Dilâra Başar Efeoğlu
Faydalanılan kaynaklar,
İslam Bilim Adamları, İnkılap Yayınevi
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi












