
Büyük Buluşma 21 Aralık 2020
Jüpiter Satürn kavuşumu ile yeni bir zaman yeni bir ben demeye hazır mısınız?
İki gezegenin buluşması hakkında sohbetlerimin ilkini umarım keyifle dinlersiniz.
Sevgiyle…
Büyük Buluşma 21 Aralık 2020
Jüpiter Satürn kavuşumu ile yeni bir zaman yeni bir ben demeye hazır mısınız?
İki gezegenin buluşması hakkında sohbetlerimin ilkini umarım keyifle dinlersiniz.
Sevgiyle…
Kimi yapılar için sonun başlangıcına işaret eden kavuşum kimi yapılar için ise başlangıca atılan önemli adımlar olarak tarihte kendini gösterecek.
Jüpiter, 5 Nisan Pazar 2020 günü Oğlak burcunda Pluto ile kavuştu. Kavuşum iki gezegenin arasında, biri kısa diğeri daha uzun süreli olan iki döngünün başlangıcını içeriyor.
Jüpiter ve Pluto açısal etkileşimleri dünyasal düzenler üzerinde önemli etkiler açığa çıkaran olaylar ve sonuçlar ile kendini göstermekte.
Kolektif gezegenler olarak tanımlanan, Uranüs, Neptün ve Pluto’nun içinde bulunduğu döngüler, özellikle, toplumsal, sosyal ve nihayetinde global olarak nitelendirebilecek, insanlığı bütünden etkileyen süreçler oluşturmaktalar.
Bir nevi önemli bir başlangıç arefesi yaratmış olan Jüpiter, Pluto kavuşumu, en küçük birimden en büyük birim olarak adlandırabileceğimiz tüm sistem üzerine kurulu yapılar için, var olmak ile yok olmak arasındaki dönüşümlerini şiddetlendirmekte.
Bir dönüşüm içerisinde olduğumuz muhakkak, peki dönüşüm ne istiyor?
Artan yönetimsel kontrol ve yönetimsel güç sağlama ihtiyacı, devletsel yapılar ve yöneticilik içeren faktörlerin tutum ve davranış modellerini etkiliyor olacak. Güç elde etmek, dünya üzerinde yer tutmak amacının genişlemesi ve büyümesi ile karşılaşacağız.
Global olarak, dışa açık olmanın yerine daha içe kapanan toplum modeli ve devlet modeli haline gelen yönetimler ile karşı karşıya kalmak mümkün.
Maddi kaynaklar, parasal yönetimler üzerine ciddi bir sorumluluk yükleyecek olan görünüm, dünya para sistemi, ekonomik sistem, para ekonomisi gibi konularda küresel bir dönüşümün içine girdiğimizin habercisi.
Ekonomik sistemlerde, en küçük birimden en büyük birime kadar, koşullara karşı iyimser bir duruş sergilemek yerine, ciddi, tedbirli, disiplinli ve hatta tutucu bir duruş sergilemenin gerekliliği ile karşı karşıya kalacak gelişmeler beklenebilir.
Süreç, gerçekçi olmaktan uzak kalan iyimserlik yada gerçekçi olmaktan uzak kalan hayalperest yaklaşımlara yer vermeyecek kadar denetim içinde olmayı gerektirecek.
Büyüme trendi yakalamak, parasal olarak da gücü eline almak isteyen devlet ve sistem modelleri ile karşılaşacağız.
Fikirsel ve ideolojik değerler kendini yapılandırmak istedikleri bir enerji ivmesi kazanacaklar.
Toplumsal ideolojiler; kemikleşebilecekleri, yapı oluşturabilecekleri bir düzene kavuşma imkanı bulabilecek.
Yenilikçi yada geleceğe yönelik faydalı ve sosyal tabanlı fikirlerin realize edildiği yapıların da oluşmaya başladığını görebileceğiz.
Bir diğer yandan, yine dünya üzerinde, inançların, fikirlerin yada ideolojilerin oluşturduğu radikal dincilik akımları, radikal ırkçılık akımları gibi yapısal sistemlerinde artmaya başlayacağı bir dönem içine ilerliyor olabiliriz.
Dünya genelinde radikal dinci tarikat ve akımların yada kendi içlerinde bir fikrin, görüşün yada inancın gerektirdiği şekilde yaşamak isteyen grupların büyüyen, organizasyon halini alan çalışmalarına şahit olmak da olası.
Fikirsel, inanaçsal ideolojierin güç halini alması ve kabul ettirilebilir hale getirilmesi mücadeleleri ve bu mücadelenin terörizm içeren davranış biçimleri ile dünyaya yansıtılması olumsuz bir gelişme olarak karşımıza çıkabilir.
Bunun neticesinde eyleme dönüştürülen hareketlerin ortaya çıkaracağı küçük yapılardan büyük ölçekli yapılara kadar, kendi içinde bir organizasyon geliştirmiş olan birimsel yönetimlerin kendini ifşa etmesi oldukça olası.
Bireysel yada sistemsel olarak yeniden yapılanma içerisine girmenin güçlü sinyallerini aldığımız süreç, gerek kişisel gerek toplumsal olarak, bir organizma olarak düşündüğümüzde, organizma kendine yeni unsurlar sağlamak ile dönüşümünü gerçekleştirmek istemekte.
Baskı ve zorlukların dönüşümü orta çıkarmak üzerine kurulu olduğu üzerine düşünmek süreci çok daha anlaşılır hale getirebilir.
Jüpiter ve Pluto arasındaki kavuşum yıl içinde kendini 3 kez tekrarlıyor olacak. Retro hareketi ile geri gitmeye başalayn Jüpiter, 30 Haziran 2020 ve 13 Kasım 2020 de Pluto ile tekrar kavuşum yapıyor olacak.
Dilâra Başar Efeoğlu
“Hiçbir ölümlü Zeus’un ne kurduğunu sezinleyip kestiremez. İnsan ne derece zekâsına mağrur olsa da Zeus ondan yüz kat üstündür”
Homeros, İLYADA
Yay burcu ilerleyişinde olan Jüpiter, Nisan ayından bu yana retro olarak hareket etmekte. Gezegenin yaklaşık 120 gün süren retrosu önümüzdeki 11 Ağustos Pazar günü sona erecek ve ileri hareket etmeye başlayacak.
Astrolojik olarak bir gezegenin düz (ileri) hareketinin ne anlama geldiğini tam olarak kavrayabilmenin en önemli kıstaslarından bir tanesi de retro hareket ederken ne ifade ediyor olduğunu iyi anlayabilmektir.
Jüpiter gezegenin ifade ettiği birçok kavram arasında aslında bu gezegen, gerçekte; bilinçli ya da bilinçsiz olarak kişinin -anlam yaratma güdüsünü- en üst oktavından temsil etmektedir.
Gezegenin ortaya çıkardığı tüm kişisel ve evrensel fonksiyonların ardında anlam yaratmak, anlam oluşturmak, anlamak, anlam aramak, anlam çıkarmak ile bağlantılı güdüsel davranışları ve bu davranışların getirisi olan sonuçları görürüz.
Düz hareketinde olan Jüpiter bir kuram halini alması gerekliliğine hüküm verdiği tüm yargılarını tanrısal gücü ile ortaya koymak ister ve tanrısal yargılar içinde tanrısal hükümler verme gücünü; güven, coşku ve yücelik ile ortaya koyar.
Retro hareketinde Jüpiter için anlam çok daha derinlerde ve çok daha köklerdedir. Zihnin uçsuz bucaksız diyarından dünyayı algılamak ve bu algının anahtar olacağı tanrısal yargı ve tanrısal hükümlere ilham aramak retro Jüpiter’in en derin sadıklığını sunduğu ruhunu, aslında ruhsal zihnini oluşturur.
Dilâra B. Efeoğlu
22 Temmuz haftasında astrolojik olarak baktığımızda;
Mars ve Jüpiter arasında ateş elementinde oluşan üçgen açı dikkat çekmekte. İki gezegen arasında Perşembe günü kesinleşecek açı özellikle Salı ve Çarşamba gününün büyük kısmında Ay tarafından desteklenerek aktifliğini arttırmakta olacak.
Elde etmek istediğimiz başarılar, gerçekleşmesini istediğimiz hayaller, inandığımız, peşinden gittiğimiz fikirler ya da amaçlar adına kendimize olan inancımızı arttıran açı; geleceğe inanmak, geleceğe güvenmek adına iyimser etkiler getirmekte.
Güneş, Salı günü Aslan burcu ilerleyişine başlıyor.
Dünyayı bir sahne olarak algılayan bu burca Güneş’in geçişi ile birlikte, sahne üzerinde kendi yaratıcılığımızı, gücümüzü egemenliğimizi, farklılığımızı sergileme güdümüzün arttırdığı davranış ve tutumlar içinde olabileceğiz.
Bu kadar güç gösterme ve yaratıcılığını ortaya koyma yönünde etkiler varken özellikle Perşembe ve Cuma günleri içinde Ay’ın Boğa ilerleyişi ve Mars ve Satürn arasında varolan 150 derecelik açının oluşturabileceği handikaplara dikkat etmekte fayda var. Giriştiğimiz işleri yüzeysel bırakmamaya, sağlam temelli bir yapı oluşturduğumuzdan emin olduğumuz girişimler içinde olmaya özen göstermek gerekmekte. Aşırı risk alabilir ve aslında ne kadar risk aldığımızın farkında olmayabiliriz. Haftanın son günü Aslan burcuna geçen Venüs, 21 Ağustosa kadar bu burç ilerleyişini sürdürecek ve özellikle ilk 15 günü aşkın süresinde dışa dönükleşen, ilişkilere yönelik cesaret, girişimcilik ve özgüven taşıyan türde davranışlar ortaya koymamıza etken olacak.
Hepimize güzel bir hafta olsun diliyorum.
GÜÇLENEN VE BİR AMAÇ HALİNİ ALMIŞ İSTEKLERİ REALİZE ETMENİN İMKANI BU HAFTA GÖKYÜZÜNÜN EN ÖNEMLİ FIRSATI HALİNİ ALABİLİR… AMA NASIL?
Pazartesi (10 Haziran) günü Güneş ve Jüpiter arasındaki karşıtlık kesin derecesine varmakta. Geçtiğimiz haftadan itibaren etkisini hissettiren açı, yükselen egolara, aşırılaşmış haliyle -ben- liği ortaya çıkarma arzusuna, güç ve azamet gösterme türü davranışlara işaret etmekte. Her şeyi biliyorum sanrısı ve kendini salt akıldan ibaret sanma türü abartılmış davranış ve tutumlara yol açabilecek bir görünüm olduğunu akılda tutmakta fayda var. Gerçek olmaktan uzak kalan, altı, arkası doldurulamamış tavır, tutum ve davranışlara düşmemeye çok dikkat.
Fikirlerimizin sonu bucağı olmayabilir ve artık tüm bu fikirlerimizi geniş çevrelere yaymak, kendi aklımızı, düşüncelerimizi ve hatta bilgimizi başkaları ile paylaşmak adına güçlü isteklerle ve güçlü bir kendine güven duygusuyla harekete geçmeye başlıyor olabiliriz. Olaylara tek yönlü bakmak yerine bakış açımızda geniş bir vizyon yakalama şansını elde etmiş olduğumuzun farkına varabilirsek; Güneş/Jüpiter karşıtlığının pozitif etkilerini üzerimize çekebileceğiz demektir. Kendimize olan güvenin artışı, başarı arzusu, artan yaratıcı zeka, amaç halini almış isteklerimizi realize edebilmemiz adına imkan sunmakta. Önemli olan gücü doğru kullanabilmenin dengesini yakalayabilmekte.
Astrolojik olarak 7 Mayıs haftasına baktığımızda; Merkür ve Pluto karesi ile başlayan hafta iletişimin, haberleşmenin öne çıkacak bir hafta olacağını göstermekte. Şİmdiye kadar gizli kalmış, gün yüzüne çıkmamış sır olarak korunmuş bir haber, yeni bir gelişme ile karşılaşmak bu hafta için oldukça mümkün. Güç savaşlarına dönüşen konuşmalar ve yazışmalar dikkat çekici görünümdeler. Güneş’in hem Pluto ile hem Jüpiter ile etkin açıları haftaya hakim olmakta. Kendi bildiğinde ısrarcı olabilmek, kendine olan güvenin artışı, kendini çok daha motivasyonlu hissetmek, inandıklarını yaratabileceğine de inanmak görünümün pozitifsel olarak ivme kazandırabilecek olarak değerlendirilebilir yönleriyken, fanatikleşmiş istek ve görüşlerin abartılı kararlara yol açabilecek oluşu, aşırı kendine güvenin getirebileceği yanılgılar, aşırılaşmış sahip olma, elde etme, kazanma arzusu ise negatif yaratımlar olarak kendini gösterecek olabilir. Haftasonu Koç burcunun son derecesinde hareket eden Uranüs ile Merkür son kavuşumlarını yapmakta olacaklar. Düşüncelerimiz ve fikirlerimiz üzerinde tazelenme, farklı görüşlerlere açık olma, algısal olarak boyut atlama, geleceğe yönelen zihin, açının ortaya çıkaracak olduğu pozitifsel etkiler. Koç Burcunda Uranüs’ün Merkür ile yapacak olduğu son kavuşumun ne yönde zihinsel değişimler getirebilecek olduğuna dair https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2018/04/29/uranus-koc-burcunun-29-derecesinde/ linkli yazımı okuyabilirsiniz.
7 Mayıs Pazartesi, Merkür, Pluto karesi
Koç Burcunda ilerleyen Merkür, Oğlak burcunda retro ilerleyişinde olan Pluto ile kare açı yapmakta. Dik kafalı, kendi bildiğinde ısrar eden, düşüncesiz, sabırsız ve fazlasıyla cesaretli bir iletişim uslubu üzerine artış getirebilecek olan açı özellikle haftanın ilk günü için oldukça etkili görünmekte. Sertleşen, güç savaşlarına dönüşen tarzda iletişimin getirebileceği tartışmaya, kavgaya, çekişmelere dikkat çeken görünüm, konuşmalar, yazışmalar ve haberleşme trafiği üzerinde daha kontrollü olmak gerektiğini düşündürmekte. Gizli kalan, daha önce duyulmamış, gizlenmiş, saklanmış sır yada haberlerin bugün açığa çıkabilecek olma ihtimalide kuvvetli.
8 Mayıs Salı, Venüs, Neptün karesi
Venüs ve Neptün arasında oluşmakta olan kare görünüm hafta başından itibaren etkin ve etkinliği Perşembe gününe değin sürecek. Açı isteklerin fazlasıyla idealize edilmiş ve fazlasıyla duygusal anlam yüklenmiş olabileceğini göstermekte. Gerçeklik algısını kaybetmemek, gerçek olmaktan uzak değerler, istekler yada kazanımlar peşine düşmüyor olmak önemli görülmekte. Yanıltan, yanıltıcı durumların yol açabileceği sorunlar hayalkırıklıklarına, aldanmalara sebep olabilir. Gerçeklik algısını korumaya çalışmak, mümkünleşmesi zor arayışlar ve isteklerin içinde huzursuzluk ve aldanmalara düşmemeye dikkat etmek etmek faydalı olabilir.
9 Mayıs Çarşamba, Güneş, Jüpiter karşıtlığı
Boğa burcunda Güneş ile Akrep Burcunda (R) Jüpiter karştlığının yaratacağı etkiler ön planda aşırılaşmış kendine güven, herşeye gücünün yetebileceği şeklinde kendini gösterebilir. Amaç duygusu üzerine yoğunlaşıp hiçbir şeyin seni durduramayacağını düşünmek yine bu açının yaratımı olarak tüm hafta boyunca etkisini koruyacak. Kendi bildiğinde ısrarcı olabilmek, kendine olan güvenin artışı, kendini daha motivasyonlu hissetmek, inandıklarını yaratabileceğine de inanmak pozitifsel olarak ivme kazandırabilecek olarak değerlendirilebilir yönleriyken, fanatikleşmiş istek ve görüşlerin abartılı kararlara yol açması, aşırı kendine güvenin getirebileceği yanılgılar, aşırılaşmış sahip olma, elde etme, kazanma arzusu ise negatif yaratımlar olarak kendini gösterecek olabilir.
12 Mayıs Cumartesi, Güneş, Pluto üçgeni
Güneş, Jüpiter karşıtlığının etkinliği ile birlikte Güneş, Pluto üçgen açısı da Cumartesi günü kesinleşmekte. Güneş, Pluto arasında oluşan görünüm, egosal dürtüler için oldukça vurgulayıcı, dikkatleri bu yöne çeken etkiler taşımakta ve 9 Mayıs Çarşamba gününden bu yana etkinliği güçlenmekte. Kendine olan güvende artış, kendinden emin olmak, içsel bir güç ile hareket etmek, lider ve yönetici olmaya yönelik nitelikleri kolayca gösterebilmek şeklinde yaratımlar oluşturacaktır.
Açı, gökyüzünde aynı anda varolan Güneş, Jüpiter karşıtlığı ile birlikte etkin bir yönetim, yöneticilik sıfatlarına dair vurgu getirmekte.
12 Mayıs Cumartesi, Merkür, Mars karesi
Yöneticisi ile kare açı yapan Merkür, düşünceleri, fikirleri ısrarla ve savaşçı bir uslup ile ortaya koyabilecek olmanın işaretlerini taşıyor. Gerek sözlü, gerek yazılı her türlü iletişim üzerinde sert, inatçı, savaşçı tarzda etkiler oluşabilir. Kendi fikirlerini, kendi düşüncelerini kabul ettirmek isteğini taşıyan açının aktif olduğu Perşembe gününden bu yana oluşan görünümün etkilerini pozitifsel kullanabilmek ve düşüncelerimizin, fikirlerimizin savunuculuğunu yapabilmek mümkün. Kontrolsüz ve öfkeli konuşmalara, tartışmalara dikkat.
13 Mayıs Pazar, Merkür, Uranüs kavuşum
Koç burcunun son derecesinde gerçekleşecek olan iki gezegenin kavuşumu ile zihnimiz, düşüncelerimiz vurgu kazanıyorlar. Açı, çok daha hızlı karar vermeye, çok daha hızlı ve sıradışı, yenilikçi düşünce ve fikirler oluşturabilecek olmaya işaret etmekte. Yepyeni fikrilerin ortaya çıkabilecek olması, aniden yepyeni bir yöne çekilen zihin, geleceğe yönelen düşünceler, yeni başlangıçlara ihtiyaç duymak bu açının yaratımı olabilecek. Düşüncelerimiz ve fikirlerimiz üzerinde tazelenme, farklı görüşlerler açık olma, algısal olarak boyut atlama, geleceğe yönelen zihin açının ortaya çıkaracak olduğu pozitifsel etkiler. 13 Mayıs Pazar günü Merkür, Boğa burcu ilerleyişine başlıyor. Merkür’ün bu burçta hareketi ayrı bir yazı konusu olarak paylaşıyor olacağım.
Sevgiyle kalın…
Dilâra B. Efeoğlu
Aktif bir haftanın bizi beklediği 5 Mart haftasına astrolojik olarak baktığımızda; Balık burcu geçişlerini tamamlayan iki gezegen Merkür ve Venüs’ün, bu hafta Koç burcu ilerleyişlerine başlamakta olduğunu görmekteyiz. Dinamik enerjiler oluşturacak olan bu geçiş, hızlanan ve sertleşen kişisel ve sosyal, toplumsal bir iletişimsel dilin ve iddiacılık, girişimsellik ve agresiflik taşıyan ilişkilerin habercisi olarak kendini gösterecek olabilir. Başarı, kazanç, elde etme güdülerimiz ve beklentilerimiz yükselmekte. Jüpiter bu hafta içi Perşembe günü, önümüzdeki Temmuz ayına kadar sürdürecek olacağı retro hareketini başlatmakta. Kendimizi kendi doğrularımızda, inançlarımızda, ideallerimizde çok daha ısrarcı ve gelişime kapalı halde bulacak olabileceğiz. Hafta sonu kesinleşecek olan Mars ve Uranüs uyumlu açısını ise Merkür ve Venüs’ün Koç burcu ilerleyişi ile birlikte okuduğumuzda, mücadeleye açık, atılgan ve cesaretli, inatçı, cesaret barındıran enerjilerin öne çıktığı bir hafta bizi bekliyor diyebiliriz. Haftaya dair daha ayrıntılı olarak baktığımızda;
Merkür, Venüs, Kiron kavuşum 5 Mart Pazartesi
4 Mart Pazar günü Balık burcunda kavuşum yapmış olan iki gezegen, Pazartesi günü Kiron ile de kavuşum yapıyor olacaklar. Merkür ve Venüs arasında kavuşum bu iki gezegenin de içinde bulundukları burçla birlikte; sevginin, şefkatin, merhametin, fedakarlığın öne çıkmış olduğu zihinsel bir yapıyı ve iletişimsel bir dili güçlendirmekte. Sevgi, fedakarlık, hayaller, hisler temalarının yoğunluğunu (haftanın ilk günleri de dahil olmak üzere) hayatlarımızda hissediyor olabileceğiz. Kavuşumu, bu iki gezegene eşlik eden Kiron ile birlikte okuduğumuzda, sevgi, hoşgörü, anlayış içeren davranış ve konuşmalar içine girebilmek, yapıcı, hoşgörülü ilişkiler, kontaklar kurabiliyor olmak adına pozitif çabalar göstermek anlamı ile değerlendirmek mümkün. Diğer yandan birleşimin duygusal olarak fazla sorumluluk üstlenmek, benzer şekilde altından kalkmakta zorlanılacak duygusal yükler altına girmek anlamı da getirebiliyor olması adına dikkat etmekte fayda var. Aşırı duygusal davranışlar ve kararlardan uzak kalmak ve Pazartesi günü için biraz olayları seyrine bırakmak çok daha faydalı olabilecektir.
Merkür Koç burcunda, 6 Mart Salı
Merkür bir Ateş elementi olan Koç burcu yolculuğuna başlamakta. 6 Mart Salı günü başladığı yolculuğu süresince retro hareketini de bu burçta gerçekleştirecek olan Merkür, böylelikle uzunca bir süreyi Koç burcunda geçirmiş olacak.
Merkür’ün Koç burcunda ilerlemeye başlaması iletişim ve karşılıklı kurulan bağlantılar, kontaklar üzerinde hissedilebilir şekilde değişimlere yol açıcı olacaktır. Gerek düşünce biçimimiz, gerek düşüncelerimizi ortaya koyuş biçimimiz bu değişimin en fazla kendini gösterdiği yönlerimizi oluşturuyor olacak. Hızlı düşünmek, hızlı ve ani kararlar verebiliyor olmak, kendini, fikirlerini rahat ve spontane biçimde ifade edebilmek ve fikirlerinin savunuculuğunu yapabiliyor olmak pozitif anlamda fayda getirecek bir kullanım tarzı yaratmak açısından oldukça değerli öte yandan 13 Mayıs’a kadar kapsayan süreç içinde; Heves yada macera isteği ile şekillenen düşünmeden ve sabırsızca verilmiş kararların sonrasında pişman olmak, gerçekten istemeyen durumlar içine girmek söz konusu olabileceğini göz önünde bulundurmak oldukça önemli. Meydan okuyucu, rekabet yanlısı, cesur, sabırsız, benmerkezci, düşünmeden konuşan, öfkeli, kırıcı, yıkıcı, yazan, çizen türde enerjilerin baskın olabileceği bir iletişim ve kontak kurma dilinin hakim olabileceği durumlara karşı kontrollü ve dikkatli olmak fayda sağlayıcı olacaktır. Merkür’ün Koç burcu yolculuğu 13 Mayıs günü Boğa burcuna geçinceye değin sürüyor olacak.
Venüs Koç burcunda, 7 Mart Salı
Venüs’ün Koç burcundaki yerleşimi bu burcun en kuvvetli güdülerinden biri olan dürtüselliğini ön plana çıkarır. Önümüzdeki süreçte, Nisan ayı başına kadar, sevme, sevilme, değer anlayışı, diğer kişiler ile ortaklaşa bağlar kurma, ilişkilere ait durumlarda Koç burcunun sabırsız, iddiacı, aceleci, cesur yapısının renkleri ile karşılaşacak olabileceğiz. Venüs, bu burçta hareket ederken bir Boğa ya da Terazi burcunda olduğu kadar sabrı, yumuşaklığı, sadıklığı, uzlaşmacı ruhu bulamayacak onun yerine aceleci, atak, gelir geçer hevesli bir ruhun yansımalarını taşıyor olacak. Koç burcu kapıyı çalandır hatta Koç burcu kapıyı çalan değil boynuzları misali ile kapıyı kendisi açandır. Bu Venüs ile birlikte ilişkiyi başlatan, bağları kuran kişiyi ifade eder. Kişisel olarak ilişkilere hareket katan, enerjik, talepkâr yönü güçlendirir. Taşıdığı direkt ve çocuksu maceraperestliği Venüs’ün bu burçta yansıttığı ilişkiler modelini en çok çizen güdüleri hakkında ip ucu vericidir. Kendini ve isteklerini açıkça ortaya koymak, sosyal olarak aktif olmak ve etkin roller almak, girişimci ve kendine güvenir davranışlar sergileyebilmek bu yerleşimin kazanç getiren etkilerini oluşturuyor olacak. Bununla birlikte, az düşünerek daha çok heves ederek bir şeyleri istiyor ve sağlamaya çalışıyor olmak, fazla ben merkezci davranabilmek, düşünmeden ve sabırsızca başlangıçlar yapmak, hızlı karar verip hızlı vazgeçebiliyor olmak yine Nisan ayına kadar olan süreçte kontrol etmemiz gereken güdülerimiz olmalı. Venüs 31 Mart günü Koç burcu yolculuğunu tamamlıyor ve Boğa burcu yolculuğuna başlıyor olacak.
Jüpiter geri hareketine başlıyor, Jüpiter retrosu, 8 Mart Perşembe
Şimdi 8 Mart Perşembe günü retro (gerileme) sürecine girecek olan Jüpiter bir nevi kendi içimize dönmemiz gereken , kendimize, hayatımıza bakmamız, yeni beklentiler, yeni anlamlar, yeni gelişmelere yönelmeden önce varolanı hazmetmiş olmanın, kazanılmış değerler ile bütünleşebilmiş olmanın muhasebesini iyi yapmış olmamız gereken bir zaman dilimini göstermekte. Kendimize ve çevremizde gelişen olaylara dikkatli bir bakış açısı ile baktığımızda bizi bu enerjilere hazırlayan yansımalar ile karşılaşacak olacağımızı görebiliriz. 10 Ekim 2017 gününden bu yana Akrep burcu ilerleyişini sürdüren Jüpiter bu burcun niteliklerini açığa çıkaran, büyüten, gözler önüne seren ve üzerinde düşünülmesini sağlayan etkiler oluşturmakta. Jüpiter’in Akrep Burcunda hareket edecek olduğu 1 yıllık sürecin neler getirebileceği hakkında daha önce paylaşmış olduğum yazımı https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2017/10/06/jupiter-akrep-burcunda/ linki ile okuyabilirsiniz.
Jüpiter retro süreci idealleştirilmiş fikirlerin, inanç ve amaçların baskın bir şekilde yüzeye çıkıyor oluşunu getirebilir. Kendimizi etrafımızda gelişen olaylara karşı kapalı, tutucu, güç arayışında, kontrol ihtiyacı içeren eğilimlere açık bulabiliriz. Geleceğe yönelmek adına zorluk çekebileceğimiz bu dönemi, kendimize içine dönmesine izin vererek, idealize ettiğimiz duygularımız, düşüncelerimiz ve inançlarımız ile karşılaşmak, adaletli olma anlayışımızı sorgulamak, güç ve tutku saplantılı güdülerimizi sınamak, başkalarının haklarını onlara teslim edebiliyor olmanın gerçekçi değerlendirmesi ile güçlendirebiliriz. Unutmamız gereken Jüpiter, dünyasal anlamda büyüme, genişleme taşıdığından çok daha fazla ruhsal büyüme ve bilgelik kazanma etkisini büyütmek ister.
8 Mart Perşembe günü retro hareketi öncesi durağan konumuna geçen Jüpiter, 10 Mart Cumartesi günü (07:46) retro hareketine başlıyor. Akrep Burcunun 23. derecesinden başlayacak olan retro hareketi 11 Temmuz 2018 günü yine Akrep burcunun 13. derecesinden ileri hareketine başlamasına kadar sürüyor olacak.
Merkür, Satürn kare açısı, 11 Mart Pazar
11 Mart Pazar günü kesinleşen Merkür, Satürn kare açısı Perşembe gününden itibaren etkili. Çok daha gerçekçi ve çok daha ciddi kararlar almaya kendimizi yakın bulabilecek olduğumuz bu birkaç günlük süreçte, fikirlerimizi, düşüncelerimizi koordine etmek, yeni plan ve projelere girmek açısından güçlü dürtüler içinde bulacak olabiliriz. Yine bu açının ortaya çıkarabilecek olduğu bir diğer etki ise engellenmişlik hissi yaratabilecek oluşudur. Fikirlerimizi kabul ettirmekte, kendimizi ifade etmekte zorluk çekebilir, yavaş ilerlemek zorunda kalacak etkiler ile karşılaşacak olabiliriz.
Mars, Uranüs üçgen açısı, 11 Mart Pazar
İsteklerimizi elde etmeye yönelik cesaretli, mücadeleye hazır, girişken ve istekli olarak hareket edebileceğimizi gösteren Mars ve Uranüs arasında oluşan uyumlu açı ile birlikte yine Mars’ın Kiron ile arasında oluşmuş olan kare açısı da hafta sonu aktif durumda. Aceleci, sabırsız, fazla heyecanlı davranışların başımıza açabileceği sorunlara karşı kontrollü davranabilmek önemli görülmekte. Aynı gün Güneş ve Pluto arasında oluşan kontağında açığa çıkarabilecek olduğu güven duygusunun yaratacağı yüksek potansiyel taşıyan enerjilerin desteğini olumlu olarak kullanabilmek, sağlam temelli düşünülmüş, oluşturulmuş projelerin adına harekete geçebiliyor olmak adına destek getirici olarak değerlendirilebilinir.
Sevgi ile…
Dilâra B. Efeoğlu
Kendimize verdiğimiz değer yargımız hakkında düşünmeye başladığımızda kendimize dair yeni anlamlar kazanmaya da başlarız. Yeni anlamlar bulmaya başladıkça kendimizde büyümeye de başlamışız demektir. Ve ancak kendimizi büyüttüğümüzde hayallerimiz, arzularımız, isteklerimiz ve mutluluk anlayışımızda büyür, gerçek olmalarını sağlamak için ise bilgece düşünebiliyor olmanın ilhamı yeterlidir…
3 Şubat Cumartesi günü Venüs ve Juno arasında bir kavuşum gerçekleşiyor olacak. Kavuşumun etkileri gökyüzünde şimdiden aktif ve kavuşum Akrep burcunda ilerleyen Jüpiter ile de kare açı yapmakta. Ertesi gün, Pazar günü Venüs, Jüpiter ile olan kare açısını kesinleştirdiği derecesine ilerlemiş olacak. Ve Venüs ile Juno, Koç burcunda hareket eden Uranüs’ün cesaretlendiren, hızlandıran desteğini almakta. Tüm bu göstergelere fazları ile birlikte baktığımızda oluşan dizilim kendimize verdiğimiz değer anlayışı üzerinde düşünmeye başlayacağımız aktif bir süreci anlatmakla birlikte dolaylı olarak diğer kişiler ile olan birliktelik, bağlar üzerinde de etki yaratmakta. Görünüm, yeni başlayan ilişkileri ortaya koyabileceği gibi ilişkilerin nişan, evlilik, ortaklık gibi resmileşmesi ile benzer anlaşmalar kazanması yolunda hızla gelen değişimlere de işaret edebilmekte.
Aşk, sevgi teması barındıran duygular üzerinde yoğunlaşan hisler, ilişkilere yönelen duyarlılık, iyimserlik etkisi taşıyor. Zevklere, mutluluk arayışına bakış açısında fazlaca duygusal ve aşırı uçlara gitmeye olanak sağlayacak kadar kendi isteklerinin peşinden gitmek, kontrolsüz, tutarsız ve ölçüsüz davranmak eğilimine işaret edebilen gökyüzü abartılı olabilecek davranışlar, talepler, tutumlar açısından dikkatli ve kontrollü olma şartının sağlanması açısından önemli uyarılar vermekte.
Gerek maddi olarak harcamalar açısından gerek duygusal olarak oluşan şartlar ve durum hakkında gerçeklerden kopmadan, abartılı olabilecek eğilimlere düşmeden, gerçekçi ve ciddi bakış açısını kaybetmeden kararlar verebiliyor olabildiğimiz de, içinde bulunduğumuz şu günleri fırsatlara açık bir zaman dilimi olarak değerlendirebilmek mümkün.
Mars, Terazi burcunda,
22 Ekim Pazar akşam saatlerinde Mars, Terazi burcu ilerleyişine başlamış durumda olacak. Mars bu burçta kendi ifadesinde olan özgür, bireysel, bağımsız hareket etme tarzını ortaya koymakta zorlanır. Diğer unsurlar ile oldukça bağlantılı bir hareket anlayışını benimser ve Mars’ın doğasının dışına çıkan, kendini, kendi isteklerini açıkça ortaya koymakta zorlandığı, kendini net belli etmeyen, uyum gösterme, ortaklık, birliktelik içerisinde hareket etme dürtüsünü arttıran tarzda davranışların açığa çıkmasına neden olur. Olumlu tarafından ortaklıklar, ikili ilişkiler için mücadele eden, efor sergileyen, çabalayan bir hareket tarzının oluşacak olması ile birlikte ortaklıklar, işbirliklerine yönelik hareketlerde artış görülmesi olabilecekken, olumsuz tafından ise, ilişkilerde dengeyi kaybeden, ne istediğine karar veremeyen, sürekli yön değiştirme hali içine düşen bir profil ile karşılaşabilecek olmak mümkün. Bu dönem içinde istekler ve davranışlar arasında denge kurabiliyor olmak ancak yapıcı sonuçlar elde etmeyi sağlayacaktır.
Merkür, Neptün üçgen açısı
24 Ekim Salı günü kesinleşecek olan Merkür, Neptün üçgen açısı, zihinsel fonksiyonlar üzerinde sezgisellik ve yaratıcılık etkisi taşımakta. Merkür’ün Akrep burcundan Neptün ile üçgen açı yapıyor oluşu, sezgiselliği, ilhamı, hayalgücünü, yaratıcılığı, arttıran nitelikte etkiler barındırmakta.
Güneş, Jüpiter kavuşumu
Güneş sisteminin en büyük gezegeni Jüpiter ile yaşamsal enerji kaynağı olan Güneş’in gökyüzünde kavuşum yapıyor oluşları, bu iki büyük gezegenin temel fonksiyonlarının birleşiyor oluşunu ve ortak büyük bir enerji oluşturacaklarını göstermekte. 26 Ekim Perşembe günü Akrep burcunda kesinleşecek olan, güven ve inanç duygusunu ifade eden Güneş, Jüpiter kavuşumu pozitifsel olarak; kendine ve hayata karşı geliştirilen güveni, iyimserliği, inancı çoğaltan ve güçlü amaçların, güçlü hedeflerin oluşturduğu bir nevi yaratıcılık taşıyan sinerjiyi açığa çıkartıyor olacak. Gezegenlerin Akrep burcunda ilerleyişleri içinde bulundukları burcun niteliksel özellikleri ile doğru orantılı olarak, güç ve güven duygusunu derinleştiren, aşkınlaştıran, yoğunlaştıran etkileri arttırıyor olmakta. İki gezegeninde dispozitör gezegeni olan Mars’ın Terazi burcunda hareket ediyor oluşu, dengeyi, uyumu, işbirliğini içeren tarzda hareket etmeye yönelmek gerektiğine işaret etmekte.
Güneş, Akrep Burcunda
23 Ekim Pazartesi günü (08:27) Güneş, Akrep burcu yolculuğuna başlıyor. Bir su grubu burcu olan Akrep burcu, suyun sahip olabileceği derinliğin ve nüfus etme doğasının tüm özelliklerini üzerinde taşır. Sezgileri son derece güçlü olabilen Akrep, kendi içsel gücünü keşfetme ve bu gücü ortaya koyabilmek ile dönüşüm sağlayabilmek odaklı dürtüler ile oluşmuş bir anlayışı ifade eder. Yönetici gezegeni Mars olan Akrep Burcu, fiziksel ve ruhsal olarak mücadele, gayret, güç arayışını, hayatta kalma güdüleri ile birleştiren bir hareket modelini oluşturur. Güneş’in Akrep burcunda ilerlemekte oluşu, derinleşen, yoğunlaşan, güç arayışına yönelen isteklerin vurgu kazanmaya başlayacak olacağını ifade etmekte.
Haftanın günlerine göre baktığımızda;
Pazartesi günü, Akrep burcunda ilerlemeye başlayan Güneş, duygular ve sezgilerin ön plana çıktığı, güç ve kontrol arayışının, güven arayışının önem kazandığı bir dönem içine girmekte olduğumuzu göstermekte. Yay burcunda hareket eden Ay ile birlikte, özgürlük arayışımızın arttığı, gelecek üzerine hedefler belirleme güdüsü içinde olacağımız görülmekte. Öğleden sonraki saatlerde Ay’ın Venüs ile oluşan uyumlu görünümünden bize yansıyacak huzur ve sakin enerjileri değerlendirebilmek mümkün.
Salı günü, Ay, Satürn ile kavuşum yapıyor olmaya doğru yaklaşmakta. Yay burcunda gerçekleşecek olan bu kavuşum Salı günü öğleden sonrasında kesinleşecek (14:55). Almamız gereken sorumluluklar olduğunu hatırlatan, olaylara karşı daha gerçekçi daha ciddi daha duygu kontrolümüzü elimizde tutarak yaklaşacak olacağımız bugün, Ay’ın Kiron ile oluşan kare açısınıda dikkate alarak geleceğe yönelik arzu ettiğimiz yeni oluşumlar için çaba gösterme, mesuliyet ve görev alma içine girebiliriz. Merkür’ün Neptün ile oluşan üçgen açısı, duygular ile gerçekler arasında bağlantıyı doğru kurabilmeye yardımcı olacak olan görünüm yaratıcılığı desteklemekte.
Çarşamba günü, Oğlak burcuna geçiş yapmış olan Ay, Cuma günü öğleden sonra Ay’ın Kova burcu geçişine kadar ki süreç içinde gerçekçi plan ve projelere yöneliyor olacağız. Yeni girişimlerde bulunmak, yeni yapılanmalara doğru bir hareket güdüsü içinde olacağımız Çarşamba günü, Ay’ın da büyümeye başlayan ışığı ile birlikte geleceğe yönelik somut neticeler beklediğimiz işlere başlangıç içine girmek açısından değerlendirebiliriz.
Perşembe günü, Güneş ve Jüpiter kavuşumu güven ve amaç duygusunu yükselten, iyimserlik, kendine inanç ve güç duygusu sağalyan enerjiler taşımakta. Yapıcı olarak yeni girişimler içinde bulunmak, amaçları gerçekleştirme adına hareket geçmek için pozitifsel etki taşıyan bir gün olarak değerlendirmek mümkün. Aynı zamanda ortaklıklar, işbirlikleri, ilişkiler üzerinde olumlu gelişmeler yakalayabilecek fırsatlarıda değerlendirebiliriz.
Cuma günü, Sabah erken saatlerinde Oğlak burcu ilerleyişinin son derecelerinde Ay, Pluto ile kare açı yapmakta olacak. Hem kendimize karşı hem diğer kişilere karşı sert, kırıcı, yıkıcı tarzda davranışlar içine giriyor olmaktan uzak kalmakta fayda var. Cuma günü öğleden sonrasında Ay’ın Kova burcuna geçişi ile birlikte önümüzdeki Pazartesi sabahının erken saatlerine kadarki süre içinde kendimizi çok daha özgürlüğümüzü arayan, geleceğe yönelmiş, yenilik ve gelişim ihtiyacı içinde hissedecek olabiliriz. Ay burada Güneş ve Jüpiter’in kavuşum derecesi ile kare görünüm sergilemekte. Gerek kişisel gerek toplumsal boyutta sorun oluşmasına karşı dikkatli olmakta fayda olan Cuma ve Cumartesi günü, kendimize olan güvenimizin kontrol dışına çıkmasına müsaade etmemek, fazlasıyla duygusal kararların yol açacağı dengesiz, abartılı davranışlar, kararlar içine giriyor olmamakta fayda var. Olumlu açıdan değerlendirildiğinde artan özgüven ile geleceğe yönelik çaba gösterme, istek ve umut ile geleceğe yönelik çaba göstermek gereken işlerimiz için değerlendirebileceğimiz bir gün.
29 Ekim Pazar günü, 29 Ekim 1923 günü Türkiye Cumhuriyetinin ilan edilişinin 94. yılını kutladığımız bugün Kova burcu ilerleyişini sürdürmekte olan Ay, yenilikçi, özgürlük ve bağımsızlık ihtiyacı içeren duygular ile şekillenmekte olan bir güne işaret etmekte. Gerek toplumsal ve yine gerek kişisel boyutta sosyal çevre, arkadaş grupları, sosyal amaçlı gruplara yönelme, grupsal, toplumsal, eşitlikçi amaçlar taşıyan duygular ile hareket etmeye yöneliyor olduğumuz bir günde Cumhuriyet Bayramını kutluyor olacağız. Ay’ın Satürn ile olan uyumlu görünümü sorumluluk ve görev alma anlayışımızı yapıcı olarak kullanabileceğimizi göstermekte.
Cumhuriyetimizin 94. yılı hepimize kutlu olsun…
Sevgiyle kalın…
Dilâra Başar Efeoğlu
10 Ekim 2017 Salı günü (16:30) Jüpiter, Akrep burcu ilerleyişine başlıyor. Jüpiter, Akrep burcu geçişi, yıl boyunca, ruhsal ve spiritüel konulara artan eğilim, fikirsel ve felsefi üretkenlik, yoğunlaşan ruhsal arayışlar ve inançlar üzerine odaklanma taşıyor olacak. Artan metafiziksel eğilimlerin yanısıra insan doğası, psikolojik tabanlı bilimler alanlarında da gelişmeler yaratacak. Akrep burcunun asıl gerçeğe ulaşma dürtüsü, Jüpiter’in soyutsal, felsefi zihni ile birleştiğinde, zihinsel ve ruhsal sorgu içinde kalan ruh için dönüşüm kaçınılmaz olacak. Bununla birlikte, Akrep burcunun güç ve kontrol tutkusu, Jüpiter’in büyüten, güven veren etkisi ile birleştiğinde içinde bulunacağımız gelecek 1 yıllık süreçte, gücün idealleştirilmesi, aşırılaşması, kontrol güdüsünün yıkıcı, yok edici, kriz yaratan durumlara varması şekline bürünecek olabilecek. Gizlilik barındıran, gizli yürütülen özellikle inançsal, ruhsal, ideolojik istekler, unsurlar taşıyan oluşumların çok daha göz önüne çıkacak, genişleme, büyüme, faaliyet gösterme arzusu ve imkanı bulacak olabileceğini söyleyebiliriz. Yasal olmayan türde örgütlenmeler, gizli teşkilatlar, mafya, terör, yeraltı örgütleri çok daha büyüme, sınırlarını aşma, varlık gösterme amaçları içinde olmalarını Jüpiter Akrep geçişi ile ortaya koyacak olabilecekler. Jüpiter’in Akrep burcu yolculuğu hakkında daha önce paylaşmış olduğum yazımın tamamına https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2017/10/06/jupiter-akrep-burcunda/ linki ile ulaşabilirsiniz.
11 Ekim Çarşamba günü Mars ve Satürn arasında oluşan kare açı kesinleşmekte. Geçtiğimiz hafta içinden bu yana aktifliğini sürdürmekte olan açı 23 Ekim’e kadar etkisini gösteriyor olacak. Hareket etme, istekleri gerçekleştirme, kendini ortaya koyma duygusunu ifade eden Mars’ın, Satürn ile oluşan kare görünümü, isteklerimizi elde etmenin, kendimizi, arzularımızı ortaya koymanın ve elde etme amacı ile hareket edebiliyor olmanın zorlu, engellenmiş, sınırlandırılmış hali ile karşılıklı kalmış ve kalacak olabileceğimizi göstermekte. Bastırılmış olan fiziksel ve ruhsal enerjiye işaret eden görünüm ani ve sarsıcı, yıkıcı, yüksek öfke içeren bir hareket tarzı ile açığa çıkabilecek negatifsel bir enerji halininde oluşabileceğini ortaya koymakta. Duygusal kontrolü elde tutabiliyor olmak, saldırgan, yıkıcı, patlayıcı duygular ve davranışlar içine girmekten uzak kalmak ve aynı zamanda bu tarz tutumlar içeren olay ve davranışlara maruz kalıyor olmaya karşı da dikkatli ve tedbirli olmakta fayda var. Aynı gün gökyüzünde Merkür ve Uranüs arasında oluşan karşıtlık açısı aktif görünüme geçmekte. Ani kararlara, sabırsız ve düşünmeden hareket etmeye yol açabilecek olan açı, çatışmacı, gergin ve öfkeli davranışlara zemin hazırlamakta. Toplumsal olarak özellikle 11 Ekim Çarşamba gününü takip eden hafta sona kadar gerginlik içerebilecek olaylara karşı dikkatli olmakta fayda var. Mars ve Satürn arasında oluşan kare görünüm ülkemiz haritasının 4. evi ve 6. evi üzerinde gerçekleşmekte. Natal 4. ev üzerinde transit Mars, ülke toprak güvenliği konusunda mücadele etmenin gerektiği bir süreci anlatmakta. Süreç, diğer ülkeler ile olan ilişkiler açısından yansıyabilecek mecbur bırakıcı, sorun çıkarmaya yönelik, engel oluşturan tarzda biçimlenebilecek gelişmelere açıklık oluşturabilmekte. Aynı zamanda 4. ev hükümet ile muhalefet gösteren parti kuruluşları olarak bu alanda oldukça sınırlanma içinde kalabilecek olacaklarına işaret etmekte.
14 Ekim Cumartesi günü Venüs, Terazi burcuna geçiş yapıyor. Yöneticisi olduğu Terazi burcunda Venüs, karşılıklı kurulan bağlar üzerinde uyum, denge, uzlaşma yanlısı olan bir bakış açısını ifade eder. Sevgi, aşk, ilgi ve güzel olan şeylere karşı artan değer anlayışı Venüs’ün bu burçta taşıdığı yaratıcılığıdır. Venüs yaklaşık 24 gün sürdürecek olduğu Terazi burcu hareketi esnasında Pluto ile kare açı yapacak oluşu ise gelecek günlerde aranılan uyum, uzlaşma ve huzurun ilişkilere kolay bir şekilde yansıtılamayacağını göstermekte. 28 Ekim Cumartesi günü kesinleşmiş dereceye ulaşacak olan Venüs, Pluto kare açısı, ilişkilere ihtiyaç hissetmek ile birlikte, ilişkiler üzerinde oluşturulacak olan güç ve kontrol arayışları, barış ve huzurun bozulması, karşılıklı kurulan bağlar üzerinde oluşabilecek gerilimli, çatışmacı ve kopartıcı etkiler söz konusu olabilecek.
15 Ekim Pazar günü kesinleşecek olan Merkür, Uranüs karşıtlığı 11 Ekim Çarşamba gününden itibaren aktifliğini sergiliyor olacak. Merkür, Uranüs karşıtlığı özellikle iletişime yönelik olarak sorun çıkarıcı, aceleciliğin, sabırsızlığın ve heyecanın yol açabileceği yanlış ifadelere, yanlış kararlara yol açacak olabilir. Özellikle Çarşamba gününden itibaren acele karar vermekten uzak kalmak, öfke kontrolünü sağlayabiliyor olmak fayda getirici olacaktır.
Sevgiyle kalın…
10 Ekim 2017 Salı günü (16:30) Jüpiter, Akrep burcu ilerleyişine başlıyor. Jüpiter’in bir burçta ilerleyişi ortalama olarak 1 yıl sürer ve Jüpiter bir yıl boyunca ilerlemekte olduğu burcun niteliklerini kendi doğasına ait prensipler ile ortaya koymasına, açığa çıkarmasına, gelişim ve büyüme göstermesine etken olur. Şimdi Akrep burcu yolculuğuna başlayan Jüpiter, bu burcun niteliklerini açığa çıkaran, geliştiren, büyüten etkiler yaratıyor olacak. Akrep Burcunun en temel güdüsü güç edinimi ve kontrol sağlama içinde olma arayışı ile oluşur. Bu iki temel güdüsü Akrep burcunun araştırmacı, meraklı, olayların derinliğine inen, görünenin ardındaki gerçeklerin peşinde olan, kuşkucu, şüpheci ve isteklerinde tutkulu olan profilini ortaya koyar.
Güçlü sezgiselliği ve içe dönük tabiatı ile görünen gerçeklerin arkasında farklı gerçekler olduğunun sezgisini taşıyan Akrep burcu, gerçekleri arama, bulma, ortaya çıkarma, hissetme, duyumsama arayışı içinde olan davranışsal tutumları sembolize eder. Varolanın görünmeyen yüzünü, varoluşun esaslığını aramak dürtüsünü taşıyan Akrep, ölüm, ölümötesi, metafizik, mistik ve gizemli, sır içeren konulara karşı yatkınlık, yakınlık, merak ve bir içiçelik hali geliştirmek demektir. Derinde olanı çözen, deşifre eden, ayrıştıran dürtülerinin yüksekliği ile Akrep burcu, dönüştüren, yenileyen, şifalandıran, arındıran, başkalaştıran enerji bütünlüğünün içerisinde bir hareket anlayışı oluşturur.
Şimdi Akrep Burcunda hareket etmeye başlayan Jüpiter 10 Ekim 2017 Salı (16:30), bu burcun taşıdığı ve az önce bahsetmiş olduğumuz nitelikleri üzerine vurgu getiriyor olacak. Jüpiter, Akrep burcu dönemi; Jüpiter’in soyutsal, inançsal, felsefi, filozofik bakış açısı Akrep burcunun güç deneyimleme ve dönüşme, dönüştürme yaratan formu ile şekillenecek ve şekillenen bu form genişleme, yayılma, sınırları aşma imkanı bulacak.
Düşüncesel olguların derinleşecek olacağının işaretçisi olan Jüpiter, Akrep burcu geçişi, yıl boyunca, ruhsal ve spiritüel konulara artan eğilim, fikirsel ve felsefi üretkenlik, yoğunlaşan ruhsal arayışlar ve inançlar üzerine odaklanma taşıyor olacak. Artan metafiziksel eğilimlerin yanısıra insan doğası, psikolojik tabanlı bilimler alanlarında da gelişmeler yaratacak. Akrep burcunun asıl gerçeğe ulaşma dürtüsü, Jüpiter’in soyutsal, felsefi zihni ile birleştiğinde, zihinsel ve ruhsal sorgu içinde kalan ruh için dönüşüm kaçınılmaz olacak. Bununla birlikte, Akrep burcunun güç ve kontrol tutkusu, Jüpiter’in büyüten, güven veren etkisi ile birleştiğinde içinde bulunacağımız gelecek 1 yıllık süreçte, gücün idealleştirilmesi, aşırılaşması, kontrol güdüsünün yıkıcı, yok edici, kriz yaratan durumlara varması şekline bürünecek olabilecek. Gizlilik barındıran, gizli yürütülen özellikle inançsal, ruhsal, ideolojik istekler, unsurlar taşıyan oluşumların çok daha göz önüne çıkacak, genişleme, büyüme, faaliyet gösterme arzusu ve imkanı bulacak olabileceğini söyleyebiliriz. Yasal olmayan türde örgütlenmeler, gizli teşkilatlar, mafya, terör, yeraltı örgütleri çok daha büyüme, sınırlarını aşma, varlık gösterme amaçları içinde olmalarını Jüpiter Akrep geçişi ile ortaya koyacak olabilecekler.
Bir haritada Jüpiter’in yerleşimini yorumlamak en az diğer gezegenler kadar zordur. Jüpiter’in genişleten, fazlalaştıran, yargı katan, emin olma duygusu ile besleyen etkisi kişisel olarak tamamlanma duygusunu tatmin eden, iyimserlik ve kudret sahibi olma hisleri ile yaşam veren, oluşturan, sağlayan, aştıran etkileri yapıcı prensipleri ile ortaya koyuyor olabildiği gibi, değdiği yerde yarattığı büyütücü etki, besleyici olabilmenin ötesinde boğan, aşırılaştıran, sınırsızlaştıran ve yaşam verme unsurunu tehdit eden bir yön oluşturan biçimde alabilmekte. Akrep burcu yolculuğunda iken Jüpiter, yaşam veren ve yaşam alan etkileri taşıyor ve Akrep burcunun dönüşen, dönüştüren enerjilerini yansıtıyor olacak.
10 Ekim Salı günü Akrep burcuna geçen Jüpiter, 10 Mart 2018 Cumartesi günü retro hareketine başlıyor. 11 Temmuz 2018, Çarşamba günü 13 derece Akrep burcundan ileri hareketine dönecek olan Jüpiter, 8 Kasım 2018 Perşembe günü Yay Burcuna geçiş yapmış olacak.
Jüpiter, Akrep burcu ilerleyişi esnasında, Balık burcu ilerleyişini sürdüren Neptün ile 3 Aralık 2017, 25 Mayıs 2018, 19 Ağustos 2018 günleri üçgen açı yapıyor olacak. İlhamsal, sezgisel, duygusal yaratımı yükseltecek olan Neptün ile uyumlu görünüm, Jüpiter, Akrep geçişinin ruhsal, mistik ve hayal dünyasını genişleten, derinlik, hassaslık ve incelik katan etkilerini açığa çıkaran, yoğunluk, idealistlik katan etkilerin yükselen akışını ifade etmekte.
Jüpiter, Terazi burcu yolculuğu esnasında (9.10.2016 -10.10.2017) Oğlak burcu geçişinde olan Pluto ile kare açı fazı ile ilerlemekteydi. İnançlar, fikirler, idealler üzerinde güçlü istekler, arzular oluşturan ve bu idealleri gerçekleştirmenin ısrarcı, fanatik, yıpratıcı, iddiacı yönlerini sergilemekteydi. Akrep burcu geçişinde Jüpiter, Oğlak burcunda Pluto ile 16 Ocak 2018, 14 Nisan 2018, 12 Eylül 2018 tarihlerinde uyumlu, fırsat yaratıcı, yapıcı olabilecek görünüm sergileyen sekstil açı içinde olacaklar. Jüpiter, Pluto döngüsünün kapanan fazında oluşan sekstil açı, manevi, inançsal ve ruhsal dönüşümün yaratıcı fırsatlarını sunan, gelişme, büyüme, güçlenme imkanını veren enerjileri oluşturmakta.
Ülkemiz natal haritasının 5. ev çizgilerinin içinde kalan Akrep burcu, Jüpiter transiti alan ev olacak. Çocuklar, gençler, ülkenin genç nüfusu, eğitim sistemi, okullar, eğlence ve keyif amaçlı etkinlikler, sporsal faaliyetler, doğum oranı, cinsellik ve ayrıca 11. evin karşısında olması dolayısıyla meclise ait konular (kaynak: Dünya Astrolojisi Evler, Öner Döşer), Jüpiter’in bu alandan geçişi ile birlikte aktifleşme gösteren alanlar halini alacaklar. Ülkemiz natal haritasının 5. evinde ve Akrep burcunda yerleşik olan natal Güneş, natal Venüs ve natal Jüpiter’i yöneticisi oldukları evler ile birlikte düşündüğümüzde, Jüpiter, Akrep burcu geçişinin ülke için yoğun etki alanları olacağını söyleyebiliriz. Ordu ve askeri teşkilat, meclis, yasalar, dost ülkeler ile olan ilişkiler, hükümet ve hükümet yöneticileri Jüpiter’in bu burçta taşıdığı güç kazanma ve kontrol mekanizmasının yansımalarını ortaya çıkaracak olan alanlar olmakta olacaklar.
Dilâra B. Efeoğlu ASA, APAI Astrologer
Jüpiter ve Uranüs 2010 yılında Koç burcunda yaptıkları kavuşum ile kendi aralarında başlayan yeni döngünün oluşturduğu karşıt açı fazının son istasyonunu gerçekleştirmekteler. İki gezegen arasındaki bu açı 28 Eylül Perşembe günü kesinleşiyor olacak. Jüpiter ve Uranüs döngüleri, Jüpiter’in ifadesinde olan konular üzerinde bireyleşme, özgürleşme, yeniden şekillenme etkisi getirmek üzere çalışmakta olur. İnanmak, düşünmek, fikir yürütmek ve evrensel prensipler üretmek ile ilgi olan Jüpiter’in, Uranüs ile oluşturduğu kontaklar, bu noktalar üzerine yansıtılan önemli değişim enerjilerini taşımakta olurlar.
Döngü içerisinde, Uranüs’ün barındırdığı değişim enerjisi, Jüpiter’in yaratıcılığında olan dini, ahlaki, felsefi, hukuki inançlar üzerine bir nevi aydınlanma enerjisi getirmek amacı ile hareket etmekte. Bu iki gezegenin arasındaki oluşan döngüyü tüm bu dini, fikirsel, inançsal, hukuksal olarak oluşturulmuş, süregelen prensipler üzerinde yenilik getirme, geleceğe yönlendirme, aydınlanma enerjisi olarak tanımlayabiliriz.
İki gezegenin 2016 yılının son ayında yaptıkları karşıt açı yine iki gezegeninde retro hareketleri sayesinde içinde bulunduğumuz 2017 yılının Mart ve Eylül aylarında tekrarlamakta. 2017 yılının en önemli gezegen hareketlerinden birini oluşturan Jüpiter, Uranüs karşıtlığı, özellikle bahsettiğimiz inançsal, fikirsel, hukuksal konular, kurumlar, kişiler ve olgular üzerinde oluşacak olan kutupsallaşma, zıtlaşma enerjisini taşımaktaydı. Jüpiter, Uranüs’ün karşıt açısına ilerlediğinde Terazi Burcunda hareket etmekte ve Terazi burcunun ifadesinde olan ilişkilerde uyum, uzlaşma, gerek kişiler arası gerek devletler arası diplomasi, hukuksal ve adaletsel sistemler üzerine ilerleme, gelişme, büyüme, gerçekleri arama ve yeni sistemler kurma isteğini taşımaktaydı.
Kutupsallık oluşturan iki karşıt enerjinin ortaya çıkarmak istediği en önemli faktör büyük oranda farkındalık yaratmak, denge kurmak, bilinci yükseltmek amacı yönünde çalışan enerjileri içerir. Uranüs’ün aydınlanma sağlayıcı unsurları ile Jüpiter’in soyutsal, inançsal, ideolojik zihninin arasında oluşan iki uçlu gerilim bu bahsettiğimiz olgular üzerinde değişim dürtüsünü yaratarak, bilinç geliştirmek, denge kurmak, bireylilik, özgürlük esasının gerekliliğini üzerine oluşacak aydınlanmayı sağlamaya yönelik enerjileri içermekteydi. Açının doğası gereği gelişen koşullar Uranüs’ün yenilik, değişim yaratmak için kullanagelir olduğu, isyankar, sıradışı, ani, sarsıcı, kaos yaratma yanlısı hareket tarzı ile şekillenerek, asıl altta yatan isteklerin inançsal özgürlük olduğu, ideolojik kökenli arayışların öne çıktığı olayların en büyük göstergesi halini aldı.
Döngünün karşıt fazı kendini gerçekleştirmekte, iki gezegenin toplumsal bilinç üzerine yarattığı etki gittikçe kendini göstermeye, açığa çıkmaya başlayacak. Umarım eşitlikçi bireylilik anlayışının farkındalığı ile aydınlanan bir toplum anlayışı kazanmış olmaktayız.
Dilâra B.Efeoğlu
25 Eylül – 1 Ekim Haftası Gökyüzü
Gökyüzünde Terazi burcu ilerleyişinde Jüpiter, retro hareketinde olan Uranüs ile karşıt açıya ilerlemekte. Koç burcunda Uranüs ile Jüpiter 2010 yılında aralarında başlayan döngünün son karşıt açısını yapıyor olacaklar. Etkisi aktif olan açının kesinleşeceği tarih 28 Eylül Perşembe. Jüpiter, Uranüs karşıtlığı, Jüpiter’in ifadesinde olan konular üzerinde bağımsızlaşma, özgürleşme, bireyleşme etkisi ile birlikte artan inançsal özgürlük arayışı, fikirsel özgürlük arayışı taşımakta. Aynı zamanda bu karşıtlık fazlaca uyum arayışı içinde olmanın, fazlaca uzlaşma yanlısı olmanın bireyleşmeyi engelleyen en önemli sorun haline gelebileceğini de göstermekte. Terazi burcunun son derecelerinde olan Jüpiter’in Akrep burcuna geçiş yapması öncesinde Uranüs ile yapacağı karşıt açı, bu burcun ifadesinde olan eşitlik, adalet, denge, uyum, huzur unsurlarını ne kadar yenilikçi göz ile bakma farkındalığı yaratmış olduğumuzu gösterecek.
29 Eylül Cuma günü, Oğlak burcu ilerleyişini sürdüren Ay, duygusal güvence arayışımızın sürmekte olduğu bir güne işaret etmekte. Kontrol altına alacak olduğumuz duygularımız gerçekçi ve kuralcı tavırlar getirmekte. Akşam saatlerinde Ay, Jüpiter ve Uranüs karşıtlığının orta noktası görünümüne gelecek. Özgürleşme isteğimizin, bağımsızlaşma arzumuzun etken olduğu hareket tarzımızın ortaya çıkaracağı duygusal dalgalanmalara, gerginliğe açık olduğumuzun bilinci ile hareket etmek yararlı olacaktır. Toplumsal olarak da gergin bir ortamı işaret eden gökyüzü, ani gelişen, stres, gerilim ve isyankarlık barındırabilen olaylara yol açabilecek şekilde gelişebilecek durumlara işaret etmekte. 2 Ekim Pazartesi günü sabah karşı (01:59) kesinleşecek olan Pluto, Mars üçgen açısı gökyüzünde aktif. Hafta sonu boyuncada etkili olacak açı, kararlı ve güçlü bir hareket tarzı getirmekte. İstekleri elde etmenin azmini ve istekleri ortaya koymanın cesaret ve özgüvenini sağlayan enerjilerin akışı pozitifsel olarak kullanmak olumlu durumlar yaratırken artan özgüven duygusunu yıkıcı, sert ve aşırı hırs ile kullanılabilecek oluşu ise olumsuz durumlara yol açacak olabilir.
Başak burcu yolculuğunu bitiren Merkür, 30 Eylül Cumartesi günü Terazi burcuna geçiş yapıyor. Merkür, Terazi burcunda uyum sağlamaya yönelik, uzlaşma yanlısı, diplomasi içeren davranışları benimseyen bir iletişimsel dili ifade eder. Taşıdığı girişimcilik etkisi ile birlikte, iş ve ticaret hayatında oluşabilecek yeni anlaşmalar, ortaklıklar devreye girebilir.
Haftanın günlerine göre baktığımızda,
Pazartesi günü, sabah erken saatlerinde (08:00) Ay’ın Yay burcuna geçişi ile birlikte, dışa dönük ve daha enerjik bir yapı sergiliyor olacağız. Büyümekte olan Ay ışığı ile birlikte yeniliğe ve geleceğe yönelik duygular ve arzular içinde olacağımız Pazartesi günü, Ay’ın Venüs ile oluşan kare açısı, ilişkilerimize yönelik denge kurmakta zorlanacak olacağımız bir güne işaret etmekte. Fazla duygusal tepkiler içine girmek, artan isteklerimizin tatmin olmadığı düşüncesi ile huzursuzluk ve memnuniyetsizlik hissetmek duygusuna kapılıyor olmak yerine uyum ve uzlaşmacı tarafımızı ön plana çıkarabilmek çok daha faydalı olacaktır.
Salı günü, Ay’ın, Mars ve Neptün arasında oluşan karşıtlığın apeksi olmuş durumda. Sabah saatlerinde aktif olacak olan bu görünüm akşam saatlerine kadar etkisini sürdürmekte olacak. Dağılan, değişkenlik gösteren davranışlar içine giriyor olabilmemize yol açabilecek olan açının aktifliği süresince, gerek duygusal gerek fiziksel olarak konsantrasyonumuzu kaybetmemeye, duygusal ikilemlere düşmemeye karşı dikkatli olmakta fayda var. Akşam saatlerine doğru Ay’ın Satürn ile kavuşuma doğru giden ilerleyişi duygusal kontrolümüzü çok daha kolay sağlayacak olacağımız saatleri göstermekte.
Çarşamba günü, Günün ilk yarısına kadar Ay’ın, Satürn ile kavuşum etkisi aktif iken Ay, Merkür ile Kiron arasında oluşan karşıtlığa apeks noktası olmuş durumda. İletişimsel yönde etkileşim içinde olduğumuz kişiler yada konulara ait sorumluluklarımızın artacak olduğu bir gün, kendimizi ifade etmekte, düşüncelerimizi diğer kişiler ile paylaşmakta, ortak bir dil bulmakta zorluk çekebilir ve duygusal olarak kendimizi sınırlandırılmış hissedecek olabiliriz. Gün içerisinde Ay’ın, Uranüs ile olan uyumlu kontağı (14:07) aradığımız özgürlük ve kendini ifade etme gücünü veriyor olacak. Akşam saatlerinde Oğlak burcuna geçmesi ile birlikte, gerçekçilik ve somut sonuçlar arama güdümüz kuvvetlenmekte. Ay, Oğlak burcuna geçişi ile birlikte 5 derece Terazi burcunda hareket eden Güneş ile kare açı yapmaya başlamakta. İlişkilerimizde gösterdiğimiz uyum ve uzlaşmacı davranışlarımız ile duygusal olarak aradığımız güven duygusunu sağlamakta zorluk çekebiliriz. ilişkilerimizde orta noktayı bulmak, dengeyi koruyabiliyor olmak açısından dikkatli olmakta fayda var.
Perşembe günü, Jüpiter ve Uranüs arasında oluşan karşıt açı sabah saatlerinde kesinleşmekte (07:00) bu açının etkilerini yazının ilk paragrafında bulabilirsiniz. Sabah erken saatlerinde Ay’ın Pluto ile kavuşumu duygusal olarak güçlü ve kontrollü olmayı kolaylaştırmakta. Ay’ın bu pozisyondan Mars ile kurduğu olumlu kontak, kendimize olan güvenin yüksek olacağı bir güne işaret etmekte. İsteklerimizi elde etmek için daha emin ve cesaret ile adımlar atacak olabileceğimiz bugün yeni girişimler, yeni başlangıçlar için uygun enerjiler barındırmakta.
Cuma günü, Oğlak burcu ilerleyişini sürdüren Ay, duygusal güvence arayışımızın sürmekte olduğu bir güne işaret etmekte. Kontrol altına alacak olduğumuz duygularımız gerçekçi ve kuralcı tavırlar getirmekte. Akşam saatlerinde Ay, Jüpiter ve Uranüs karşıtlığının orta noktası görünümüde gelecek. Özgürleşme isteğimizin, bağımsızlaşma arzumuzun etken olduğu hareket tarzımızın ortaya çıkaracağı duygusal dalgalanmalara, gerginliğe açık olduğumuzun bilinci ile hareket etmek yararlı olacaktır. Toplumsal olarakta gergin bir ortamı işaret eden gökyüzü, ani gelişen, stres, gerilim ve isyankarlık barındırabilen olaylara yol açabilecek şekilde gelişen durumlara işaret etmekte. 2 Ekim Pazartesi günü sabah karşı (01:59) kesinleşecek olan Pluto, Mars üçgen açısı gökyüzünde aktif. Hafta sonu boyuncada etkili olacak açı, kararlı ve güçlü bir hareket tarzı getirmekte. İstekleri elde etmenin azmini ve istekleri ortaya koymanın cesaret ve özgüvenini sağlayan enerjilerin akışı pozitifsel olarak kullanmak olumlu durumlar yaratırken artan özgüven duygusunu yıkıcı, sert ve aşırı hırs ile kullanılabilecek oluşu ise olumsuz durumlara yol açacak olabilir.
Cumartesi ve Pazar günü, Ay’ın Güneş ile uyumlu açısı gün içinde aradığımız dengeyi bulacağımızı göstermekte. Ne istediğini bilen, amaç duygusu güçlü, bireyselliğini rahat bir şekilde ortaya koymayı sağlayacak enerjilerin hakim olduğu Cumartesi günü, Ay’ın Kova burcuna geçmiş olması özgür olma, bağımsız olma güdülerimizi artırmakta. Sosyal ve grupsal birlikteliklere dikkat çeken Ay’ın konumu ortak amaçlar üzerinde yoğunlaşma ve birleşme sağlanabilecek birgüne işaret etmekte.
Başak burcu yolculuğunu bitiren Merkür, 30 Eylül Cumartesi günü Terazi burcuna geçiş yapıyor. Merkür, Terazi burcunda uyum sağlamaya yönelik, uzlaşma yanlısı, diplomasi içeren davranışları benimseyen bir iletişimsel dili ifade eder. Taşıdığı girişimcilik etkisi ile birlikte, iş ve ticaret hayatında oluşabilecek yeni anlaşmalar, ortaklıklar devreye girebilir.
Sevgiyle kalın…
31 Temmuz – 6 Ağustos Haftası Gökyüzü
31 Temmuz Pazartesi günü Venüs burç değiştiriyor. İkizler burcundan Yengeç burcuna geçiş yapan Venüs bu burçta doğasının duygusal, hissi yönlerini baskın bir biçimde açığa çıkaracaktır. İçinde bulunacağımız dönem, ilişkiler, karşılıklı kurulan bağlar ve sevgi alışverişine ait konular üzerinde Yengeç burcunun, duyguları ve hisleri ile hareket eden, koruyucu, kollayıcı, şefkat duyan, besleyen, ilgi gösteren ve aynı zamanda ilgi bekleyen yönleri ön planda olacak. Venüs’ün Yengeç burcunda hareket ediyor oluşu, aile, yuva, vatan sevgisi, geçmiş bağlar gibi aidiyet duygularına vurgu yapmakta. Pluto ile burç bazında karşıtlık içinde ilerleyecek olan Venüs, bu kavramlar üzerinde yaşanacak dönüşümsel etkiler barındıran, krizlere, kopukluklara, oluşabilecek karşıtlıklara açıklık sergilemekte olacak. 26 Ağustos Cumartesi günü Aslan burcuna geçene değin Venüs, Yengeç burcunda yolculuğunu sürdürecek.
Gökyüzünde Jüpiter ve Pluto birbirleri ile kare açıya yaklaşmaktalar. Terazi burcunda ilerleyen Jüpiter ile retro ilerleyişini sürdüren Pluto arasında, 4 Ağustos günü kesinleşmiş derece gelecek olan kare açı (21:06) iki gezeninde yavaş hareket etmesi ile etkisini uzun süredir hissettirmekte. Terazi burcunda ilerleyen Jüpiter bu burçta kavramsal olarak, eşitlik, adalet, denge, uyum, huzur ve ilkeli düzen arayışının öne çıkacak olduğunun işaretçisi . Oğlak burcunda ve retro ilerleyişinde olan Pluto ile yaklaşan kare açısı, iki gezegenin arasında son kapanan kare açı olması dolayısıyla tüm bu prensipler üzerinde etkili olacak aktif bir dönemin göstermekte. Global olarak inançsal ve yargısal sistemler üzerinden ortaya çıkabilecek olan kriz etkisi taşıyan olay ve gelişmelere açık bir süreç içinde olduğumuz görülmekte. Jüpiter, Pluto arasında oluşan kare açının daha geniş etkilerini https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2017/07/21/jupiter-pluto-dongusu-son-kare-fazinda/ yazımda bulabilirsiniz.
Pazartesi günü, Ay’ın, Neptün ile olan üçgen açısı saat (06:28) kesinleşiyor. Akrep burcunda ilerleyen Ay’ın, Neptün ile oluşan üçgen açısı, duyguların derinlik ve yoğunluk kazanıyor oluşunun, artan hayal gücünün ve duyarlılığın işaretçisi. Ay, Neptün açıları güçlü sezgisellik taşırlar, şefkat ve merhamet duygularını ön plana çıkaracak olan açı, sanatsal, ilhamsal yaratıcılıkları da beslemekte. Artan duygusal yoğunluk içinde gerçeklerden kopmuş , kendini feda eden, olaylar içinde kurban yada kurtarıcı rolüne bürünen türde davranışlar içine giriyor olmamaya karşı dikkat etmekte fayda var.
Salı günü, Akrep burcunun son derecelerinde ilerleyen Ay bu burç geçişini tamamlamadan hemen öncesinde Kiron ile üçgen açı yapıyor olacak (11:28). Retro hareketini sürdüren Kiron ile Ay’ın üçgen açısı, geçmişten gelen ve bizde duygusal iz bırakmış yaralarımızı dönüştürebileceğimiz, iyileştirme fırsatı yakalayabileceğimiz bir gün içinde olacağımızı göstermekte. Akşamüstü saatlerinde Ay, Yay burcuna geçiyor (15:01). Ay’ın Yay burcuna geçişi ile birlikte duygu dünyamız heyecan, hareket, coşku kazanıyor olacak. Artan bağımsızlık ihtiyacı ile birlikte davranış ve kararlarımızda inançların, idealize edilmiş fikir ve görüşlerin etkisi ön plana çıkacak. Ay’ın, Salı günü oluşmaya başlayan Güneş ve Mars ile üçgen açısı, isteklerin, amaçların gerçekleştirilmesi yönünde olumlu bir görünüm çizmekte. Gerek fiziken gerek duygusal olarak cesaret, atılganlık, girişkenlik gerektiren işler, durumlar için bugünün ve Çarşamba gününün pozitif etkisinden faydalanabiliriz.
Çarşamba günü, Sabah saatlerinde Ay, Mars üçgeni kesinleşiyor. Cesaret ve hareket güdümüzü kuvvetlendirecek olan bu açının etkisini pozitifsel olarak kullanabilmek fayda sağlayıcı olacaktır. Sabah saatlerinde Ay’ın Merkür ile olan kare açısının aktif oluşunu dikkate almak, sabırsızlık, patavatsızlık, agresiflik içeren türde bir iletişim dili kullanmıyor olmaya dikkat ediyor olmak önemli. Düşüncesizce alınan kararlardan ve yine düşüncesizce yapılacak konuşmalardan sakınmakta fayda var.
3 Ağustos Perşembe günü, Yay burcunda ilerleyişini sürdüren Ay’ın Jüpiter ile kontağı iyimserlik ve uyum arayışı içinde olduğumuzu göstermekte. İnançlar ile şekillenen duygular ve davranışların ön planda olacağı Perşembe günü gerçekleşecek olan Ay, Satürn kavuşumu ile birlikte, ciddi ve gerçekçi yaklaşımlar ve yeni yapılandırmalar arayışı içinde olunacak bir güne işaret etmekte. Pluto ile kare açı yapan Jüpiter, Satürn ve Ay kavuşu ile uyumlu yapmakta. Güçlü ve tutkulu inançların, görüşlerin, fikirlerin, ideallerin hayata geçirilmesi adına oldukça yüksek dürtüler barındıran Perşembe ve Cuma günü, toplumsal boyutta ortaya çıkabilecek krizlere, gerilimlere, stres yaratmaya dönük olaylara karşı farkındalık içinde olmak gerekmekte.
4 Ağustos Cuma günü, Ay, Oğlak burcuna geçiyor (04:00). Kuvvetlenen gerçekçi bakış açısı ile birlikte artan sorumluluk ve görev bilincimizi abartıyor olduğumuzda bizi duygu dünyamızdan kopartacak hale gelebilir. Ay ve Venüs arasında oluşan karşıtlık saat 12:26 ‘da kesinleşiyor. Duygusal olarak ihtiyaçlarımızın karşılanmadığı hissi içinde olabilir, arzu ettiğimiz sevgi ve ilgi için yetersizlik hissediyor olabiliriz.
Saat 21:06’da Jüpiter, Pluto kare açısı kesinleşmekte. İnançsal ve yargısal sistemler üzerinden ortaya çıkabilecek olan kriz etkisi taşıyan gelişmelere, olaylara açıklık sergileyen bir süreç içinde olduğumuz bu dönem toplumsal oluşabilecek olaylara karşı dikkatli olmakta fayda var. Jüpiter, Pluto kare açısı için , https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2017/07/21/jupiter-pluto-dongusu-son-kare-fazinda/ okuyabilirsiniz.
5 Ağustos Cumartesi günü, Oğlak burcunda Ay, Pluto ile kavuşum yapmakta. Jüpiter, Pluto karesininde etkilerinin gökyüzüne hakim olduğu Cumartesi günü, Ay’ın, Pluto ile kavuşumu olaylar üzerinde kontrolcü, denetimi elinde tutmak isteyen, güç peşinde olan, kendi doğrularında ısrarcılık sergileyen türde enerjilerin aktifliği sert tepkiler barındıran olaylara sebebiyet verebilir.
6 Ağustos Pazar günü, Yarın (Pazartesi günü) akşam saatlerinde Kova burcunda Ay tutulması gerçekleşiyor olacak. Pazar günü Ay’ın ışığı dolunay öncesi en yüksek halini almakta. Oğlak burcunda ilerleyişine devam eden Ay, Uranüs ile kare açı yapıyor. Bir yere ait olmak, bağlı olmak ile özgür olmak, bağımsız olmak arasında çelişkiye düşebilecek olduğumuz Pazar günü, artan değişim arzusu ve kolay heyecana kapılabiliyor olma etkileri ile duygusal dalgalanmalar ve huzursuzluk hissediyor olabileceğiz. Ay öğleden sonra saat 15:16 dolaylarından Kova burcuna geçmekte. Kova Burcunda Ay artan özgürlük ve bireycilik arayışını çok daha fazla öne çıkaracaktır. Toplumsal ve grupsal amaçların oluşturduğu duygular ve olayları açığa çıkaracak olan bir döneme girdiğimiz Pazar günü sonrasında, 7 Ağustos Pazartesi günü gerçekleşen Ay tutulması ile ilgili ayrıntılı yazımı https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2017/07/27/kova-burcunda-ay-tutulmasi-donusumun-anahtari/ okuyabilirsiniz.
Sevgiyle kalın…
Dilâra B.Efeoğlu
24 Temmuz haftasına hafta sonu (Pazar günü) Aslan Burcunda gerçekleşmiş olan Yeniay’ın, geleceğe odaklı, dışa dönük güçlü enerjisi ile başlamaktayız.
Güneş ve Mars’ın kavuşum açısı gökyüzünde aktif konumda. Perşembe günü kesinleşmiş dereceye gelecek olan kavuşum, yükselen enerjiyi ifade etmekte. Kavuşumun yarattığı yüksek enerji ile Yeniay’ın güdüsel olarak arttırdığı hareket ve eylem arzusunun birleşiyor oluşu fiziksel ve ruhsal büyük bir enerjiyi açığa çıkarmakta. Doğru kanalize edildiğinde kavuşumun açığa çıkardığı cesaret, güç ve azim faktörleri olaylara ivme kazandırmak için oldukça verimli enerjisel alan sağlamaktalar. Diğer taraftan Güneş, Mars kavuşumu isyankar, uzlaşma yanlısı olmayan, dikbaşlı, kendi doğrusunda ısrar eden, baskıcılık sergileyen türde enerjileri de açığa çıkartmakta. Eylemsellik ve agresiflik içeren türde davranışlara hazır bir zemin içinde olduğumuzu ifade etmekte.
Geçtiğimiz hafta sonundan itibaren etkisini aktifleştirmiş olan bir diğer gökyüzüsel konum Venüs ve Satürn arasında oluşmakta olan karşıtlık açısı. Retro ilerleyişinde olan Satürn, içsel sorgular ve geçmişin hesaplaşması ile yeniden şekillendirmekte olan hayatlarımızı şimdi Venüs ile karşıt açıya gelerek, sevgi ve değer üzerine oluşturulacak sorgulamalar içerisine almakta. Özellikle ilişkiler üzerine yansıyabilecek olan karşıtlığın etkisi Satürn’ün taşıdığı gerçekler ile yüzleşme ilkesini taşımakta. Geçmişin etkilerini barındıran olaylar, kişiler ve duygular ile karşılaşma olasılığımızın yüksek olacağı bu dönem, gerek kendimize gerek ilişkilerimize yönelen bakış açımız sevgi ve aradığımız değer anlayışının üzerine odaklanıyor olacak. Bu açı hakkında ayrıntılı yorumuma https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2017/07/21/sevgi-ve-deger-anlayisimiz-sorgulaniyor/ linki ile ulaşabilirsiniz.
Terazi burcunda ilerleyen Jüpiter ile Oğlak burcunda retro hareketini sürdüren Pluto arasında yaklaşan kare açı, iki gezegeninde yavaş hareket ediyor oluşu ile etkisini geniş bir döneme yaymakta. Geçtiğimiz haftada aktif olan açının etkilerini içinde bulunacağımız 24 Temmuz haftası çok daha fazla hissetmeye başlayacağız. Jüpiter, Pluto kare açısı 3 Ağustos Perşembe günü kesinleşmiş derecesine ulaşacak. Bu iki gezegenin oluşturduğu kare açının dönemsel önemli etkileri hakkında yazımı https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2017/07/21/jupiter-pluto-dongusu-son-kare-fazinda/ adresinden okuyabilirsiniz.
Pazartesi günü, Aslan burcunda ilerleyişini sürdüren Ay, kendimizi güçlü, enerjik ve yeniliklere açık hissedeceğimizin göstergesi. Gerçekleştirmek istediğimiz amaçlarımız doğrultusunda, artan güven duygumuz ile birlikte hedeflerimize, isteklerimize odaklanıyor olacağız. Geleceğe yönelik planlara, yeni alacak olduğumuz kararlara doğru yükselen amaç duygumuz bu hafta içinde oldukça ön plana çıkıyor.
27 Temmuz Perşembe günü kesinleşecek olan Güneş, Mars kavuşumunun (02:55) etkileri gökyüzünde aktif. Artan fiziksel enerjimiz ile birlikte, ne istediğini bilen, isteklerini kararlılıkla elde etmenin cesaret ve azmine sahip olan türde enerjilerin yükselişi, mücadele ve gayret duygumuzu arttırmakta. Hedeflerimizi gerçekleştirme gayret ve çabası içinde pozitifsel sonuçlara ulaşabilmek için öfkeli, sabırsız, kontrolsüz hareket etmek yerine, kararlı, inisiyatif sahibi ve cesaret içeren tarzda hareket ediyor olmak fayda getirici olacaktır.
Salı günü, Aslan burcunun son derecelerinde olan Ay, Satürn ve Uranüs ile büyük üçgen oluşturmaktalar. Uyumlu enerjilerin akışını ifade eden büyük üçgen, yeni başlangıçlara açıklık sağlayan enerjileri yansıtmakta. Değişime hazır ve istekli olmayı ifade eden açılar, değişimin kolayca hayatlarımıza akacak olabileceğinin de göstergesi. Satürn’ün retro konumunda oluşunu gözden kaçırmamak ve geleceğe ait planlarda gerçekçilik, kalıcılık ve sürdürebilirlik arıyor olmak oldukça önemli görülmekte. Yeniay ile birlikte geleceğe yönelik atacağımız adımlarda bu kriterleri iyi değerlendirmeye almak önemli dikkat gerektirmekte.
Akşam saatlerinde kesinleşecek olan Venüs, Satürn karşıtlığı (18:00), özellikle ilişkiler üzerinde oluşabilecek sorunlara işaret etmekte. Hafta sonundan itibaren etkisini hissettirmeye başlayan açı, sevgi ve değer anlayışımızı sorgulayabileceğimiz bir süreç içinde, ilişkiler üzerinde oluşabilecek bazı sorunlara işaret etmekte. Açıyı dispozitörü ile birlikte değerlendirdiğimizde, ilişkilere ait tutumlarımızda ilişkinin kontrolünü tek taraflı olarak elde tutma güdüsü içinde olmak fazla talepkar olmak gibi baskın tavırların getirebileceği sorunların ilişkiye yansıyor oluşu ile karşılaşabiliriz.
Çarşamba günü, Merkür burç değiştiriyor. Yöneticisi olduğu Başak burcuna geçiş yapan Merkür bu burçta zihinsel ve iletişimsel yönünü kendi doğasına uygun olarak rahatça ortaya koyacaktır. Merkür, Başak burcunda iken, somut, gerçekçi, analizci bir zihinsel yapıyı çizer. Aslan burcunda ortaya koyduğu kendine güvenen, ateşli, coşkulu söylevlerin, iletişim tarzının yerini, temkinli, detaycı, sabırlı bir yapıya bırakacaktır. Ay’ın da Başak burcunda ilerleyeceği Perşembe akşam saatlerine kadar, duygusal olarak kendimizi huzursuz, güvensiz ve kararsız hissedecek olabiliriz. Bu burcun ayrıntıcılık ve analizcilik güdüsünü ile mükemmelliyetçilik duygularına sürüklenecek olabilir ve gerek kendimize gerek etrafımızda gelişen olaylara karşı fazlaca güvensiz ve eleştirel kalacak olabiliriz.
Perşembe günü, Güneş ve Mars kavuşumu ile başlayan gün, enerjik, aktif ve bireyselliği öne çıkaran etkileri ön plana taşımakta. Tüm hafta aktif olan Güneş, Mars kavuşumu girişimci, cesaretli, kendinden emin türde yoğunluk taşıyan bir yapı çizmekte. Ay’ın hilâl fazına geçişi ile hedef ve amaçlarımızı gerçekleştirme duygularımızın güdüsel yönünü çok daha rahat bir şekilde kontrol altına alabilir ve daha akılsal kararlar ve tutumlar içinde olabiliriz. Kararlarımızı gözden geçirmek ve uygulama koymak adına değerlendirilebilecek bir gün. Akşam saatlerinde (18:38) Ay, Terazi burcuna geçiyor. Terazi burcunun ana ilkesi uyum’dur. Pazar günü sabah erken saatlerine kadar bu burçta hareket edecek olan Ay, uzlaşma ve uzlaştırmacı bir yapı çizmeye yönelik duygular içinde olacağımızın göstergesi.
Cuma günü, Ay, Jüpiter ile kavuşuma doğru ilerlemekte. Terazi burcunda hareket eden Jüpiter, bu burçta adalet, eşitlik, ilkeli düzen arayışı içinde olma duygularını öne çıkarmakta ve büyütüp, genişletmekte. Ay’ın Jüpiter ile yaklaşan kavuşumu, adalet, düzen, özgürlük, eşitlik yönünde artan duygusal arayış ve ihtiyaçlarımızın yoğunlaşacağı bir zaman dilimi içinde olacağımızı anlatmakta. Cuma gece yarısı sonrasında (01:34) Ay, Jüpiter kavuşumu kesinleşmiş dereceye gelecek. Ay, toplumun genelini, halkı ve daha ağırlıklı olarak toplumda kadın figürleri sembolize eder. Huzur, adalet ve güven ihtiyacı içinde olduğumuzu gösteren kavuşum toplumsal olarak da artan bir şekilde uyum ve denge arayışı içinde olduğumuzun ifadesi.
Cumartesi günü, (01:34) Ay, Jüpiter kavuşumundan kısa bir süre sonra Uranüs ile karşıtlığa doğru gitmekte. Bu açının yarattığı etkiler ile şekillenecek olan Cumartesi günü, özgürlük, eşitlik, yenilik, bağımsızlık ihtiyacımızın arttığı ve içinde bulduğumuz şartlara karşı geliştirilebilecek olduğumuz, değişimci, isyankar, yenilikçi, bakış açısının göstergesi. Duygusal istikrar sağlamakta zorlayabilecek olan açının etkisi Pazar gününe değin sürüyor olacak.
Pazar günü, Ay, Akrep burcuna geçiyor (03:23). Ay bu burçta iken duygular derinleşir ve yoğunlaşır. İçe kapanıklık sergileyen Akrep burcundaki Ay, Pazar gün boyunca, Güneş ve Mars kavuşumu ile kare açı yapıyor olacak. İçselleştirilmiş, bastırılmış duyguların ortaya çıkaracağı gerilim ve krizlere açık olabiliriz. Duygusal reflekslerimizi kontrol etmekte zorlanabileceğimiz, öfkeli ve sinirli bir yapı çizecek olduğumuz bugün yıkıcı, zarar getirebilecek olabilecek ani karar ve davranışlara düşüyor olmamaya karşı dikkatli olmakta fayda var. Öfke kontrolünü elde tutabiliyor olmak ve cesaret, kendine güven duygusunu dengeli kullanabiliyor olmak önemli görülmekte.
Sevgiyle kalın…
Dilâra B.Efeoğlu
Global düzeyde inançsal ve yargısal sistemler üzerinden ortaya çıkabilecek olan kriz etkisi yaratan gelişmelere açıklık sergileyen bir süreç içindeyiz. İdeolojik düşünceler ile üstünlük kurma peşinde olmaya yönelik etkilerin oluşturacağı güçler, güç çekişmelerine, çatışmalara, savaşlara meydan vermekte.
Gökyüzünde Jüpiter ve Pluto birbirleri ile kare açıya yaklaşmaktalar. Terazi burcunda ilerleyen Jüpiter ile retro ilerleyişini sürdüren Pluto arasında, 3 Ağustos günü kesinleşmiş derece gelecek olan kare açı, iki gezenin de yavaş hareket etmesi ile etkisini uzun süreye yaymakta.
Jüpiter ve Pluto arasında oluşan açılar büyük bir güç ile ilişkilendirilir. Jüpiter’in büyüten, çoğaltan, genişleten etkisi, Pluto’nun taşıdığı sınırsız güç ile birleştiğinde gezegenlerin açığa çıkardığı enerji muazzam bir güç halini almakta. Oluşmakta olan büyük, muazzam güç, iki gezegenin birbirleri ile açıya yaklaştıkları dönemler çok daha fazla hissedilir etkiler açığa çıkarırlar.
Jüpiter ve Pluto’nun 2007 yılının Aralık ayında Yay burcunda yaptıkları kavuşum ile başlayan döngü, Jüpiter’in ifadesinde olan inançsal ve yargısal tabanlı tüm sistemlerin üzerinde Pluto’nun ifadesi olan dönüşümsel gücün çalışmaya başlamakta olduğunun göstergesiydi.
Döngü sonuna kadar, Pluto’nun dönüştürücü etkisi, kendisini tüm yoğunluğu ile bu sistemler kanalıyla ortaya koymakta olacaktı. Pluto’nun prensibi değişimin gerekli olduğu tüm yerlerde değişimi gerçekleştirecek unsurları açığa çıkartmaktır. Pluto değişim yaratırken sarsar, kriz yaratır, tahrip eder, gizlenir, gizli olanı yüzeye çıkarır ve zayıf olan unsuru yok eder. Pluto ile açığa çıkan süreç zihinsel dönüşümü sağlamaya yönelik çalışmaktadır.
Şimdi içinde bulunduğumuz günlerde Jüpiter ve Pluto’nun son kapanan kare açısı yaklaşmakta. Terazi burcunda ilerleyen Jüpiter bu burçta kavramsal olarak, eşitlik, adalet, denge, uyum, huzur ve ilkeli düzen arayışının öne çıkacak olduğunun işaretçisi. Jüpiter’in prensipler oluşturma güdüsü, Terazi burcunda eşitlik, adalet, hak, hukuk üzerine oluşmuş ve oluşturulmak istenilen prensiplere yönelmiş durumda. Oğlak burcunda ve retro ilerleyişinde olan Pluto ile yaklaşan kare açısı, iki gezegenin arasında son kapanan kare açı olması dolayısıyla tüm bu prensipler üzerinde etkili olacak aktif bir dönem içinde olacağımızın işaretçisi. İnançsal ve yargısal sistemler üzerinden ortaya çıkabilecek olan kriz etkisi taşıyan gelişmelere açıklık sergileyen bir süreç içinde olduğumuz görülmekte.
Dilâra B.Efeoğlu