Venüs, Uranüs Kare Açısı

b29f4867f986acacb66d6e464beea41b.jpg

Varmak istediğimiz hedeflerimiz, gerçekleştirmek istediğimiz amaçlarımız, tatmin olmasını beklediğimiz değerlerimiz saygınlık, takdir ve başarı ile oldukça ilintili. Bu yönde bizi tatminden uzak olan ilişkilerimiz bitmeye, kopmaya yönelik etkiler içinde olabilirler. İlişkilerimizin form değiştirmesi gerektiği yerlerini tespit etmek, gerekli değişiklikleri ilişkilerimize ve ilişkilerimiz içerisindeki bizim davranış modellerimize yansıtabilmenin gerekli olduğu bir süreç yaşamaktayız…

Venüs içinde bulunduğu Oğlak burcunun son derecelerinde hareket ediyor ve yine içinde bulunduğu Koç burcunun son derecesinde olan Uranüs ile kare açı yapıyor. Hafta sonundan beri etkili olan açı, ilişkiler, evlilik, ortaklık gibi bağlarımız üzerinde gerilimli ve yüksek bir enerji oluşturmakta. Açı, yarın (1 Mart) günü kesin derecesine varıyor.
Bağlılıklarımızın dışına çıkmak ve bağımsız hareket edebilmek arzusu duyarken, ilişkilerimize, evliliğimize, ortaklıklarımıza bu gözle bakmak ve özgürlüğümüzü kısıtlayan olgulardan kurtulmak, özgür hareket edebilme alanına sahip olmaya istek duyuyoruz.

Varmak istediğimiz hedeflerimiz, gerçekleştirmek istediğimiz amaçlarımız, tatmin olmasını beklediğimiz değerlerimiz saygınlık, takdir ve başarı ile oldukça ilintili. Bu yönde bizi tatminden uzak olan ilişkilerimiz bitmeye, kopmaya yönelik etkiler içinde olabilirler. İlişkilerimizin form değiştirmesi gerektiği yerlerini tespit etmek, gerekli değişiklikleri ilişkilerimize ve ilişkilerimiz içerisindeki bizim davranış modellerimize yansıtabilmek açının pozitif ve en yumuşak yaratımı olur. Ani bitişler, sıradışı ve beklenmeyen ayrılıklar yine Uranüs/ Venüs kare açısının etkisi olarak ortaya çıkabilir.
İsteklerimizi gerçekleştirmek adına harekete geçme güdümüz desteklenmekte. Güneş ve Mars arasında kurulmuş sekstil açı kendimize güvenerek eyleme geçebiliyor olacağımızı gösteriyor. Tüm bu etkiler önümüzdeki 5 gün boyunca devam edecek.

Yarın Venüs, Uranüs ile açısını kesinleştirdikten hemen sonrasında burç değiştirecek ve Kova burcu ilerleyişine başlayacak (Venüs’ün Kova burcunda nasıl çalışacağını ayrıca paylaşacağım). Gezegenlerin oluşturduğu bu etki mekanizması önümüzdeki günlerde çok daha özgürlük yanlısı kişisel kararları ortaya çıkaracağa benzemekte. Her ne olursa olsun olayların getirdiği farkındalığa açık bir bakış açısına izin veriyor olmak önemli…

14 Mayıs – 20 Mayıs Haftası Gökyüzü Ne Diyor

c645eb4961f59a8e3f3e7512c0efb15a.jpg

 

14 Mayıs Haftasına astrolojik olarak baktığımızda; kolektif etkileri ile yeni bir döneme başlıyor olmak anlamı taşıyabilecek olan Uranüs, Boğa burcu geçişi Salı günü gerçekleşmekte. Global anlamda önemli değişimler getirecek olan Uranüs, Boğa burcu geçişi; Toprak, topraksal kaynaklar, topraksal düzen ve devletsel sistemler Uranüs’ün değişim yaratıcı etkisini görebileceğimiz alanların başında geliyor olacaklar. Boğa burcunda Uranüs’ün hareket edişi bilenen ekonomik sistemlerin, düzenlerin yada kapitalist modellerin eskisinden faklılaştığı, yeni bir çehre ve yeni bir anlayış kazanmaya doğru değişime uğradığı bir süreç halini de alabilir olacak. Bu geçiş hakkında daha ayrıntılı bilgiye  https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2018/05/03/uranus-boga-burcunda/   ulaşabilirsiniz.

Salı günü Boğa burcunda gerçekleşen Yeniay, güven, güvenlik ihtiyacına yönelik psikolojik dürtülerin yönlendirici olduğu duygu durumlarını açığa çıkartmakta olacak. Yeniay derecesi iki zorlu yıldızla etkileşim içinde. Aynı zamanda gökyüzünde Mars ve Uranüs arasında oluşan gergin açınında oluşturabileceği etkiler ön plana çıkmaktalar. Özgürlük, bireylilik, bağımsızlık adına şekillenen zihinsel düşüncelerin getirdiği enerjiler ile hareket etmek demek olan görünüm, sabitlik içinde kalmış, değişime ihtiyaç duyan (yada duyduğu düşünülen) birçok alanda kendini değişim yönünde ortaya çıkan durum ve olaylar olarak gösterir olabilecekler. Global anlamda başkaldırı, eylem, terör, kaza, mücadele, savaş ve yerkabuğu hareketlenmeleri (Depremler, yanardağ patlamaları) enerjisinin aktive edilişi olabilecek olan görünüm özellikle yakın dönem olarak baktığımızda içinde bulunduğumuz Mayıs ayı süresince etkili.

Merkür, Satürn üçgen açısının etkinliği özellikle hafta ortasından sonraki günler için daha kolay ve daha yapıcı yönde akan bir iletişim trafiği için uyum göstermekte. 19 Mayıs Cumartesi günü Yengeç burcu yolculuğuna başlayan Venüs’ün, Uranüs ile sekstil açısı sevgi, ilgi ve bağlılık anlamı üzerine değişim enerjisi getiriyor olacak. Daha fazlası ve ayrıntılar yazının devamında.

Boğa Burcunda Yeniay, 15 Mayıs Salı (14:47)
Boğa Burcunun 24. derecesi içinde gerçekleşecek olan Yeniay, güven, güvenlik ihtiyacına yönelik psikolojik dürtülerin yönlendirici olduğu duygu durumlarını açığa çıkartmakta olacak. Güdüsel olarak güvence ihtiyacımızın öne çıkaracak olduğu etkilerin getirisi olan sağlamcılık, temellendirmek, biriktirmek, sabitlik sağlamak prensipleri ile hareket ediyor olacağız. Yeniay ile birlikte geleceğe yönelik güven oluşturma, şartları sabitleme anlayışının oluşturabileceği yeni girişimlere yönelebilir olmak mümkün. Hayatımızda maddi istikrar sağlamak, somut kazanımlar ve gelirler elde etmek güdüsünün yönlendirici olduğu fiziksel uğraşlar içine girecek olabiliriz.
Capulus ve Algol sabit yıldızları Yeniay derecesi ile etkileşim içerisindeler. “Capulus, iyi yada kötü niyetle, zorla, yoğun olarak kullanılan kaba gücü simgeler (BRADY)” Eril enerjiyi barındıran bu sabit yıldız, şiddet, kaza, ani ölümler, büyük tartışmalar ve öfke patlamaları ile ilişkilendirilmekte. Yine yeniay derecesi ile etkileşimde olan bir diğer yıldız olan Algol ise gökyüzünün en kötücül etkili olan yıldızı olarak bilinen, şiddet, öfke ve yıkıcı arzular ile bağdaştırılan bir yıldızdır.
Yeniay derecesini Mars ve Pluto gezegenleri üçgen açı ile destekler nitelik sergilemekteler. Oğlak burcundan gelen bu açı, güvenlik, sağlamcılık, finansal kazanımlara ihtiyaç duyma, koşulları oluşturma güdülerine çalışkanlık, azim, kararlılık ve harekete geçme güdüsü katmakta. Arzu edilen, ihtiyaç hissedilen şartları oluşturmaya, yaratmaya yönelik oldukça güçlü ve savaşçı bir harekete geçme eylemselliği taşıyan Yeniay’ın etkisinin büyüme gösterdiği Mayıs ayının sonuna kadarki zamansal süreç güç ve kontrol arayışının rekabetçi, mücadeleci, eyleme dönük getirilerini taşıyor olacak. Birbirlerini kare açı ile görerek ilerleyen Mars ve Uranüs, Yeniay sonrasında burç değiştirerek Boğa burcu ilerleyişlerine başlıyorlar. Bu iki gezegeni arasında oluşan dinamiksel açı, harekete, eyleme geçme yönünde artan güdülerin oluşturabileceği isyana, çatışmaya, kaos ortamı yaratmaya yol açabilecek bir hareket tarzının gündeme egemen olabileceğini göstermekte. Güneş ve Satürn arasında oluşan 135’lik açı ile birlikte Yeniay’ın oldukça zorlayıcı, sorumluluklar yükleyici, engeller ile karşılaşmaya müsait bir süreç çizecek olacağını da söyleyebiliriz.
Ülkemiz haritası üzeride oluşan yeniay’ın etkilerine yönelik baktığımızda, 11. evi üzerinde gerçekleşen yeniay, 5. evde Akrep burcunda yerleşik Jüpiter ile karşıtlık oluşturmakta ve natal 3. evde yerleşik Neptün apeksli t-kare yerleşimi oluşturmakta. Türkiye haritasında Jüpiter, askeri güçler, ordu, güvenli güçleri, kamu çalışanları, sendikalar ile birlikte, yönetimsel olarak başta olan kişiler, devlet yöneticileri, iktidarı temsil etmekte. Yeniay’ın bu konu ve kişileri üzerinde etkili bir mekanizma oluşturması beklenebilir. Artan sorumluluklar, zorlayıcı şartlara maruz kalma, güven, güvenlik sağlama ve edinme gerekliliği ile birlikte idealler ve inançlar ile birlikte büyümeye, genişlemeye yönelik kendine güvenen, öne çıkan hareket anlayışı oluşturmakta. 11. ev üzerinde gerekleşen yeniay meclis ve yasa değişimleri, ülkenin müttefiklerini ifade eden bir ev üzerinde oluşarak, yeni yasa çıkarımlar üzerine artan gereklilik, güven anlayışının ortaya çıkaracak olabileceği müttefik oluşturma süreci ile şekillenir olabilecek.

Uranüs, Boğa Burcuna geçiş yapıyor, 15 Mayıs Salı
Uzun soluklu bir süreci kapsayacak olan URANÜS’ün Boğa burcu ilerleyişi süresince bir çok realite üzerine yansıyacak değişim ve farklılaşım enerjisi, kolektiften bilinçlere doğru akan AYDINLANMA ENERJİSİ ‘nin bilinçsel faktörlerini ortaya çıkarmanın unsurlarını taşımakta olacak.
15 Mayıs 2018 Salı günü Boğa Burcuna geçiş yapacak olan Uranüs ortalama 7 yıl bu burçta hareket ediyor olacak. Sağlamcılık, güvenli alan ve sistem yaratma güdüsü çok güçlü olan Boğa Burcunun temsil ettiği bu güdü şimdi Uranüs’ün bilinen modellerin dışına çıkartma, bireyleştirme, bağımsızlaştırma, yenileştirme güdüsü ile şekillenmekte. Burada bahsedilen değişim, geleceğe yönelmiş dürtülerin açığa çıkardığı bilinçsel bir dönüşmün dünyasal yaşam modeline yansıyan değişimleri olarak kendini göstermekte olacak. Oluşagelecek değişimler sarsıcı, şok edici, çalkantı yaratıcı durumlar ile kendini gerçekleştirebilecek olmaya yatkın enerjiler barındırmakta olabilir.
Uranüs’ün Boğa burcu ilerleyişine dair dünya üzerinde oluşabilecek değişimleri paylaşmış olduğum ayrıntılı yazımı https://dilaraefeoglu.wordpress.com/2018/05/03/uranus-boga-burcunda/ linki ile okuyabilirsiniz.

Mars, Kova burcuna geçiş yapıyor, 16 Mayıs Çarşamba
Kova Burcu ilerleyişine başlayan Mars, hareket etme, fiziksel enerji ve dürtüsel eylemselliğin biçimi üzerinde kendini yansıtacak değişimler getirmekte. Kova burcunda Mars’ın hareket anlayışını bireylik anlayışı ve bağımsızlık anlayışı güdüleri şekillendirir. Toplumsal, sosyal bilinci yüksek olan Kova burcu prensibinin getirisi olan grupsal amaçlar ile bütünseli kapsayan amaçlar aktifleşirler. Özgürlük ve bağımsızlık fikri ve arayışı ile şekillenmekte olan tepkiler, standartlara bağlı kalmaktan zorlanan, mücadeleci bir ruh taşıyan ifadeler alıyor olurlar. Mars’ın bu burçta yolculuğu süresince gerek kişisel olarak gerek toplumsal, sosyal alanlarda bizi harekete geçiren temel faktörlerde bu ifadeleri bulmak mümkün olacaktır.
26 Haziran günü Kova burcu ilerleyişinde retro hareketine başlayan Mars, 12 Ağustos günü Oğlak burcuna geri dönüş yapıyor olacak. 28 Ağustos günü ileri hareketine başlayan Mars, 11 Eylül günü Kova burcuna tekrar geçiş yaparak, 16 Kasım günü Balık burcuna geçiş yapana değin bu burçta yolculuğunu sürdürüyor olacak.

Uranüs Boğa burcu geçişi ve Mars/Uranüs kare açısı etkisi, 16 Mayıs Çarşamba
Önümüzdeki aylara yönelik önemli etki yaratabilecek olan Mars/Uranüs arasında oluşan kare görünüm 16 Mayıs Çarşamba günü kesinlik kazanıyor. Her iki gezegende içlerinden geçtikleri burçların ilk derecelerindeler ve yine iki gezegeninde retro hareketleri dolayısıyla açı önümüzdeki Ağustos ve Eylül ayında kendini tekrarlıyor olacak.
16 Mayıs günü Uranüs henüz Boğa burcu yolculuğuna başlamakta ve (Uranüs’ün Boğa burcunda etkilerini daha önceki yazılarımda ayrıntılı olarak paylaşmıştım arzu ederseniz okuyabilirsiniz) geçiş anı haritasında etkili olan Mars ile kare görünümü, Uranüs’ün bu burçta geçişi süresince taşıyacağı enerjiler hakkında da bilgi vericilik göstermekte.
Mars ve Uranüs arasında oluşan gergin ve dinamik açı, Mars’ın Kova burcu ilerleyişinin taşıdığı prensiplere yönelik harekete geçirici, hızlandırıcı, sıradışılaştırıcı etkiler oluşturmak adına oldukça önemli tetikleyicilik getirmekte.
Özgürlük, bireylilik, bağımsızlık adına şekillenen zihinsel düşüncelerin getirdiği enerjiler ile hareket etmek demek olan görünüm, sabitlik içinde kalmış, değişime ihtiyaç duyan (yada duyduğu düşünülen) birçok alanda kendini değişim yönünde ortaya çıkan durum ve olaylar olarak gösterir olabilecekler.
Uranüs’ün sarsan, silkeleyen, değişime zorlayan etkisi, yenilikçilik, bağımsızlık, sıradışılık arzusu taşır ve bilinçsel anlamda baktığımızda aydınlanma enerjisini bünyeye katmak üzere oluşan kozmik aklın sembolüdür.
Sağlamcılık ilkesi ve maddesel güven taşıyan her türlü yapı ve psikolojik süreçler üzerinde yeni görüş oluşturmaya, yeni kavrayışlar geliştirmeye yönelik çalışan artan etkiler bu anlamda, zorlayıcı, sarsıcı, harekete geçme yönünde aktiflik taşıyan ve düzen değiştirici güdüleri harekete geçirmekte olacak.
Global anlamda başkaldırı, eylem, terör, mücadele, savaş ve yerkabuğu hareketlenmeleri (Depremler, yanardağ patlamaları) enerjisinin aktive edilişi olabilecek olan görünüm özellikle yakın dönem olarak baktığımızda içinde bulunduğumuz Mayıs ayı süresince etkili. Açı, 2 Ağustos ve 19 Eylül’de yineleniyor olacak. Bu durum kısa vadede etki mekanizmasının geniş olduğunu düşündürmekte.

Merkür, Satürn üçgen açısı, 18 Mayıs Cuma
Zihinsel fonksiyonların yapılaşmaya yönelik uyum göstermesi ve destek alması demek olan Merkür ve Satürn arasında oluşan üçgen görünümünün etkili olduğu Cuma günü, mantıksal, akıllar kararlar almakta kolaylık gösterip, gerçekçi ve ciddi yeni fikirlerin oluşturabileceği yapılanmalara yönelebiliriz.

Venüs, Uranüs sekstil, 19 Mayıs Cumartesi
Yengeç Burcuna geçen Venüs, Uranüs ile destekleyici, uyum sağlayıcı türde bir açı ile birbirini görmekte. Sevgi, ilgi ve bağlılık anlamı üzerine değişim enerjisi getirecek olan görünüm daha bağımsız daha özgün ve daha özgür bireylilik halini yaratmak üzerine değişim getirici ve bu yönde destekleyici enerjiler oluşturmakta olacak. Kendi değer yargılarımız üzerine ve diğer kişiler ile kurmuş olduğumuz ilişkilerimizin çizmekte olduğu yapı üzerine yeni bir bakış açısı içine girmek ve kendimizi bu alanlarda bireylilik geliştirme yönünde olumlu katkılar sağlayabilmek adına güçlü hissedecek olabileceğiz.

Sevgiyle…

Dilâra B. Efeoğlu

URANÜS BOĞA BURCUNDA

Masaüstü.jpg

Kanıksanmış, kemikleşmiş, standart halini almış her tür yapı Uranüs tarafından bozguna uğratılmak, çözülmek, dağıtılmak, parçalanmak suretiyle biçim ve form değiştirirler. URANÜS en genel ama en temel anlamında değişim enerjisi demektir. Burada ifade edilen değişim enerjisini; kolektif etkilere sahip olan, tümü birden kapsamaya yönelmiş, baskın bir güç ve karşı konulamaz yenilikçilik, farklılık ve bağımsızlık anlayışı oluşturmakta olur.

Uzun soluklu bir süreci kapsayacak olan URANÜS’ün Boğa burcu ilerleyişi süresince bir çok realite üzerine yansıyacak değişim ve farklılaşım enerjisi, kolektiften bilinçlere doğru akan AYDINLANMA ENERJİSİ ‘nin bilinçsel faktörlerini ortaya çıkarmanın unsurlarını taşımakta olacak.

Sağlamcılık, güvenli alan ve sistem yaratma güdüsü çok güçlü olan Boğa Burcunun temsil ettiği bu güdü şimdi Uranüs’ün bilinen modellerin dışına çıkartma, bireyleştirme, bağımsızlaştırma, yenileştirme güdüsü ile şekillenmekte. Burada bahsedilen değişim, geleceğe yönelmiş dürtülerin açığa çıkardığı bilinçsel bir dönüşmün dünyasal yaşam modeline yansıyan değişimleri olarak kendini göstermekte olacak. Oluşagelecek değişimler sarsıcı, şok edici, çalkantı yaratıcı durumlar ile kendini gerçekleştirebilecek olmaya yatkın enerjiler barındırmakta olabilir.

Bir toprak elementi olan Boğa Burcunda Uranüs ilerleyişinin zaman içine yayılmış sürecine yönelik etkilerine baktığımızda;

Toprak, topraksal kaynaklar, topraksal düzen ve sistemler Uranüs’ün değişim yaratıcı etkisini görebileceğimiz alanların başında geliyor olacaklar. Yeraltı kaynaklarına olan bakış açısında oluşabilecek değişim ile birlikte yerüstü kaynaklarına olan bakış açısı da değişim enerjisinin daha geleceğe yönelmiş, yenilikçi, reformist bakış açısının içinde yer alıyor olacaklar.
Yeraltı kaynaklarının bir türü olan ‘yenilenemez enerji kaynakları’ ile bir diğer türü olan ‘yenilenebilir enerji kaynakları’ URANÜS, Boğa Burcu geçişi ile birlikte, hem teknolojik gelişmeleri hem bu alana yönelik biçimsel hem de zihinsel değişimleri barındıran alanlar olacaklar. Madencilik, yeraltı zenginlikleri ile birlikte yenilenemez enerji kaynakları olan Kömür, Petrol, Doğalgaz ve Nükleer enerji santralleri üzerinde görebileceğimiz bir vurgu oluşmakta olacak. Burada Uranüs’ün Boğa Burcu yerleşimi enerji kaynağı olarak kullanılabilecek teknolojiler üzerinde de önemli değişimler getirmekte olabilecek.
Nükleer enerji santralleri oluşturmak, yeni enerji kaynaklarına yönelmenin bir getirisi olarak hayatımıza daha çok girebilecek olacağı gibi Uranüs’ün devrimci zihinsel süreci, enerjisel kaynaklar üzerinde bilinen modellerin dışına çıkarmak, bilinen modellerden özgürleştirmek, yenilikçi olanı geliştirmek üzerine bir prensip edindirme anlayışı ile yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlenme çağrısını ve etkisini arttırmakta olacak.
Güneş enerjisi, Rüzgar enerjisi, Jeotermal enerji, Dalga enerjisi, Biyokütle enerjisi ‘yenilenebilir enerji kaynakları’ olarak Uranüs’ün taşıdığı bu yenilikçi, devrimci prensibin ortaya çıkarabilecek olduğu farklılaşmış enerji kaynakları halini alıyor olabilecekler. Yenilenebilir enerji kaynakları olarak adlandırılan bu tür enerjisel kaynaklar alanında ortaya çıkacak olan değişim, bilinçsel bir dönüşüm modelini simgelemekte. Eski ve miladını doldurmuş kaynak üretimleri yerine yeni ve geleceğe yönelmiş yaşamsal kaynak üretimi fikri ön plana çıkıyor olabilecek.
Uranüs, Boğa burcu geçişi, yine topraksal kaynak ifadesi taşıyan inşaat ve inşaat yapım sektörüne yönelik farklılaşan, varolan üzerine hızlı bir değişim enerjisi taşıyan etkileri ile karşılaşabilecek olacağımız bir süreç. Bina, ev, yapı, emlak sistemleri üzerine gelen yenilikçi bir bakış açısı ile birlikte bu alan ve sektörler önemli sistemsel değişim gerekliliği içine girecek olabilirler.
Yeraltı hareketlenmeleri ile bağlantılı Uranüs Boğa burcu geçişi, yeraltı sismik hareketlenmesine yol açabilecek, artabilecek büyük çaplı depremlerin sayısı ve yine yeraltı sismik hareketlemeleri ile bağlantılı olabilecek yanardağ patlamalarını tetikleyecek etkilere de işaret ediyor olabilmekte.

Bir diğer yaşamsal kaynağımız olan gıda ve beslenmeye dair alanlar, Uranüs, Boğa burcu geçişinin yaratacağı değişime yönelik etkisinin yansıma bulabileceği saha halini alacak olabilecekler. Gıda elde edinimi ve seçilen beslenme modeline yönelik oluşabilecek farklılaşım yine eskimiş modellerden farklı, yenilikçi bir tarz taşımakta olacak. “Fayda- Zarar” prensibinin gıda seçiminde öne çıkacak oluşu ile birlikte, yeni beslenme modelleri oluşabiliyor olacak. Bu modellerin en başında Vegan ve Vejetaryen beslenme modeli olan bitkisel kaynaklı beslenme bilinci yayılma alanını oldukça yüksek seviyelere taşıyabilecek.

Boğa Burcunun ifadesinde olan güvenlik oluşturma ve sağlamcılık anlayışının getirisi olan maddesel kazanımları ifade eden iş dünyası, para, para yönetimi, kapital sistem,finans dünyası bu geçişin yaratacağı etkilere açık halde olacak bir diğer alanlar. İş ve çalışma modelleri, para kazanma ve para kaynağı oluşturma modelleri, para birimleri oluşabilecek değişim enerjiisinin yol açıcı, faklılaştırıcı ve bağımsızlaştırıcı etkileri ile yeniden şekillenmekte olan alanlar ve sistemler halini alabilecekler. Uranüs, Boğa geçişi bilenen ekonomik sistemlerin, düzenlerin yada kapitalist modellerin eskisinden faklılaştığı, yeni bir çehre ve yeni bir anlayış kazanmaya doğru değişime uğradığı bir süreç halini alabilir olacak.

Uranüs’ün uzun soluklu Boğa Burcu yolculuğuna geçiş sürecine gezegensel hareket tarihleri olarak baktığımızda;
15 Mayıs 2018 Salı günü Boğa Burcuna geçiş
6 Ağustos 2018 Pazartesi günü Retro (geri) hareketine başlangıç
6 Kasım 2018 Salı günü Koç Burcuna geri dönüşü
8 Ocak 2019 Salı günü Koç Burcunun 28. derecesinde ileri harekete başlangıç
6 Mart 2019 Çarşamba günü retro sonrası Boğa ilerleyişine başlangıç
26 Nisan 2026 Pazar günü İkizler Burcuna geçiş

Dilâra B. Efeoğlu 3.5.2018
ASA, APAI Astrologer

 

 

URANÜS KOÇ BURCUNUN 29. DERECESİNDE

379a05f283acbed972f67e07c09f0d24.jpg

URANÜS KOÇ BURCUNUN 29. DERECESİNDE

Kolektif etkiler ile bütünden – bireye, makrodan – mikroya etki mekanizması taşıyan Uranüs’ün Koç burcu yolculuğundan kendimize almamız gereken edinimler üzerine düşünerek bu yolculuğu tamamlamak bizim kendimize yönelik bilinçsel aydınlanmamızı sağlamak adına büyük bir adım olacaktır. Bu edinimler en temel anlamda ve yazının devamında;

Eğer Satürn olmasaydı bugün sistem ve düzen olarak adlandırdığımız hayatın temelini oluşturan hiçbir sınırlanmış doğa ve hiçbir realite halini almış yapı olmayabilirdi. Ama eğer Uranüs olmasaydı da hiçbir sistem ve düzen üzerinde değişim ve hiçbir yapıya ait gelişim olmazdı. Kaosa düzen getiren Satürn’ün oluşturduğu realite mecazi anlamda günün sonunda Uranüs’ün realitesi ile yıkılmaya, dağılmaya, çözülmeye ve yeni bir boyut kazanmaya mahkumdur. Yaşam değişim ve gelişim ile kendini vareden bir olgu olduğundan Satürn’ün varettiği her şey bir gün Uranüs’ün taşıdığı değişime uğrayacaktır. Uranüs’ün yaydığı titreşimler bilinçler üzerinde AYDINLANMA REALİTESİNİ YARATMAK üzerine çalışırlar.

Sonuna yaklaşmış olduğumuz Koç burcu yolculuğunda Uranüs, bireysellik, bağımsızlık, özgürlük temalarını barındıran, özgür ve özgün düşünceler, bireysel ve bağımsız hareket etmeye yönelik artan güdüler, tek başına hareket etme arzusu, düzen ve sistemlere karşı duruş, yeni düzenler ve sistemlere yol açma yönünde gelişen dürtüsellik, birey olarak öne çıkma, diğer herşeyden bağımsız ve diğer herşeye aykırı olabilme güdülerini taşımakta ve bu güdülerin ortaya çıkardığı durum ve olguları yaratmaktaydı. Geçtiğimiz 7 yıllık döneme bir de bu gözle bakacak olur ve gelişen olayların dilini bu gözle çözümlemeye çalışacak olursanız bu güdülerin getirisi olan bir çok olay ve durumun yaşanmışlığını görecek olabilirsiniz.

15 Mayıs günü yeni bir burca geçmiş olacak (Boğa Burcu) Uranüs şimdilerde Koç burcunun son derecesinde ve bu burçta ifade ettiği bilinçsel değişimleri biz insanoğlunun gelişim sürecine bırakarak bir diğer burca geçiyor olacak.
Kolektif etkiler ile bütünden – bireye, makrodan – mikroya etki mekanizması taşıyan Uranüs’ün Koç burcu yolculuğundan kendimize almamız gereken edinimler üzerine düşünerek bu yolculuğu tamamlamak bizim kendimize yönelik bilinçsel aydınlanmamızı sağlamak adına büyük bir adım olacaktır. Bu edinimler en temel anlamda;
Bireyleşmek, diğer herşey yada diğer herkes den ayrışma, farklı ve bağımsız bir yapı taşıdığının farkına varmak,
Varlık olarak tekliğini kabul etmek ve bunu ifade etmek,
Özgün ve özgür düşünmek, özgür ve özgün davranış ve hareket anlayışını geliştirmek
prensiplerini edinmiş olmayı kapsamalı ve sağlıklı bir -benlik- duygusunu gerçekleştirmenin ihtiyacı olan edinimler sağlanmış olmalıdır.

Sağlıksız bir -benlik- duygusu geliştirmek Uranüs’ün prensibinin daha alt boyutlardan algılanmasının yol açabildiği edinimler olurlar.
Dürtüsel ve kontrolsüz hareket etme
Sadece farklı olmak adına aykırı davranışlar
Özgürlük anlayışının çarpıklaşması
Otorite ile sürekli çatışma hali
Kararlarda süreklilik sağlamakta zorlanma,
İşbirliklerini bozucu davranışlar
şekline dönüşmüş olan bireysel ifadeler Uranüs, Koç burcuna dair ifadelerden yanlış ve zayıf edinimler sağlayıcı olmaktan öteye geçemeyen yaratımları oluşturmakta olurlar.

15 Mayıs gününe kadar Koç burcu ilerleyişini sürdürecek, 15 Mayıs günü Boğa burcu ilerleyişine başlayacak Uranüs, 7 Kasım 2018 – 6 Mart 2019 tarihleri arasında retro (geri) hareketi sebebi ile tekrar ve son kez bu burca geri dönüyor olacak. 7 yıllık dönemin edinilmiş kavrayışlarını testten geçiren, edinilememiş kavrayışların ise sağlayıcısı olmak adına son fırsatları yaratmak üzere geçişini yapan Uranüs’ün bu burçta kazandırmak istediği edinimler üzerine düşünmek, bilinçsel değişimleri bünyemize katabilmek aydınlanma realitemiz üzerinde yol açıcı olacaktır.

29. derecesini sürdüren Uranüs’ün yol açabilecek olduğu krizler, herşeye asi ve aykırı davranış geliştirmek, devrimci, isyankar hareket etmek yönünde durum ve davranışlara ait modeller oluşturabilir. Bu yönde durum ve davranışların artış gösterebilecek olduğu bu tarihler aralığında, gerek bireysel olarak gerek toplumsal boyutta ortaya çıkabilecek sorunlu, çatışmacı, agresif ve eylemsele dönüşebilecek enerjilerin varolabileceğine işaret etmekte.

Dilâra B. Efeoğlu 29.4.2018

Görsel: Salvador Dalí

1 Ocak – 7 Ocak Haftası Gökyüzü

1 - 7 Ocak.jpg

2018 yılının ilk haftasına Yengeç burcunda gerçekleşecek dolunay ile başlıyor olacağız. Ailevi konular, duygusal ihtiyaçlar, ilişkileri ön plana çıkaran yılın ilk haftası, Uranüs’ün sonlanan retrosu ile birlikte geleceğe hızlıca yönlenmek arzusu duyacağımız ve Merkür’ün Uranüs ile uyumlu açısı ile hızlı düşünüp hızlı kararlar verecek olduğumuz bir haftada olduğumuzu göstermekte. Yazının tamamını okumanızı tavsiye ederim dikkat etmemiz gereken unsurlar da yok değil. Mars ve Jüpiter arasında oluşan kavuşumun pozitifsel yaratıcılığı ise kendini, isteklerini ifade etme gücü ve gayretini desteklemekle birlikte aşırılaştırılmış her türlü hareketinde zararlı sonuçlar doğurabileceğini göstermekte.

1 Ocak – 7 Ocak Haftası Gökyüzü

2 Ocak Salı günü Yengeç Burcunda bir Dolunay (05:24) meydana geliyor. Duygular, hisler üzerinde yoğunlaşan etkiler taşıyan dolunay, ailevi konular, duygusal güven ihtiyacı, ilişkiler, bağlılık getirecek konular üzerine gelişen durumlara işaret etmekte. Ay’ın, Neptün ve Mars,Jüpiter kavuşumu ile arasında oluşan üçgen açı, duyguları derinleştiren, arttıran, hassaslaştıran ve bağımlılık yaratan unsurlar taşımakta. Duygusal olarak ihtiyaç hissettiğimiz güven arayışını, koruma, korunma güdüsünü, aile oluşturma, aidiyet içinde olma güdüsünü arttıran ve bu konulara ait durumları ön plana çıkaracak olan dolunay bu temalar altında gelişebilecek yeni durumlara, yeni kararlara açıklık sergilemekte. Özellikle duygusal açıdan güven ve sevgi anlayışının oluşturacağı içsel bir sorgu oluşturacak olan dolunay, gerçekçi, ciddi, sorumluluk yüklenebilmiş olan türde istekleri şekillendiriyor olacak.

Ülkemiz haritasının 1-7 aksında gerçekleşen dolunay, diğer ülkeler ile olan ilişkilere yönelik vurgu taşımakta. Natal 1. Evde Pluto derecesi üzerinde gerçekleşen Dolunay, 7. Ev transit gezegeni olan Pluto ile yaptığı karşıtlık ile birlikte natal kiron’u apeks haline getiren bir açı oluşturmakta. Bu görünüm diğer ülkeler ile oluşabilecek sorunlara yönelik bir gösterge oluşturmakla birlikte özellikle kadın figürler,kadın lider, yönetici figürleri üzerinde oluşabilecek sorunlara, zorluklara da işaret getirmekte.

Uranüs retrosu son buluyor

Yaklaşık 5 aydır retro hareketini sürdüren Uranüs, 1 Ocak günü ileri hareketine yönelik durağanlaşıyor ve 3 Ocak günü retro hareketini sonlandırarak bulunduğu Koç burcundan ileri hareketine başlıyor. Uranüs’ün retro süresi bu gezegenin ifadesi olan bağımsızlık, özgürlük, geleceğe yönelik düşünmek, özgün hareket etmek, kural dışı davranmak, yeni ve bağımsız olanı yaratmak dürtüsünü baskılayan, içselleştiren durumlar oluşturmaktaydı. Retro hareketini bitiren ve ileri hareketine başlayan Uranüs, taşımakta olduğu bu enerjileri şimdi daha net, daha baskısız, denetimsiz sergiliyor olacak. Koç burcunun son derecelerine doğru hareket etmeye başlayan Uranüs, gelecek günlerde bağımsızlık, bireycilik, özgürlük, kendi isteklerini gerçekleştirir olma arayışımızı ortaya koyar enerjiler taşımakta olacak.

Güneş, Neptün sekstil

2 Ocak Salı günü Güneş ve Neptün arasında kesin dereceye varan sekstil açı, aynı gün oluşan dolunay haritasında da aktif konumda. Oğlak burcunda Güneş ve Balık burcunda Neptün arasında oluşan uyumlu görünüm, kişisel amaçları gerçekleştirme dürtüsünü arttıran, amaç duygusunu yoğunlaştıran, hayal gücünü ve hayalleri gerçekleştirebilir olma duygusunu, isteklerini destekleyen enerjiler yaratmakta.

Venüs, Neptün sekstil

3 Ocak Çarşamba günü, Venüs ile Neptün arasında oluşan sekstil açı, duyarlılığı arttıran, duyguları yumuşatan, incelten etkiler taşımakta. İlişkilere, bağlılıklara bakış açımızı çok daha fazla duygularımızın şekillendirecek olduğuna işaret eden açı, ilişkilerimizde sevgi ve şefkat barındıran yönümüzü açığa çıkaran, ilişkilere yönelik fedakarlık yapmayı mümkün kılan enerjiler oluşturmakta. Venüs ve Neptün arasında oluşan açılar yaratıcılık, hayal gücü, sanatsal çalışmalar açısında da oldukça uygun enerjilerin oluşumuna işaret ederler.

Merkür,Uranüs üçgen

7 Ocak Pazar günü Merkür ve Uranüs arasında kesinleşen açı, hafta ortasından bu yana aktifliğini sürdürmekte olacak. Merkür’ün Uranüs ile uyumlu görünümü hızlı düşünme, geleceğe yönelik düşünme, hızlı kararlar verme ve yeni kararlar verme yönünde arttırıcı, destekleyici etkiler taşımakta. Bununla birlikte aynı zaman içinde gökyüzünde Merkür’ün Kiron ile kare açı görünümünde olduğunu gözden kaçırmamak gerekmekte. Hızlıca alınmış kararların yanlış olma ihtimalini gözönüne almak, düşünerek kararlar almak, yaralayıcı, kırıcı, zarar verici türde bir iletişim dili kullanıyor olmamak adına dikkatli olmak fayda getirici olacaktır. Doğru bir şekilde kullanılabilecek olursak iletişimsel sorunları çözmeye, anlaşmazlıkları kaldırmaya yönelik kullanılabilecek bir görünüm taşımakta.

Mars, Jüpiter kavuşum

Mars ve Jüpiter’in kendi aralarında oluşturdukları döngünün tamamlanması anlamı taşıyan kavuşum Akrep burcunda ve 7 Ocak Pazar günü gerçekleşiyor olacak. Açının etkisi hafta başından bu yana aktif. Mars ve Jüpiter arasındaki döngü 2017 yılının Şubat ayında karşıtlık, 2017 Temmuz ayında kare açısını yapmaktaydı. İnançlar, fikirler, manevi değerler ve adalet anlayışı için ve ile mücadele etme, savunma, savaşma, elde etme, sağlama güdülerini ifade eden döngü kapanan fazının, Akrep burcunda iki gezegenin kavuşumu ile yeni bir döngüsünü oluşturmakta. Mars ve Jüpiter arasında oluşan kavuşum, atılganlık, eyleme geçme, istekleri elde etme güdülerini arttrmakta. Harekete geçme, kendini ifade etme, istekleri ortaya koyma arzusunu arttıran ve bu yönde kendine güveni yükselten görünüm pozitifsel yönde kullanmak kazanç, başarı sağlayabilecek türde güçlenme etkisi taşırken olumsuz yönden aşırı riske açıklık sergilemek, istekleri, davranışları kriz haline getirerek elde etme yoluna girmek, fazlaca kendine güvenin getirebileceği yanılgılara düşmek, sabit fikir ve fanatiklik duygusu ile hareket etmenin zararlı durumlarına yol açıcılık sergileyebilir.

Sevgiyle kalın…

Dilâra B. Efeoğlu

27 Kasım – 3 Aralık Haftası Gökyüzü

fc77b60352de814331f2211791f26349.jpg

Venüs, Kiron Üçgen açısı
Akrep burcu ilerleyişini sürdüren Venüs ile Balık burcu ilerleyişinde olan Kiron arasında oluşan üçgen açı haftanın bu ilk gününde özellikle karşılıklı kurulan bağlar, ilişkiler üzerinde varolabilecek sorunlar hakkında çözüm üretebilmek, varsa sorunlar üzerinde ortak noktalar yada çıkış yolları bulabilmek adına çok daha kolay ve sabır içeren etkilerin olacağına işaret etmekte. İlişkilere ait sorumlulukları üstlenmek, yapıcı ve faydacı olan bir uslup içinde olmak açısından değerlendirilebilecek olumlu enerjilerin varlığına işaret etmekte. 27 Kasım Pazartesi günü 00:21 kesinlik kazanan açı özellikle haftanın ilk günü ve ikinci günü etkisini yansıtıyor olacak.

Merkür, Satürn Kavuşumu
Merkür ve Satürn 28 Kasım Salı günü (09:58) içinde bulundukları Yay burcunda kavuşum yapıyor olacaklar. Merkür ve Satürn kavuşumları, zihinsel ve akılsal ifadeler, kararlar üzerinde etkili olacak olan sorumluluk getirme, sınırlanmalar, disiplin ve ciddiyet etkisi taşıyor olurlar. Düşüncelerin, fikirlerin gerçekçilik ve uygulanabilirlilik arayışını ifade eden açı, iki gezegeninde Yay burcunda hareket ediyor olmaları dolayısıyla, ideolojik fikirlerin ortaya çıkıyor olmasına ve uygulanabiliyor olmasına yönelik artacak olan isteklere işaret etmekte. Ciddi ve uzun vadeli düşünülen yeni alınacak kararlar arifesinde olmak mümkün. Sorumluluk anlayışını arttıran açı, gerçekçi olmak, hayata ciddi bakıyor olmak, düşünceleri gerçekleştirebiliyor olmak ve plan, proje içinde hareket ediyor olmanın enerjisini taşımakta. Merkür’ün Satürn ile kavuşum açısının etkisi içinde bulunacağımız uzunca bir döneme yayılıyor olacak. Merkür, Satürn ile 28 Kasım günü kavuşum yaptıktan hemen sonra 3 Aralık günü duraganlaşarak retro (geri) hareketine başlamakta. Merkür’ün retro hareketine başlıyor olması alınmak istenilen kararların uygulanabilirlik aşamasında bazı gecikmeler, tekrarlar ile karşılaşma olasılığını taşımakta. İçsellik kazanan düşünceler mantıksal süreçten uzaklaşabilir, geçmişin etkisinde kararlar vermek, yeni kararlar alabiliyor olmaktan uzaklaşmak, yanlış zamanda yanlış kararlar yada düşünceler içine girebiliyor olmak gibi etkişer getirecek olabilir. Olumlu tarafından ise Satürn ile kavuşum yaptıktan hemen sonrasında retroya başlayan Merkür geri hareketi süresince içinde bulunduğu durumu gerçekçi ve sınayıcı bir göz ile analiz edecek ve değiştirmesi, yeniden yapılandırması gereken yerleri tespit edecektir.
Hukuksal, yargısal konular, uluslararası anlaşmalar, uluslararası ticaret başta olmak üzere, Satürn, Merkür kavuşumu ve bu burçta Merkür’ün retro hareketinin etkisini üzerinde taşıyan konular olacaklar. Ülkemiz haritasının 6. evi içinde gerçekleşen kavuşum, askeri alanda ve askeri güçler üzerinde artan sorumluluklar, zorluklar ve görevlere işaret edebilmekte.
3 Aralık günü retro haretine başlayacak olan Merkür’ün, 6 Aralık günü Satürn ile tekrar kesin dereceye ulaşacak olan kavuşumu var. Sonrasında Merkür, 24 Aralık Pazar günü Yay burcunun 13. derecesinden ileri hareketine başlıyor olacak. Bu iki gezegen arasında 16 Ocak günü Oğlak burcunda kesinleşecen dereceye varacak olan bir kavuşum daha gerçekleşecek. Oğlak burcunda kavuşumlarını yapacak olan Merkür ve Satürn gerçekleştikleri süreçi kapsayan günlerin takibinde çok daha ciddi, somut kararlar ve gelişmelerin içinde olunabileceğine işaret etmekte.

Mars, Uranüs Karşıtlığı
1 Aralık Cuma günü (13:05) Terazi burcunda Mars ile Koç burcunun son derecelerinde hareket eden Uranüs arasında kesinleşen 180 derecelik bir açı var. Açı, karşıtlık, kutupsallık, gerginlik, çatışma enerjisi taşımakta. Olayların agresif yönü ile karşılaşabilecek olduğumuz özellikle 1 Aralık öncesi ve sonrası birkaç günlük süre içinde hareketlerimizi, davranışlarımızı kontrol altında tutabilmek faydalı olacaktır. Ani verilen kararlar ve ani verilen kararların getirisi sert, yıkıcı, yok edici hareketler içine girmiyor olmak önemli görülmekte. Toplumsal boyutta da sert, agresyon içeren, patlayıcı enerjierin açığa çıkardığı durumlar ile karşılaşmak mümkün. Tehlikeli, isyankar, kendi bildiğinde ısrar eden, sert ve yıkıcı şekilde kendini ortaya koyan türde davranışaların sebep teşkil ettiği olaylara karşı dikkatli olmanı gerektiği bir süreç olarak görülmekte.
Mars, Uranüs karşıtlığı, Türkiye natal haritasının Merkür ve Satürn’ü üzerinde gerçekleşmekte olacak ve 5-11 aksını etkilemekte. Uluslararası ilişkiler üzerinde ani değişen durumlar, ilişkilerin agresifleşmesi, kopmalar, restleşmeler sözkonusu olabilir.

Jüpiter, Neptün Üçgeni
Akrep Burcunda Jüpiter, Balık burcunda ve geri hareketini tamamlamış olan Neptün ile üçgen açı yapmakta. 3 Aralık Pazar günü (05:19) kesin dereceye ulaşacak olan açı 27 Kasım Pazartesi gününden bu yana aktif durumda. Büyük hayaller, ulaşılmak istenilen mutluluklar ve gerçekletirilmek istenilen idealler ile ilişkili olan açı, geleceğe yönelik umut ve iyimserlik ile bakabilmenin, özveri taşıyor olabilmenin yaratıcılığına sahip. Gelişkin hayal gücü ve idealize edilen isteklere ulaşmak için aradığımız anlayış ve ilhamı içimizde duyacak olabiliriz. Aynı anda gökyüüznde Güneş’in Neptün ile oluşturmakta olduğu kare açıyı dikkate almak şartıyla tabii.

Güneş, Neptün karesi
3 Aralık Pazar günü 14:43 kesinlik kazanacak Güneş, Neptün karesi haftanın ilk günlerinden bu yana aktifliğini sürdürmekte ve Jüpiter, Neptün arasında oluşmuş üçgen açı ile birlikte enerjisel açılım yaymakta. Neptün’ün etkisini karmaşık olarak alacak olan Güneş ne istediğini bilemeyen, gerçekler ile hayalgücünün yarattıklarını ayırt etmekte zorlanan durumlar içine girmek ve yanlış kararlar, kararsızlıklar, belirsizlikler içine düşebiliyor olmak mümkün. Açının etkili olduğu hafta boyunca ve sonrasındaki birkaç gün, hayal gücünün etkisinde kalmamaya, ne istediğini biliyor olmaya ve ne amaçladığını iyi ayırt edebiliyor olmaya karşı dikkatli olmakta fayda var.

İkizler Burcunda Dolunay
3 Aralık Pazar günü saat 18:46’da İkizler burcunun 11. derecesinde Dolunay gerçekleşiyor olacak. Ankara’ya göre çıkartılmış haritanın 12. evinde kalan Dolunay derecesi Neptün ile t-kare oluşturmakta. Gerçekler ve idealize edilen gerçekler arasında denge kurabiliyor olmak çok önemli görülmekte. Bu iki unsur arasında kurulamayacak olan bir dengenin aldatıcı, yanıltıcı, hayal kırıklıklarına yol açabilecek türden kayıplar, kargaşalar getirebilecek olacağına işaret eden İkizler burcu dolunayı ancak akıl ve mantığın ön plana çıkarılabildiği ve öylece planlanan, şekillendirilebilen ihtiyaçların elde edilebilir olacağını göstermekte. Kişisel olarak içsellik taşıyan bir ruh hali oluşturabilecek olan dolunay, kişiyi iç dünyasına yönlendirecek ve iç dünyasına bakışını aydınlatabilecek olan psikolojik, ruhsal etkiler açığa çıkaran bir yön taşımakta. Dispozitör gezegen Merkür dolunay esnasında durağan konumunda olacak ve Satürn ile kavuşum içinde. Gerçekçi olmak, sorumluluk almak ve içinde bulunduğumuz şartları dikkatlice gözden geçirmek, ciddi analizlerde bulunmanın zamanının geldiğini gösteren gökyüzü kişinin bazı gerçekler ile yüzyüze kalabilecek olacağına işaret etmekte.
Ülkemiz natal haritasının 12 – 6 ekseni üzerinde gerçekleşecek olan İkizler burcu dolunayı kontrol dışı gelişen durumların açığa çıkacak oluşuna işaret ediyor olabilir. Gizli yürütülen, ülke aleyhine olan faliyetlerin ve bu gibi durumları içersine alan iletişimsel faliyetlerin su yüzüne çıkabilecek oluşu ile karşılaşacak olabiliriz. Dolunay derecesinin yönetici gezegeni Merkür, Acumen sabit yıldızı ile kavuşum yapmakta. Zorlu etkiler vermesi ile tanımlanan Acumen, kontrol edilmekte zorlanılan, dışardan gelen saldırılar, zararlara işaret edebilmekte (Brady) ve aynı sabit yıldız ile etkileşime giren Satrün’ün ise bir müddettir Türkiye natal haritasında halkı, toplumu temsil eden Ay ile sürdürdüğü karşıtlık aktif. Tüm bunlar halkın zorlu koşullar altında olabileceği bir süreçi göstermekte.

Merkür retrosu (3 Aralık-24 Aralık)
Yay burcu ilerleyişini sürdüren Merkür, 3 Aralık Pazar günü içinde bulunduğu burcun son derecesinde durağanlaşıyor ve 4 Aralık Pazartesi günü retro hareketine başlıyor olacak. 21 günlük retro sonrası Merkür, 24 Aralık Pazar günü Yay burcunun 13. derecesinden ileri hareketine başlıyor olacak. Merkür’ün retro zamanları süresince bu gezegen tarafından ifade edilen iletişimsel bağlantılar, yazışmalar, konuşmalar, anlaşmalar üzerinde bekletici, sorun çıkarıcı, geriye dönük durumları açığa çıkarıcı etkilerin oluşması beklenebilir. İletişimin sağlandığı teknolojik aletler üzerinde olumsuz koşulların gelişmesine neden olabilir. Bu yüzden Merkür retrosu sırasında teknolojik aletlerde bozulma oluşabileceği ve gerekli olan yedeklemelerin, bakımların retro öncesinde yapılması tavsiye edilir. Merkür retrosu süresince yeni kararlar almak yerine yada yeni anlaşmalar yapmak yerine varolanlar üzerine düşünmek, içinde bulunulan durumları analiz etmek, ayrıştırmak, düzene koymak ve ancak retro sonrasında gelecek planları devreye sokmak çok daha tavsiye edilir bir şeydir.
Yay burcunda retroya girecek olan Merkür, içselleşen zihinsel süreç ile birlikte inançsal, ideolojik fikirleri derinleştirecek bir güce sahip olacak. Fikirlerde ısrarcı olmak, gerçeklik algısını kaybetmek, fanatikleştirilmiş fikirler, mantıksal sürecin kaybolması gibi olumsuzluk yaratan etkilere karşı dikkatli ve kontrollü olmak fayda getirici olacaktır. Retro hareketine Satürn ile kavuşum halinde iken başlayan Merkür’ün bu gezegen ile olan kavuşumun etkilerini (Merkür, Satürn kavuşumu) paragrafın baş taraflarında bulabilirsiniz.

Sevgiyle kalın…
Dilâra B.Efeoğlu

16 Ekim – 22 Ekim Haftası Gökyüzü

DSC_9280.jpg

Merkür’ün Akrep burcuna geçişi, Güneş ve Uranüs arasında oluşmakta olan karşıtlık ve Perşembe günü gerçekleşecek Yeniay ile birlikte beklenmeyeni bekleyebileceğimiz, standart dışı gelişmelere, değişimlere açık olacağımız yeni bir haftaya başlamaktayız.

Güneş, Uranüs karşıtlığı,
Güneş ve Uranüs arasında oluşmakta olan karşıtlık 19 Ekim Perşembe günü kesinlik kazanmakta. Hafta başından itibaren aktif olan açı, beklenmedik, ani gelişen ve sarsıcı etkiler taşıyan olayları gündemimize taşıyacak olabilir. Hızlı gelişen, kontrol edilmekte zorlanılan durumların yol açacak olabileceği zorlayan, değişime mecbur bırakan durumlar ile karşılaşabiliyor olmak olası. İsteklerin oldukça isyankar bir tarzda ve beklemeye tahammülü olmayan, sabırsızca ortaya konulacak olacağı bir zaman dilimini anlatan açının aktif olduğu hafta boyunca gerek kişisel olarak gerek toplumsal olarak bu tür enerjilerin biçimlendirdiği olaylar ile karşı karşıya kalacak olabiliriz. Ne istediğini biliyor olmak, gerçekten istenilen, iyi hesaplanmış şeylerin mücadelesine giriyor olmak önemli görülmekte. Yeniay’a kadar olan günlerde yani 19 Ekim sonrasına kadarki süreçte Ay balzamik fazında olacak ve bu görünüm içinde Güneş’in, Uranüs ile oluşturmaya başladığı karşıtlık çok daha fazla beklenmedik, yıkıcı, kaosa sürükleyen, netlik kazanamayan, güdüsel ve bilinçsizce hareket etmeye müsait ortamların, durumların yol açabilecek etkiler altında olabileceğimizi göstermekte. Hafta başından itibaren özellikle bu tarz durumların yol açabileceği sıkıntılara karşı dikkatli olmakta fayda var.

19 Ekim Perşembe günü Terazi burcunda Yeniay
19 Ekim Perşembe günü (22:11) Yeniay gerçekleşmekte. 26 derece Terazi burcunda gerçekleşen Yeniay Uranüs ile karşıtlık yapmakta. Koç burcunda ve retro hareketini sürdüren Uranüs’ün Yeniay derecesi ile oluşturduğu karşıt açı önümüzdeki süreci şekillendiren en önemli unsur halini almakta. Hızlı gelişmelerin içinde olacağımız Ekim ayı süresince, Yeniay itibari ile birlikte, beklenmeyenin gerçekleştiği, ani, sıradışı gelişmelerin oluşabileceği, varolan durumların üzerinde farklılaştıran değişimler yaşanabileceği bir süreyi göstermekte. Başlangıçlara ve bitişlere kapı açan Yeniay haritası; ani, beklenmeyen, hızlı gelişen yeni kararlara, yeni hedeflere doğru yol alacağımızı göstermekte. İşbirlikleri, ortaklık, birliktelik teması taşıyan ilişkiler üzerinde önemli etkiler getirecek olan Yeniay, hayatımıza yansıyan yeni kararlar, önemli değişimler arifesinde olduğumuza işaret etmekte.

17 Ekim Salı Merkür Akrep burcunda, Jüpiter ile kavuşum yapıyor
17 Ekim Salı günü Merkür Akrep burcuna geçiş yapıyor ve bu burçta ilerleyişine henüz başlamış olan Jüpiter ile kavuşum halinde. Merkür’ün Akrep burcuna geçişi analitiksel zihnin sezgisel ve duyusal güdülerin yoğunlaşan varlıkları ile çalışmaya, işlevsellik göstermeye başlayacağının göstergesi. Olayların altında yatan gerçekleri arayışın ve bilginin, olgunun derinine inen türde işleyen zihin Merkür’ün akrep burcu geçişinin özelliklerini oluşturmakta. Her şeyin üzerinde fazlaca duracağımız, çok daha fazla ince eleyip sık dokuyacağımız, olduğu gibi kabul etmekte zorlanacağımız ve içselleşecek olan bir iletişim dili taşıyor olacağız. Merkür bu burçta hareket ediyor oluşu aynı zamanda derinleşmiş olan duyguların söze dökülebilecek olacağını göstermekle birlikte sözlü, yazılı her türlü iletişim dili üzerinde sert, gerçekleri açığa çıkarmaya yönelmiş, kendi düşüncelerini yıkıcı, kırıcı bir uslup ile dile dökebiliyor olmaya meydan verir olacak. Jüpiter ile kavuşum yapan Merkür bu etkileri oldukça derinleştiren, güçlendiren, açığa çıkmasına olanak veren etkileri arttırmakta. Kendine duyulan güvenin artacak oluşu düşünceleri, gizli tutulan, derinleşmiş hisleri açığa çıkarmak, konuşmak, dile getirmek şeklinde oluşabilecek diyalogların artacak olduğunu göstermekte. Ne söylediğimize, kime söylediğimize dikkat etmemiz gereken bir süreci anlatan Merkür, Jüpiter Akrep burcu kavuşumu süresince, sert, yıkıcı, düşmanca hisler taşıyan tarzda bir iletişim dili kuruyor olmamaya karşı dikkatli olmakta fayda var. Sözler bir ok gibi karşımızdakini yaralayabilir yada biz bu tarz bir iletişim diline maruz kalacak olabiliriz. Gerçeklerin konuşulmak istendiği bu süreci, psikolojik olarak derinleşmiş olan hislerin ortaya çıkarılması, karşılıklı olumlu bir zemin arayışı içinde konuşulması dönüştürücü, şifalandırıcı etkisi ile olumlu olarak kullanılabilinir.

Mars, Terazi burcunda
22 Ekim Pazar akşam saatlerinde Mars, Terazi burcu ilerleyişine başlıyor. Mars bu burçta kendi ifadesinde olan özgür, bireyci, bağımsız hareket anlayışını ortaya koymakta zorlanır. Diğer kişiler ile oldukça bağlantılı bir hareket anlayışını benimser ve bu tür bir hareket anlayışı Mars’ın doğasının dışına çıkan, kendini, kendi isteklerini açıkça ortaya koymakta zorlandığı, kendini net belli etmeyen, uyum gösterme, ortaklık, birliktelik içerisinde hareket etme dürtüsünü arttıran tarzda davranışların açığa çıkmasına neden olur. Olumlu tarafından ortaklıklar, ikili ilişkiler için mücadele eden, efor sergileyen, çabalayan bir hareket tarzının oluşacak olması ile birlikte ortaklıklar, işbirlikleri, birliktelikler adına oluşturulacak yapıcı bir hareket tarzı gelişecek diyebiliriz. Olumsuz tarafından ise, ilişkilerde dengeyi kaybeden, ne istediğine karar veremeyen, sürekli yön değiştirme hali içine düşen bir profil ile de karşılaşabilecek olmak mümkün. İstekler ve davranışlar arasında denge kurabiliyor olmak ancak yapıcı sonuçlar elde etmeyi sağlayacaktır.
Haftanın günlerine göre baktığımızda;
Pazartesi günü, Başak Burcunda hareket eden Ay’ın Neptün ile oluşturduğu karşıt açı ile başlayan gün boyunca, kendimizi bir konuya odaklamakta zorlanabilir, çok fazla ayrıntı ve detay içinde kaybolan, hayal dünyasına çekilen, zihinsel ve duygusal karmaşa yaşıyor halde bulabiliriz. Duygular ve zihin arasında orta noktayı koruyabiliyor olmak, mantıksal yaklaşımları kaybetmemeye çalışmak önemli görülmekte. Ay’ın Pluto ile olan üçgen açısı derinleşen, kuvvetlenen duygu dünyasının habercisi.
Salı günü, 17 Ekim Salı günü Merkür Akrep burcuna geçiş yapıyor ve bu burçta ilerleyişine henüz başlamış olan Jüpiter ile kavuşum halinde. Merkür’ün Akrep burcuna geçişi analitiksel zihnin sezgisel ve duyusal güdülerin yoğunlaşan varlıkları ile çalışmaya, işlevsellik göstermeye başlayacağının göstergesi. Merkür’ün Akrep burcunda etkilerini yazının ilk paragrafında bulabilirsiniz. Salı günü sabah saatlerinde Kiron ile karşıtlık oluşturan Ay, Satürn ile t-kare oluşturmakta. Aradığımız güven ve huzuru, düzeni bulmakta zorlanacağımız bugün, Ay’ı dispozite eden gezegen olan Merkür’ün Akrep burcuna geçmiş oluşu ile birlikte duygusallaşan, hassaslaşan ve kendini koruma altına alma güdüsü fazlalaşan bir ruh hali oluşturuyor olacağız. Duygusal olarak kuramadığımız denge kalıcı sorunlara, düzen bozulmalarına sebep olabilir. Ay’ın Salı günü akşam saatlerinde Terazi burcuna geçişi ile Salı ve Çarşamba günü, olayların içerisinde işbirliklerine ihtiyaç hisseden, anlaşma ve uyum beklentisi güdüsü taşıyor şekilde şekillenen duygu dünyamız Ay’ın Balzamik fazına girmiş olması ile birlikte kendi iç dünyamıza çekildiğimiz, gelecek hakkında düşünmeye başladığımız, yeni oluşumlara, yeni başlangıçlara doğru yönelme dürtüsü taşıyor olacağımızı göstermekte.
Perşembe günü, Güneş ve Uranüs arasında oluşmakta olan karşıtlık 19 Ekim Perşembe günü kesinlik kazanmakta. Hafta başından itibaren aktif olan açı, beklenmedik, ani gelişen ve sarsıcı etkiler taşıyan olayları gündemimize taşıyacak olabilir. Hızlı gelişen, kontrol edilmekte zorlanılan durumların yol açacak olabileceği zorlayan, değişime mecbur bırakan durumlar ile karşılaşabiliyor olmak olası.Bu açı hakkında yazının ilk paragrafında bilgi bulabilirsiniz.
19 Ekim Perşembe gecesi (22:11) Yeniay gerçekleşmekte. 26 derece Terazi burcunda gerçekleşen Yeniay Uranüs ile karşıtlık yapmakta. Ekim ayı süresince, Yeniay itibari ile birlikte, beklenmeyenin gerçekleştiği, ani, sıradışı gelişmelerin oluşabileceği, varolan durumların üzerinde farklılaştıran değişimler yaşanabileceği bir süreç içine girdiğimiz görülmekte.
Cuma günü, Akrep burcu ilerleyişine başlayan Ay, Cuma, Cumartesi ve Pazar günü öğleden sonrasına kadarki süreçte duygusal olarak güvende olmak, güçlü olmak, olaylar üzerinde kontrol geliştirebiliyor olmak dürtüleri ile hareket ediyor olacağımızı göstermekte. Sezgisel ve duygusal davranışların öne çıkacak olduğu bugünler Yeniay’ın açığa çıkardığı güdüsel davranışlar içinde olma, plansız, temkinsiz hareket etme tarzı davranışlar içine girebilecek olacağımızı göstermekte. Ancak yoğunlaşan mücadele arzumuzu doğru ve planlı bir şekilde isteklerimize, amaçlarımıza yönlendirmek kalıcı başarılar sağlayabilir.
Cumartesi günü, sabah erken saatlerde Ay’ın Neptün ile uyumlu açısı yapıyor oluşu ve sonrasında öğleden sonraki saatlerde Kiron ile de uyumlu açı yapacak olması yaratıcılığı ve hayal gücünü besleyen, arttıran enerji akılı olarak olumlu durumlar sergileyecek olabileceği gibi fazlasıyla hayal dünyası içinde olmak, gerçeklerden kopmak gibi aşırı duygusal durumlara yol açıcı olabilir. Bu yönden dikkatli olmak özellikle Mars ve Güneş’in içinde bulundukları burçların son derecelerinde olacakları Cumartesi ve Pazar günü oldukça önemli görülmekte.
Pazar günü, Öğleden sonraki saatlerde Yay burcu ilerleyişine başlayan Ay, dışadönük, aktif ve kendini, duygularını çok daha rahat ifade edebilen bir yapı getirecek. Artan özgürlük ve yenilik ihtiyacı, kendi doğrularını oluşturma güdüsünü arttırmakta. 22 Ekim Pazar akşam saatlerinde Mars, Terazi burcu ilerleyişine başlıyor. Mars bu burçta kendi ifadesinde olan özgür, bireyci, bağımsız hareket anlayışını ortaya koymakta zorlanır. Diğer kişiler ile oldukça bağlantılı bir hareket anlayışını benimser ve bu tür bir hareket anlayışı Mars’ın doğasının dışına çıkan, kendini, kendi isteklerini açıkça ortaya koymakta zorlandığı, kendini net belli etmeyen, uyum gösterme, ortaklık, birliktelik içerisinde hareket etme dürtüsünü arttıran tarzda davranışların açığa çıkmasına neden olur. Mars’ın Terazi burcunda ilerleyişi hakkında yazının ilk paragrafında bilgi bulabilirsiniz.

Sevgiyle kalın…

Dilâra Başar Efeoğlu

 

 

 

 

 

 

Merkür-Uranüs karşıtlığı

Young hacker in data security concept

Uranüs’ün sıradışı, bağımsız, özgür, alışılmamış, beklenmedik ve ani oluşumlar, gelişmeler taşıyan enerjiler ile yüklü yaratıcılığı şimdi Merkür ile yaklaşmakta olan karşıt açı görünümleri ile ortaya konuluyor olacak. Hızlı düşünüyor, hızlı konuşuyor, çok hızlı kararlar veriyor olabileceğiz. İletişimsel dilimiz oldukça özgürlükçü, kendi bildiğinde ısrar eden, sinirli, heyecanlı ve öfkeli bir dil halini alacak olabilir. Düşünmeden konuşmanın, düşünmeden hareket etmenin getirebileceği yanlış anlaşılmalara, hatalı kararlara, sakarlıklara, kazalara karşı oldukça dikkatli olmakta fayda var. Düşünce sistemi üzerinde etkili olacak olan açı, sıradışı algılar, sıradışı düşünceler, fikirler oluşturacaktır. Yeni ve özgün fikirlerin açığa çıkabilecek olduğu süreç her ne kadar gergin, sinirli, kırıcı, yıkıcı türde bir iletişim dili ve zihin yapısı oluşturacak olsada olumlu bir yönü ise; aydınlanan, bireyleşen, geleceğe yönelen türde düşüncelerin ve fikirlerin oluşumunu sağlamaya zorlayan, mecbur bırakan, yenilik ve gelişmelere yol açıcı enerjileride açığa çıkarmak. Fikirlerimizde istikrar içinde olmaya çalışmak, ani ve düşüncesizce, plansızca hareket ediyor olmak yerine özgür ve yenilikçi bir düşünce tarzını benimsiyebiliyor olmak fayda sağlayıcı olacaktır. Ticaret ve iş hayatında ani değişimlere, ani verilen kararlara işaret edebilen açı, iş hayatını etkileyen önemli gelişmeleri, büyük değişimleri, bazı bitişleri ortaya çıkaracak olabilir. Ayrıca açının etki süresince özellikle hava, kara yolu kazalarına karşı dikkatli olmak oldukça önemli. 16 Ekim Pazar günü kesinleşecek olan açının etki süresi 20 Ekim’e kadar devam etmekte.

Jüpiter – Uranüs Döngüsü Karşıtlık Fazı

SFPage.jpg

Jüpiter ve Uranüs 2010 yılında Koç burcunda yaptıkları kavuşum ile kendi aralarında başlayan yeni döngünün oluşturduğu karşıt açı fazının son istasyonunu gerçekleştirmekteler. İki gezegen arasındaki bu açı 28 Eylül Perşembe günü kesinleşiyor olacak. Jüpiter ve Uranüs döngüleri, Jüpiter’in ifadesinde olan konular üzerinde bireyleşme, özgürleşme, yeniden şekillenme etkisi getirmek üzere çalışmakta olur. İnanmak, düşünmek, fikir yürütmek ve evrensel prensipler üretmek ile ilgi olan Jüpiter’in, Uranüs ile oluşturduğu kontaklar, bu noktalar üzerine yansıtılan önemli değişim enerjilerini taşımakta olurlar.

Döngü içerisinde, Uranüs’ün barındırdığı değişim enerjisi, Jüpiter’in yaratıcılığında olan dini, ahlaki, felsefi, hukuki inançlar üzerine bir nevi aydınlanma enerjisi getirmek amacı ile hareket etmekte. Bu iki gezegenin arasındaki oluşan döngüyü tüm bu dini, fikirsel, inançsal, hukuksal olarak oluşturulmuş, süregelen prensipler üzerinde yenilik getirme, geleceğe yönlendirme, aydınlanma enerjisi olarak tanımlayabiliriz.

İki gezegenin 2016 yılının son ayında yaptıkları karşıt açı yine iki gezegeninde retro hareketleri sayesinde içinde bulunduğumuz 2017 yılının Mart ve Eylül aylarında tekrarlamakta. 2017 yılının en önemli gezegen hareketlerinden birini oluşturan Jüpiter, Uranüs karşıtlığı, özellikle bahsettiğimiz inançsal, fikirsel, hukuksal konular, kurumlar, kişiler ve olgular üzerinde oluşacak olan kutupsallaşma, zıtlaşma enerjisini taşımaktaydı. Jüpiter, Uranüs’ün karşıt açısına ilerlediğinde Terazi Burcunda hareket etmekte ve Terazi burcunun ifadesinde olan ilişkilerde uyum, uzlaşma, gerek kişiler arası gerek devletler arası diplomasi, hukuksal ve adaletsel sistemler üzerine ilerleme, gelişme, büyüme, gerçekleri arama ve yeni sistemler kurma isteğini taşımaktaydı.

Kutupsallık oluşturan iki karşıt enerjinin ortaya çıkarmak istediği en önemli faktör büyük oranda farkındalık yaratmak, denge kurmak, bilinci yükseltmek amacı yönünde çalışan enerjileri içerir. Uranüs’ün aydınlanma sağlayıcı unsurları ile Jüpiter’in soyutsal, inançsal, ideolojik zihninin arasında oluşan iki uçlu gerilim bu bahsettiğimiz olgular üzerinde değişim dürtüsünü yaratarak, bilinç geliştirmek, denge kurmak, bireylilik, özgürlük esasının gerekliliğini üzerine oluşacak aydınlanmayı sağlamaya yönelik enerjileri içermekteydi. Açının doğası gereği gelişen koşullar Uranüs’ün yenilik, değişim yaratmak için kullanagelir olduğu, isyankar, sıradışı, ani, sarsıcı, kaos yaratma yanlısı hareket tarzı ile şekillenerek, asıl altta yatan isteklerin inançsal özgürlük olduğu, ideolojik kökenli arayışların öne çıktığı olayların en büyük göstergesi halini aldı.

Döngünün karşıt fazı kendini gerçekleştirmekte, iki gezegenin toplumsal bilinç üzerine yarattığı etki gittikçe kendini göstermeye, açığa çıkmaya başlayacak. Umarım eşitlikçi bireylilik anlayışının farkındalığı ile aydınlanan bir toplum anlayışı kazanmış olmaktayız.

Dilâra B.Efeoğlu

 

 

 

 

 

25 Eylül – 1 Ekim Haftası Gökyüzü

space-ring-planet-art-star-giant-nice-hd-nature-picture-1920x1080.jpg

25 Eylül – 1 Ekim Haftası Gökyüzü

Gökyüzünde Terazi burcu ilerleyişinde Jüpiter, retro hareketinde olan Uranüs ile karşıt açıya ilerlemekte. Koç burcunda Uranüs ile Jüpiter 2010 yılında aralarında başlayan döngünün son karşıt açısını yapıyor olacaklar. Etkisi aktif olan açının kesinleşeceği tarih 28 Eylül Perşembe. Jüpiter, Uranüs karşıtlığı, Jüpiter’in ifadesinde olan konular üzerinde bağımsızlaşma, özgürleşme, bireyleşme etkisi ile birlikte artan inançsal özgürlük arayışı, fikirsel özgürlük arayışı taşımakta. Aynı zamanda bu karşıtlık fazlaca uyum arayışı içinde olmanın, fazlaca uzlaşma yanlısı olmanın bireyleşmeyi engelleyen en önemli sorun haline gelebileceğini de göstermekte. Terazi burcunun son derecelerinde olan Jüpiter’in Akrep burcuna geçiş yapması öncesinde Uranüs ile yapacağı karşıt açı, bu burcun ifadesinde olan eşitlik, adalet, denge, uyum, huzur unsurlarını ne kadar yenilikçi göz ile bakma farkındalığı yaratmış olduğumuzu gösterecek.

29 Eylül Cuma günü, Oğlak burcu ilerleyişini sürdüren Ay, duygusal güvence arayışımızın sürmekte olduğu bir güne işaret etmekte. Kontrol altına alacak olduğumuz duygularımız gerçekçi ve kuralcı tavırlar getirmekte. Akşam saatlerinde Ay, Jüpiter ve Uranüs karşıtlığının orta noktası görünümüne gelecek. Özgürleşme isteğimizin, bağımsızlaşma arzumuzun etken olduğu hareket tarzımızın ortaya çıkaracağı duygusal dalgalanmalara, gerginliğe açık olduğumuzun bilinci ile hareket etmek yararlı olacaktır. Toplumsal olarak da gergin bir ortamı işaret eden gökyüzü, ani gelişen, stres, gerilim ve isyankarlık barındırabilen olaylara yol açabilecek şekilde gelişebilecek durumlara işaret etmekte. 2 Ekim Pazartesi günü sabah karşı (01:59) kesinleşecek olan Pluto, Mars üçgen açısı gökyüzünde aktif. Hafta sonu boyuncada etkili olacak açı, kararlı ve güçlü bir hareket tarzı getirmekte. İstekleri elde etmenin azmini ve istekleri ortaya koymanın cesaret ve özgüvenini sağlayan enerjilerin akışı pozitifsel olarak kullanmak olumlu durumlar yaratırken artan özgüven duygusunu yıkıcı, sert ve aşırı hırs ile kullanılabilecek oluşu ise olumsuz durumlara yol açacak olabilir.

Başak burcu yolculuğunu bitiren Merkür, 30 Eylül Cumartesi günü Terazi burcuna geçiş yapıyor. Merkür, Terazi burcunda uyum sağlamaya yönelik, uzlaşma yanlısı, diplomasi içeren davranışları benimseyen bir iletişimsel dili ifade eder. Taşıdığı girişimcilik etkisi ile birlikte, iş ve ticaret hayatında oluşabilecek yeni anlaşmalar, ortaklıklar devreye girebilir.
Haftanın günlerine göre baktığımızda,
Pazartesi günü, sabah erken saatlerinde (08:00) Ay’ın Yay burcuna geçişi ile birlikte, dışa dönük ve daha enerjik bir yapı sergiliyor olacağız. Büyümekte olan Ay ışığı ile birlikte yeniliğe ve geleceğe yönelik duygular ve arzular içinde olacağımız Pazartesi günü, Ay’ın Venüs ile oluşan kare açısı, ilişkilerimize yönelik denge kurmakta zorlanacak olacağımız bir güne işaret etmekte. Fazla duygusal tepkiler içine girmek, artan isteklerimizin tatmin olmadığı düşüncesi ile huzursuzluk ve memnuniyetsizlik hissetmek duygusuna kapılıyor olmak yerine uyum ve uzlaşmacı tarafımızı ön plana çıkarabilmek çok daha faydalı olacaktır.
Salı günü, Ay’ın, Mars ve Neptün arasında oluşan karşıtlığın apeksi olmuş durumda. Sabah saatlerinde aktif olacak olan bu görünüm akşam saatlerine kadar etkisini sürdürmekte olacak. Dağılan, değişkenlik gösteren davranışlar içine giriyor olabilmemize yol açabilecek olan açının aktifliği süresince, gerek duygusal gerek fiziksel olarak konsantrasyonumuzu kaybetmemeye, duygusal ikilemlere düşmemeye karşı dikkatli olmakta fayda var. Akşam saatlerine doğru Ay’ın Satürn ile kavuşuma doğru giden ilerleyişi duygusal kontrolümüzü çok daha kolay sağlayacak olacağımız saatleri göstermekte.
Çarşamba günü, Günün ilk yarısına kadar Ay’ın, Satürn ile kavuşum etkisi aktif iken Ay, Merkür ile Kiron arasında oluşan karşıtlığa apeks noktası olmuş durumda. İletişimsel yönde etkileşim içinde olduğumuz kişiler yada konulara ait sorumluluklarımızın artacak olduğu bir gün, kendimizi ifade etmekte, düşüncelerimizi diğer kişiler ile paylaşmakta, ortak bir dil bulmakta zorluk çekebilir ve duygusal olarak kendimizi sınırlandırılmış hissedecek olabiliriz. Gün içerisinde Ay’ın, Uranüs ile olan uyumlu kontağı (14:07) aradığımız özgürlük ve kendini ifade etme gücünü veriyor olacak. Akşam saatlerinde Oğlak burcuna geçmesi ile birlikte, gerçekçilik ve somut sonuçlar arama güdümüz kuvvetlenmekte. Ay, Oğlak burcuna geçişi ile birlikte 5 derece Terazi burcunda hareket eden Güneş ile kare açı yapmaya başlamakta. İlişkilerimizde gösterdiğimiz uyum ve uzlaşmacı davranışlarımız ile duygusal olarak aradığımız güven duygusunu sağlamakta zorluk çekebiliriz. ilişkilerimizde orta noktayı bulmak, dengeyi koruyabiliyor olmak açısından dikkatli olmakta fayda var.
Perşembe günü, Jüpiter ve Uranüs arasında oluşan karşıt açı sabah saatlerinde kesinleşmekte (07:00) bu açının etkilerini yazının ilk paragrafında bulabilirsiniz. Sabah erken saatlerinde Ay’ın Pluto ile kavuşumu duygusal olarak güçlü ve kontrollü olmayı kolaylaştırmakta. Ay’ın bu pozisyondan Mars ile kurduğu olumlu kontak, kendimize olan güvenin yüksek olacağı bir güne işaret etmekte. İsteklerimizi elde etmek için daha emin ve cesaret ile adımlar atacak olabileceğimiz bugün yeni girişimler, yeni başlangıçlar için uygun enerjiler barındırmakta.
Cuma günü, Oğlak burcu ilerleyişini sürdüren Ay, duygusal güvence arayışımızın sürmekte olduğu bir güne işaret etmekte. Kontrol altına alacak olduğumuz duygularımız gerçekçi ve kuralcı tavırlar getirmekte. Akşam saatlerinde Ay, Jüpiter ve Uranüs karşıtlığının orta noktası görünümüde gelecek. Özgürleşme isteğimizin, bağımsızlaşma arzumuzun etken olduğu hareket tarzımızın ortaya çıkaracağı duygusal dalgalanmalara, gerginliğe açık olduğumuzun bilinci ile hareket etmek yararlı olacaktır. Toplumsal olarakta gergin bir ortamı işaret eden gökyüzü, ani gelişen, stres, gerilim ve isyankarlık barındırabilen olaylara yol açabilecek şekilde gelişen durumlara işaret etmekte. 2 Ekim Pazartesi günü sabah karşı (01:59) kesinleşecek olan Pluto, Mars üçgen açısı gökyüzünde aktif. Hafta sonu boyuncada etkili olacak açı, kararlı ve güçlü bir hareket tarzı getirmekte. İstekleri elde etmenin azmini ve istekleri ortaya koymanın cesaret ve özgüvenini sağlayan enerjilerin akışı pozitifsel olarak kullanmak olumlu durumlar yaratırken artan özgüven duygusunu yıkıcı, sert ve aşırı hırs ile kullanılabilecek oluşu ise olumsuz durumlara yol açacak olabilir.
Cumartesi ve Pazar günü, Ay’ın Güneş ile uyumlu açısı gün içinde aradığımız dengeyi bulacağımızı göstermekte. Ne istediğini bilen, amaç duygusu güçlü, bireyselliğini rahat bir şekilde ortaya koymayı sağlayacak enerjilerin hakim olduğu Cumartesi günü, Ay’ın Kova burcuna geçmiş olması özgür olma, bağımsız olma güdülerimizi artırmakta. Sosyal ve grupsal birlikteliklere dikkat çeken Ay’ın konumu ortak amaçlar üzerinde yoğunlaşma ve birleşme sağlanabilecek birgüne işaret etmekte.
Başak burcu yolculuğunu bitiren Merkür, 30 Eylül Cumartesi günü Terazi burcuna geçiş yapıyor. Merkür, Terazi burcunda uyum sağlamaya yönelik, uzlaşma yanlısı, diplomasi içeren davranışları benimseyen bir iletişimsel dili ifade eder. Taşıdığı girişimcilik etkisi ile birlikte, iş ve ticaret hayatında oluşabilecek yeni anlaşmalar, ortaklıklar devreye girebilir.

Sevgiyle kalın…

 

Uranüs Retro ilerleyişine başlıyor

b6aa1f46af2ccea6e9ee0f4aefd775e9.jpg

Uranüs Retro ilerleyişine başlıyor,

Uranüs öngörülemez, beklenmedik, sıradışı, ani ve sarsıcı değişimler yaratarak bilinç üzerinde reform gerçekleştirmeyi esas alan bir çalışma prensibi işleyişine sahiptir. Şimdi retro hareketi süresince Uranüs, bilinçsel reform yaratma enerjisini ruhun derinliklerine, içsel benliğe doğru çeviren bir bakış açısını açığa çıkaracak ve bilinçsel farkındalık yaratma enerjisini bu yönde ortaya koyacaktır. Uranüs retro konumunda olduğu müddetçe içselleşmiş algılar, özgürlük isteği, yenilik, geleceğe yönelim, kural ve yaptırımlara karşı duruş, düzen karşıtı olmak, bireysellik güdüsü, bağımsızlık arayışı yönünde artan duygu ve davranışlar içeren olaylar ve durumlar yaratma potansiyelini taşımakta olacak.

2 Ağustos Çarşamba günü durağanlaşacak olan Uranüs, 3 Ağustos Perşembe günü retro hareketine başlayacak. 2011 yılı Mart ayından bu yana Koç burcunda yolculuğunu sürdürmekte olan Uranüs’ün 2018 Mayıs ayında Boğa Burcuna geçmeden önce son istasyonu olacak olan retro, 3 Ocak 2018 günü ileri hareketine başlayışı ile son bulacak.

Uranüs’ün amacı edinilmiş bireyselliği sağlamaktır. Uranüs sağlanılmış bireyselliğin gerçekte bütünün bir parçası olduğu ilkesini taşıyor olduğundan dolayı kolektifi etkisine alacak olaylar yaratır. Düşüncelerimizde bizi dar kalıplarımızı aşmaya zorlayan, daha geniş, daha objektif ve daha bütünsele yönelik bakış açısı oluşturma yönünde algısallık kazandıran etkiler açığa çıkarır. Koç Burcu yolculuğu müddetince Uranüs, özgürleşme, bağımsızlaşma, yenilenme gerekliliği duyulan, eski ile yeni arasında oluşması gereken değişime yönelik, mücadele, cesaret, öncülük ve varoluşsal girişimlerin öne çıktığı enerjiler ile şekillenecek olan bir dönemi ifade etmekte. Retro süresince bu etkilerini daha derin ve daha içsel olarak hissedeceğimiz, sezgilerimizin güçleneceği bu dönem, hayatımıza ve benliğimize Uranüs’ün taşıyor olduğu zihinsel farklılanma kavramları ile bakabiliyor olmak ve çevremizde gelişen olayları bu kavramlar ile değerlendirmek Uranüs’ün aydınlanma enerjisini kendimizde oluşturmamızın sağlayıcısı olabilecektir.

Dilâra B. Efeoğlu

Satürn – Uranüs üçgen açısı

Mars

Kural koyucu Satürn, kural yıkıcı Uranüs birbiri ile uyumlu açıdalar

Satürn – Uranüs üçgen açısı,
Satürn ve Uranüs, astrolojide bu iki gezegen tanımsal olarak birbiri ile kutuplaşmış ifadeler taşırlar. Kural koyucu Satürn, kural yıkıcı Uranüs. Sınırlandırma, kısıtlandırma, belli bir şekil, disiplin ve norm içinde olma dürtüleri ile hareket eden Satürn’ün diğer ucunda, kural yıkıcı, sınır aşıcı, form ve biçim algılarını alt üst eden, değişimci, yenilikçi, özgürlükçü dürtüleri taşıyan Uranüs yer almakta.

Klasik astrolojide güneş sistemimizin en dışta gezegeni olarak yer alan Satürn, taşıdığı yapılandırma, oluşturma, biçimlendirme, metotlandırma etkisi ile birlikte kişinin ya da şeylerin bütünlüğünü oluşturma, kurma prensibi ile çalışır. Satürn ile ifade edilen, edinilmesi beklenen bu bütünlüğün daha ötesinde Satürn ötesi planetler olarak adlandırılan Uranüs, Neptün ve Pluton’un bilinçsel etkiler taşıyan mekanizmaları devreye girerler.

Uranüs, Satürn ile belirlenmiş olan tüm bu oluşumlar üzerinde bir başkalaşım sağlama prensibi ile hareket eder. Uranüs’ün yaratıcılığı insanoğlunun gelişimini hızlandırma kapasitesi ile zihinsel algıları üst boyutlara çekmek üzerine kurulu bir bilinçsel hal yaratma üzerine kuruludur.

Bu açıdan bakmaya çalışıldığında, Uranüsyen etki mekanizmasını, katılaşmaya, donuklaşmaya, büzüşmeye karşı oluşturulmuş olan bir prensip olarak düşünebiliriz. Satürn ile oluşturulmuş olan bütünlük ifadesinin üzerinde varlığın yeniden daha ileri boyutlarını elde etmeye yönlendiren bir prensip ile karşılaşıyor olması ile tanımlayabileceğimiz Satürn, Uranüs bağıntısı, bilinçlerde gelişecek yeni bir oluşumun enerjisini barındırır. Bu iki gezegen arasında varolan açının niteliği sürecin karakteri hakkında bilgi verici olacaktır.

24 Aralık 2014 günü Yay burcuna ilerleyen Satürn, o günden bu yana, Koç burcunda yerleşik Uranüs ile uyumlu görünüm oluşturmaktalar. İkiside Ateş elementinde yerleşik olan iki planetin birbiri ile 25 Aralık 2016, 19 Mayıs 2017, 11 Kasım 2017 günleri kesinleşmiş üçgen açı oluşumları var.

Satürn’ün taşıdığı olguları bağımsızlaştırmak prensibi ile hareket eden Uranüs’ün yaydığı değişim rüzgarı, iki planetin arasında oluşan uyumlu açının birbirini destekleyen, tasdik eden, uzlaşmacı, akıcı, teslimiyetçi renkte niteliksel enerjilerini taşımakta. Uranüs’ün düzen ve sistemler üzerinde oluşturduğu değişim, reform etkisine geniş bir dönemsel açısından baktığımızda, iki planetin arasında oluşan açının taşıdığı niteliksel enerjileri çevresel, toplumsal olarak gelişmekte olan koşullar üzerinde de etkisi ile gözlemleyebiliriz. Yapılanmalar üzerinde oluşturulacak olan değişimler, kontrollü ve gerçekçiliğini kaybetmeyen düzen değişikliği, dirençsiz değişim ve eski ile yeniyi harmanlayan sistemler oluşturma güdüleri bu açının aktif etkilerini yansıtırlar.

Dilara Başar Efeoğlu

Güneş Uranüs kavuşumu

3fe5f284887e98cbb4f8e51fa16432e0.jpg

Uranüs’ün değişime odaklı yaratıcılığını sezebiliyor olmak için yine Uranüs’ün taşıdığı sezgisel zihine açık olmak gereklidir. Oluşmuş olan Uranüs, Güneş kavuşumu ile bireylilik anlayışının yükseldiği, kendin olma, farklı olma ve bu farklılığını ortaya koyma isteği içinde bulunmaya yönelik isteklerin arttığı bir gökyüzünü görmekteyiz.

Güneş – Uranüs Kavuşumu
14 Nisan Cuma günü kesinleşecek Güneş, Uranüs kavuşumu Koç burcunun 240 27′ derecesinde.
Koç burcunda ilerleyişini sürdüren Uranüs’e yaklaşan Güneş, bu gezegenin sıradışı zihni ile temas kuracak. Uranüs ile temas kuran bir gezegen, Uranüs’ün taşıdığı bu sıradışı zihninin geleceğe odaklanmış, aydınlatıcı dalgaları ile karşılaşır. Uranüs elektiriksel bir güce sahiptir ve elektiriksel bir etki alanı yaratır. Uranüs’ün Ani, sarsıcı, çarpıcı, uyandırıcı doğası ile birleşen Güneş, şimdi Uranüs tarafından bireyliğini, bağımsızlığını, ortaya koyma yönünde desteklenmekte ve harekete geçirilmekte.

Uranüs’ün değişime odaklı yaratıcılığını sezebiliyor olmak için yine Uranüs’ün taşıdığı sezgisel zihinede açık olmak gereklidir. Oluşmakta olan Uranüs, Güneş kavuşumu ile bireylilik anlayışının yükseldiği, kendin olma, farklı olma ve bu farklılığını ortaya koyma isteği içinde bulunmaya yönelik isteklerin arttığı bir gökyüzünü görmekteyiz.
Kitlesel, toplumsal etkili gezegenlerden biri olan Uranüs ile kavuşan Güneş, özgürlük ve bağımsızlık isteği içinde oluşun, geleceğe odaklanmış, yeni düzen sağlama amaçlı değişimler peşinde olmanın getireceği etkilerini taşımakta, değişim isteği, ihtiyacı içinde olan Uranüs, sıradışı, isyankar, kural dinlemez, asi güdüleri ile beklenmeyenin beklenebileceği bir ortam yaratmakta.

Güneşin 17 Nisan günü Satürn ile kesinleşecek bir üçgen açısı var, Satürn uzun bir süredir Uranüs ile uyumlu açıda. Bu açı yeni sistemleştirilmeler geliştirme içinde olma, yeni düzen içeren kontrollü yapılanmalara işaret etmekte. Retro hareketine giren Satürn burada geliştirilecek yapılaşmanın geçmişten gelen etkiler içinde olduğunu gösterdiği kadar yeni kurulacak olan yapılaşmalar için gelecekte değişime açık bir portreyi de açıkça çizmekte.

Sevgi ile…
Dilâra B.Efeoğlu

Pluto, Uranüs ve Jüpiter açıları; Zihinsel bir kabuğun soyulması…

ca700b07b9efe8cb65fea0189ff108d3

Pluto, Uranüs ve Jüpiter açıları; Zihinsel bir kabuğun soyulması…

Dane Rudyhar, Triptych isimli ilham verici eserinde Uranüs’ü “evrensel ruhun yaratıcı gücü olarak tanımlamaktadır. Rudyhar, Uranüs’ün kişisel “başkalaşma, şekil değiştirme” aşamasını ifade ettiğini ve “başkalaşıma uğrayan kişinin Evrensel Aklın ortaya çıkması için bir odak haline geldiğini” belirtmektedir. (Bu cümle Barış İlhan yayınevine ait, Stephen Arroyo, Astroloji, Karma ve Dönüşüm Kitabından alınmıştır)

Daha önceki paylaştığım 2017 yılına dair yazımda belirttiğim gibi içinde bulunduğumuz yıl, Jüpiter, Uranüs ve Pluto’nun döngüsel açıları ile oldukça doğru orantılı şekillenmekte. Ve astrolojik olarak bu döneme ait olaylar üzerinde ‘neden ?’ diye sorduğumuzda bu üç gezegenin hareketlerinin biz insanlar ve dolayısıyla olaylar üzerinde yarattığı önemli etkileri görülmekte. Diğer gezegenler ve açıları, Pluto, Uranüs ve Jüpiter döngülerinin yaratmak istediği etkilere yönelik bir argüman halinde çalışmakta.

Terazi burcunda hareket etmekte olan Jüpiter ile Koç burcunda harekette olan Uranüs’ün uzun döneme yayılan etkiler taşıyan 26 Aralık 2016’da gerçekleşen karşıt açısı, 3 Mart ve 28 Eylül 2017 günlerinde tekrar kesinleşmiş dereceye geliyor olacak. Jüpiter, Uranüs karşıtlığının Oğlak burcunda hareket etmekte olan Pluto ile oluşturdukları açı kalıbı yine gökyüzünde uzun bir döneme yayılan etkiyi oluşturmakta. Jüpiter’in Pluto ile kare açısını deneyimleyecek olduğumuz tarihler ise önümüzdeki 30 Mart ve 4 Ağustos günleri.
İhtiyaç hissedilen değişimin nerede ve nasıllığı hakkında bilgi verici olan Uranüs, asıl değişimin oluşması gereken yer olan bilinçlerde değişim yaratmak gücünü ortaya koyar. Olaylar ön planda çalışırlarken arka planda ihtiyaç hissedilen bilinçsel değişimin varolabilmesi için zihinsel bir kabuğun soyulması, kaldırılması gerektiği misali varolan algıların yerini yenilerinin alabilmesi gerekliliği ile çalışır. Jüpiter, Uranüs karşıtlığı ; Uranüs’ün taşıdığı bu ilkeler ile Jüpiter’in taşıdığı, somut gerçeklerin çok daha ötesinde durabilen, inançlar, düşünceler, mânâ ile bütünleşebilen zihninin birbiri ile karşılaşması, birbirine karşı bakıyor duruşu. Her karşıtlık aslında taraf için oradan almak gereken bir şeyler olduğunun göstergesidir. Amaç farkındalık yaratmak, bilinçsel uyanış sağlamak ve boyutsal bir değişim ile gelişim yaratmaktır.
Kalıcı bir değişimin, kalıcı bir gelişimin en iyi halini sergilemesi ancak bir dönüşüm ile birlikte gerçekleştiğinde oluşur. Yeniden yapılanmanın sağlanması için tükenmiş, yapıcılığı, gücü kalmamış, gelişmeyi engelleme içinde olan tüm unsurları dönüştürmenin ana gücü olan Pluto, bu gereken dönüşümün tüm olgularını taşıyan gezegen olarak Jüpiter ve Uranüs ile kare açı yapmakta. Yaşadığımız, maruz kaldığımız tüm etkiler, çarpışan zihinler, çarpışan algılar artık bilincin bir nevi yeniden doğuşunu tamamlamaya yönelik olan sancılar ve sarsıntıları yansıtmakta.
Uranüs ve Pluto gezegenleri bireysel etkilerin çok ötesinde kolektif, toplumsal etkiler yaratan gezegenlerdir. Kolektif olanın içinde kendine doğru döndürülmüş bir bakış açısı, kendinde olana karşı geliştirilmiş gerçek bir farkındalık bireysel ilerlemeyi sağlayabileceği gibi bütünselin gücünüde yenileyecektir.

Sevgi ile…
Dilâra B. Efeoğlu

Not: İlk paragrafta yapılan alıntının sahibi Dane Rudyhar; Fransız, astrolog, şair, müzisyen ve felsefi düşünür.

Güneş – Satürn kavuşumu, Jüpiter sekstili, yaklaşan Uranüs açıları

66d5994c0127d633085da832b5530015
Ne olmak istediğini bilen, inandığı, değer verdiği oluşumları gerçekleştirme adına olmak, oldurmak istediği şeyler için ciddi, kararlı ve gerçekçi adımlar atabilme sorumluluğunu üzerine alabilen, geleceğe yönelmiş ve içinde katı kalıpların dışına çıkma gücü ve kendine inancı barındıran enerjilerin hakimiyetini göstermekte olan açılar var gökyüzünde.

İçinde bulunduğu Yay burcunun 18. derecesinde Satürn ile kavuşum yapan Güneş’in dispozitörü Jüpiter ve Jüpiter bu kavuşuma hem sekstil açı (60 derecelik açı) ile bakmakta hemde yöneticilik yücelme bazında karşılıklı ağırlama içinde bulunmakta. Astrolojik bir gösterge olan karşılıklı ağırlama burada olaylar üzerinde hedeflere ulaştırma fırsatı taşıyan, güven ve amaç duygusunu destekleyen etki olarak çalışmakta. Gökyüzünün oluşmakta olan açısal konumunun vereceği etkileri içimde bulunacağımız dönem için pozitifsel olarak almak ve kullanabilmek çok mümkün.
10 Aralık 2016 cumartesi günü (18.51) kesinleşecek olan Güneş Satürn kavuşumu , içinde bulunduğumuz hafta başı itibari ile etkilerini hayatımıza yansıtmakta olacak.
Gökyüzünde Satürn ve Jüpiterin, Uranüs ile yaklaşan açıları oldukça dikkat çekici. Satürün’ün üçgen açısı, Jüpiter’in Uranüs ile karşıtlığı olaylar üzerinde önemli etkiler yaratmakta. Sosyal ve toplumsal konular üzerinde belirgin etkisini görebiliyor olduğumuz Satürn ve Jüpiter gezegeninin Uranüs ile oluşan bu açısal konumları, değişimsel etkiler barındıran koşullar içerisinde olduğumuzun bir göstergesi. Ani ve sıradışı kararlar almaya çok daha yatkın olabilecek bu süreç, eski yerleşmiş düşünce, yaşam ve inanç kalıplarının dışına çıkmaya yönelik bir zihin yapısını aktive etmekte.

İçinde bulunduğumuz hafta itibari ile, geleceğe yönelik amaçları gerçekleştirebiliyor olmak, yeni yapılanmalar, oluşumlar içine girmek adına istek duymak, kendini sorgulama, yapmak istediklerini yapabilir olmaya karşı duyulan güven duygusu, değişime açıklık ve değişime istekli bir yapı içine girmiş olacağız. Bu dönemi plan ve projelerimizi hayata geçirmek, yapılandırmak, girişimlerde bulunmak ve kendi kimliğimiz üzerinde oluşturacağımız gerçekçi bakış açısı ile değişime ihtiyaç hisseden yönlerimizi fark etmeye yönelik bir dönem olarak düşünebilir ve değerlendirebiliriz.

Sevgi ile…
Dilâra B.Efeoğlu

Venüs, Uranüs Kare Açısı

 

7b993145dc42d360ba3d7399e55179e4

Venüs Uranüs Kare açısı

Retro konumuna devam eden Uranüs olaylar üzerinde ısrarcı ve istikrarsız süreçler olarak etkisini göstermekte.

29 Kasım Salı günü akşam saatlerinde (23.26) Venüs, Uranüs kare açısı kesinleşmiş olacak. Oğlak burcunda Venüs ile Koç burcunda yolculuğunu sürdüren Uranüs’ün kare açısı kesinleşmeden hemen önce aynı gün gündüz saatlerinde Yay burcunda bir Yeniay oluşumu içinde olacağız.
Gökyüzünde Yeniay enerjisi hakim fakat Ay daha ışığını yansıtamayacak kadar yakın olduğu Güneş’in ışınları altında ve gece gökyüzünde belirsiz. Belirsizlik enerjisi altında Uranüs’den kare açı alan Venüs, Yay burcunda Yeniayın yeni başlangıçlar peşinde olma güdülerini taşımakta. Bilinçsizce eğilimlere, dürtüsel davranışlara, ani ve düşünmeden gelişen davranışlara oldukça açık. Ve Retro konumuna devam eden Uranüs olaylar üzerinde ısrarcı ve istikrarsız süreçler olarak etkisini göstermekte.
Öncü Burçlarda, Uranüs’ün özgürlük, bağımsızlık ve kendin olma konusunda taşıdığı yaratıcılığını , Venüs ile birlikte sergileyecek olması, ilişkiler üzerinde sarsıcı değişimler yaratabilecek olgulara doğru gidebilecek bir gidişatı işaret etmekte. Venüs, Uranüs kare açısı, bireysel isteklerin önceliği, benliğin ortaya konulacak oluşu, özgürleşme ihtiyacı, ilişkileri bağımsızlaştırma arayışı getirecek enerjileri taşımakta. Bu süreç içinde ben-merkezci olmanın heyecanına karşı dikkatli olmakta fayda var.

Dilâra Başar Efeoğlu

%d blogcu bunu beğendi: