YAY BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI (4 ARALIK 2021)

4 Aralık Cumartesi günü 12 derece Yay burcunda gerçekleşecek tutulma, bir tam Güneş tutulması olacak.

Ülkemizden gözlenemeyecek olan Güneş tutulması, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu’nun güneyi  Afrika’nın  güney kısımlarından izlenebilecek. Güneş Tutulmaları takip eden en az  bir yıl için etkilerini aktif tutan astrolojik görünümler olarak değerIendirilirler. Kişisel düzeyde etki mekanizması oluşturdukları gibi, doğa olayları ve toplumsal konular üzerinde de  güçlü bir etki mekanizması oluştururlar. Astrolojik olarak baktığımızda, en fazla etki her zaman için tutulmanın izdüşümü olan bölgelerde görülmekle birlikte Yay burcu kapsamına giren ülkeler tutulmanın açığa çıkan etkisinin daha belirgin sonuçlar doğuracak olduğu yerler olarak düşünebiliriz. Bu ülkeler ve bölgeler; Arabistan, Avustralya, Fransa, Hindistan, Doğu Afrika bölgelerini kapsamakta (Kaynak: Astrolojide Güneş ve Ay Tutulmaları, Öner Döşer) Bu bölgeler haricinde ayrıca global olarak etkenliğini gösteriyor olacak. Peki hangi konular ya da hangi alanlarda?

Önümüzdeki bir yıllık süreç içinde özellikle olumlu ya da olumsuz ama önemli bir dinamik enerji ile tutulmanın etkilerini göreceğimiz alanları sıralamak istersek;

Merkür ile birleşen tutulma derecesi Güney Ay Düğümü tarafında yer alıyor. Tutulmanın yönetici gezegeni ise Kova burcu ilerleyişini sürdüren Jüpiter.

İnançlara yönelik bir etkiden bahsedebiliriz. Gerek dini inançlarda ortaya çıkabilecek olan bu etkiler bir diğer yandan felsefi, düşüncesel, fikirsel inançlar üzerinde de etki yaratıyor olacak. İnançların, ideolojilerin şekillendirdiği baskın fanatiksel yaklaşımların kriz yaratabileceği ortamların doğabilme potansiyelinin yüksek olabileceğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda inançlar üzerinden ırkçılık yapmak gibi ideolojilerin de sorun çıkarabilir olarak gündem halini alabilme potansiyelinden de söz edebiliriz. İdeolojik ve ırka bağlı ayrımcılık gibi konuların bir yandan kriz çıkaran türde durumlar yaratabilme potansiyeli ile önemli değişimler içerisine girdikleri bir kulvara taşınabileceklerini de öngörebiliriz.

Bir diğer yandan yine tutulmanın hukuksal sistemlere dair arenada önemli durumları ön plana çıkaracağını söyleyebiliriz. Hukuk sisteminde yeniden yapılaşmaya doğru işleyen bir sistemin güçlü bir şekilde devreye girebilme olasılığından söz etmek mümkün. Eğitim ve yine özellikle yüksek eğitim tutulmanın kapsadığı konuların bir diğeri olacak. Eğitim kurumlarının kendi bünyesinde bir sarsıntı geçirmesi ve değişim içerisine girme gereksinimi  zorunluluğu oldukça ciddi yer bulabilir. Bazı eğitim kurumlarının işlevine son vermesi ve bazılarının ise yeni bir sisteme entegre olmak çaba ve mecburiyeti ile ancak ayakta kalabileceği bir dönem içinde olacağımız yine muhakkak.

5 Haziran 2020 günü Güney düğüm yönünde Yay-İkizler burcu aksında serinin ilk tutulması meydana geldiğinden bu yana söz ettiğimiz etkilerin şekillendirdiği bir dünyadan bahsetmek mümkün.

Güneş tutulmasının etkilerine daha spesifik olarak ülkemiz açısından, ülkemiz astrolojik haritası üzerinden baktığımızda; askeri, silahlı kuvvetler, ordu, donanma, kamu kuruluşları, sosyal ve sağlık hizmetleri, toplumsal sağlığı ilgilendiren konular, hastalıklar, salgınlar olarak sayabileceğimiz konuları içeren 6. Evinin içerisinde gerçekleşmekte. Yine uzunca süredir devam eden benzer etkilerin önümüzdeki süreçte ön planda kalacağı ve odaklanma ortaya çıkaran durumlara açıklık sergileyeceğini söyleyebiliriz. Tutulma derecesi Türkiye haritasının 10. Ev girişinde bulunan Güney Ay Düğümü ve Uranüs ile kare açı yapıyor olması yeni oluşumlara ya da yeni birleşmelere açıklık sergileyen görünüm politik sahada etkinlik gösterebilir. Bu durum hem siyasi kulvarda hareketlenmeye işaret ederken hem de meclis çalışmalarının da hız kazanabilecek olacağına işaret edebilmekte.

Kişisel olarak ne yönde etkiler bekleyebiliriz diye baktığımızda tutulmalar iki önemli döngü içinde gerçekleşirler. Bunlardan bir tanesi Metonik döngü adı verilen ve her 19 yılda bir aynı derecede tutulma gerçekleşme durumudur. Bundan 19 yıl önceye dönerek  2002 yılı Aralık ayı ile başlayan ve yaklaşık bir yıla yayılan zamana dair gelişmeleri hatırlamak şimdi içinde bulunabileceğimiz süreç hakkında önlemli benzerlikleri ile fikir verecek olabilir.

Hepimize güzellikler getiren bir Güneş tutulması olsun dilerim.

Görsel: 2017 Solar Eclipse (photo by Sebastian Voltmer)

Yeni bir diyarı görmeye ne kadar hazırsın?

Ay Düğümleri ve Neptün t-karesi’nin aktif olduğu bir süreçteyiz. 14 Aralık Pazartesi günü gerçekleşecek Güneş tutulması, oluşan t-kare görünüm ile çok bağlantılı etkiler açığa çıkaracak. Bir şeylerin değişme potansiyelinin yüksek olduğu zamanlardayız.

Ay Düğümleri, Neptün karesi ve tutulmaya kısa bir bakışımı aşağıdaki link ile dinleyebilirsiniz.

Merkür Yay Burcunda

Bakıyorum… sadece geceye değil, aynı zamanda şafağa da çünkü hiç kimse yeterince erken uyanmıyor.
Henry D. Thoreau

Susan Miller’ın Burçlar ve Olasılıklar kitabında Yay burcu için vermiş olduğu bu deyişi, bu burçla çok özdeşleştirir ve aynı zamanda da çok anlamlı bulurum. Bugün Merkür gezegeni Yay burcu yolculuğuna başlıyor ve 21 Aralık tarihine kadar da ilerleyişini sürdürecek.

Merkür’ün Yay burcunda olduğunda akıl somut ve soyut gerçeklikleri aynı anda kavrayabilen, geniş, çok yönlü, felsefi, filozofik şekilde işleyen bir nitelik ortaya çıkarabilir.

Merak ve öğrenme-yorumlama ve deneyimle isteği taşıyan güdüler ile birlikte, bilgisel ve yargısal anlamda genişleme ve gelişme sağlama olanağı artar.

Bir diğer yandan analitiksel aklın gezegeni olan Merkür, Yay burcunun taşıdığı soyut düşünme niteliği doğru entegre olamadığında,  rasyonel düşünceden uzaklaşan, fikirleri, inançların, dogmatik görüşlerin şekillendirdiği zihinsel bir yapıya büründürür.

Fanatik ve dogmatik düşünce kalıpları zihni esir alabilir.

Yanlış yönlendirme, yönlendirilme, iletişimsel alanlarda, ticaret hayatını da içine alan şekilde, aldanma ya da aldatılmalara yönelik karşılaşılabilecek sorunlu durumlar, hayal gücünün yanıltıcı bir şekilde mantıksal düşünmeyi etkileyecek boyuta gelebiliyor olması ve olası yanılgılar içinde bulunduğumuz dönemin zorlu etkilerinden.

Artan sezgisel ve filozofik düşünce becerisi ile derin ve geniş bakış açısı kazanabilmek, yaratıcılık içeren düşünceler, fikirler, kuvvetlenen sanatsal ifadeler ise bu sürecin pozitifsel etkileri olacak.

Merkür, Yay burcu ilerleyişinde Ay Düğümleri ve Güneş ile kavuşum yapacak. Aralık ayının ikinci haftasına denk gelen bu görünümler o tarihlerde kendimizi, fikirlerimizi ve ideallerimizi daha güçlü ses vererek ifade edeceğimizi ve daha inanarak ortaya koyacağımızı göstermekle birlikte, fanatikleşmiş, ırkçılık, ayrımcılık taşıyan fikirlerin ortaya çıkaracağı gerilimlere ve şiddet içeren olaylara dikkat!

Dilara Efeoğlu

22 Ocak – 28 Ocak Haftası Gökyüzü

4c783c1790a1f7f5d026580d33e93c9a.jpg

Dinamik enerjilerin hakim olacağı 22 Ocak haftasına başlıyoruz. Merkür’ün Pluto ile kavuşum yapması ile birlikte çok ciddi kararlar almak, yeni girişimlere yönelik derin ve ayrıntılı projelerin hazırlığına başlamak ve hatta belki şimdiye kadar gizli yürütülmüş olan planları şimdi su yüzüne çıkarabilecek olmak mümkün. Burç değiştiren Mars, fiziksel ve içsel enerjinin artışı ile öne çıkan, cesur ve atılgan tavırlar içine girebilecek olacağımızı,  inançlarımız, fikirlerimiz ve kendi erdem anlayışımız doğrultusunda atak hareketler alıyor olabileceğimize işaret etmekte. Ülkemiz haritasında da etkin açılar oluşturması ile birlikte siyasi ve toplumsal platformda dikkat çekici yeni gelişmelere açığız.

22 Ocak – 28 Ocak Haftası Gökyüzü

Merkür, Pluto kavuşum, 24 Ocak Çarşamba
Oğlak burcunda ve güçlü bir dispozitöre sahip Merkür, Pluto ile kavuşumda. Özellikle 17 Ocak gününden bu yana ciddiyet ve kararlılık içinde olduğumuz, yeniliğe, hedeflere, geleceğe odaklı bakış açımız, güç, başarı kazanma istekleri ile şekillenen fikirlerimiz, düşüncelerimiz üzerine şimdi onları daha da güçlendiren, hırs ve tutku katan etkiler gelmekte. Çok ciddi kararlar almak, yeni girişimlere yönelik derin ve ayrıntılı projelerin hazırlığına başlamak ve hatta belki şimdiye kadar gizli yürütülmüş olan planları şimdi su yüzüne çıkarabilecek olmak mümkün. Düşünceler, fikirler, zihinsel işlevlik açısından kuvvetli olmayı anlatan görünüm ile bugünü odaklanmamız, üzerinde yoğunlaşmamız gereken işlerimize ayırarak değerlendirebiliriz.

Merkür, Vesta 45’lik açı, 24 Ocak Çarşamba
Merkür’ün Vesta ile olan kontağını, kendi bildiğimizden şaşmamak, kendi kararlarımızı sadece kendi düşüncelerimiz doğrultusunda ve sadece kendi fikirlerimizi gözönüne alarak vermek ile bir diğer kişiyi düşünmek zorunda kalmak, başkaları ile ortak fikirlerde buluşmak mecburiyeti, önceliği bir diğerine vermek gerekliliği arasında gidip gelen içsel çelişkiler ile dolu kalarak hissedecek olabiliriz. Aynı gün Vesta, Pluto ile de kontak oluşturuyor olacak. Gerçekçi bakış açısıyla sorumluluk ve görev anlayışımızı gözden geçirebilir ve günü bunun bizde farkındalık ve dönüşüm sağlayıcı olmasına izin vererek değerlendirebiliriz.
Aynı şekilde toplumsal konular üzerinde de oluşacak olan etki, varolan düzeni korumak için siyasi platformlarda oluşacak dinamik, çatışmacı bir enerji rüzgarı getirecek olabilir.

Merkür, Jüpiter sekstil, 25 Ocak Perşembe
Kendi aklımıza kendi fikirlerimize güveniyor olmanın sağlayacağı iyimserlik ve rahatlığı hissedebilecek olacağımız Perşembe günü kendi görüşlerimizi, fikirlerimizi dile getirmek, yeni alınmış kararlarımızı açıklamak, önemli konuşmaları bugüne ayarlamak şeklinde değerlendirmek açısından oldukça uygun. Merkür’ün Uranüs ile kare açıya doğru gittiğini göz ardı etmeyerek, abartılı ve aşırılık katılmış şekilde ısrarcı konuşmalardan, boyunu aşan sözler vermekten, kibir ve ukalalık taşıyan lisanda konuşmaktan ise uzak kalmak faydalı olacaktır. Özellikle bugün itibari ile hafta sonu boyunca, düşünmeden konuşmanın, kendi fikrinde aşırıca, fanatikçe ısrarcı olmanın ve benzeri davranışların sonrasında pişmanlık getirici etkileri ile karşılaşmak olasılığını göz önünde bulundurmak gerekmekte.

Mars, Yay Burcu yolculuğu başlıyor, 26 Ocak Cuma (15:57)
Mars, Yay burcunda, ilkelerin, fikirlerin, inançların öne çıktığı ve gerek fiziksel gerek ruhsal bu yönde şekillenen enerjiler ile odaklı olmayı ifade eder. Ne için hareket ediyoruz sorusunun cevabı Mars’ın Yay burcuna geçişi ile birlikte inandıklarımız doğrultusunda olacak. İnandığımız fikirler, doğrularımız, büyütmek, genişletmek, yaymak istediğimiz görüşlerimiz için savaşmaya hazırız. İlkelerin, fikir ve inançların öne çıkartılmış olduğu bir hayat anlayışı, artan özgürlük ihtiyacı, aktif, dışa dönük, kendini dolaysız ifade ediş şekli ile beliren davranış biçimleri hayatımızda etkin olacaktır.
Fiziksel ve içsel enerjinin artışı ile öne çıkan, cesur ve atılgan tavırlar içine girebilir, inançlarımız, fikirlerimiz ve kendi erdem anlayışımız doğrultusunda atak hareketler alıyor olabileceğiz.
Mars, Yay burcuna geçişi ile birlikte ülkemiz haritasının 6. Evi üzerinde transit eden gezegen haline geliyor. Mars’ın bu evden transiti bu evin ifadesi olan askeri, silahlı kuvvetlerimizi öne çıkaran harekete geçme, savunma türü aktif bir süreç içinde olabileceğimizi göstermekte.

Venüs, Kiron 45’lik açı, 26 Ocak Cuma
Kimseye ya da hiçbir şeye karşı bağımlı olmak ya da hiçbir şeyin bizim bağımsızlığımızı bozmasına izin vermek gibi bir niyetimiz olmadığı bu günlerde her türlü ilişkilerimiz, ortaklıklarımız üzerinde bu türden durumların oluşturabileceği ve gerilim yaratacak anlaşmazlıklara karşı dikkati olmak fayda sağlayıcı olabilir. Sorun haline gelebilecek olan ve uğraşmamız gerekecek problemlerin açığa çıkacak olabileceğini bilmek ve kişisel olarak -ne istediğimizin- kontrolünü yapmış olmak önemli görülmekte.

Venüs, Ceres karşıtlığı 28 Ocak Pazar
Çok mu fazla şey bekliyorum acaba diye düşünmek zorunda kalacak olabiliriz. Belki gerçekten yeterli ilgi sevgi, alakayı almıyor olmakla bağdaştırabileceğimiz açı, sevgide, ilgide yetersizlik hissi içinde olmak, daha fazlasını talep etmek ile de kendini gösterebilir. Diğer kişilerden beklediğimiz takdir, teşekkür gibi onurlandırmaları fazlaca bulamayacak olabileceğimiz bugün ilişkilerimizde ihtiyacımız olan beklentilerimizi bulmakta zorlanabiliriz.

Merkür, Uranüs kare 28 Ocak Pazar
Oğlak burcunda hareket eden Merkür ile Koç burcu ilerleyişini sürdüren Uranüs arasında kesinleşen derecesine varan açı hafta ortasından bu yana aktifliğini arttırmakta, açının etkisini önümüzdeki hafta ortasına kadar hissediyor olacağız. Beklenmedik derecede hızlı kararlar vermek, ani ve düşünmeden hareket etmek, sinirli, asabi, gergin, heyecanlı düşünme, konuşma, yazışma tarzı bu açının ortaya çıkarabileceği etkiler. Düşünmeden harekete geçmiyor olmaya, hızlı hareket etmenin ve hızlı karar vermeni getirisi olabilecek sakarlıklara, kazalara oldukça dikkat etmek faydalı olacaktır. Tartışma ortamlarına davetiye çıkarmaktan uzak durmak ve yine tartışmacı, sinirli, gergin ortamlar içinde olmamaya dikkat etmekte de fayda var. Yaratıcı düşünceyi tetiklemesi ve hız kazandırması ile pozitifsel etki yaratacak olan açı bu yönüyle ise, fikirleri hızlandırmak, kendine güven ile bağımsızca ortaya koymak, bilimsel düşünce biçimini desteklemek gibi faydalar sağlayıcı olacaktır.
Ülkemiz haritası üzerinde baktığımızda, transit Merkür ve Uranüs arasında oluşan gerilimli açı natal Merkür, Satürn kavuşumu ile bir t-kare oluşturmakta. Diğer ülkeler ile olan ilişkilerimizde, anlaşmalar üzerinde zorlayıcı, bozucu yönde gelişmelere işaret ediyor olabilir.

Sevgiyle kalın…

Dilâra B.Efeoğlu

18 – 24 Aralık Haftası Gökyüzü

13cfd2a9588781acf816bf177b6849e6.jpg

 

18 Aralık Pazartesi günü Yay burcunda Yeniay ile başlayan hafta, Yay burcunun ateşli, heyecanlı, yenilik arayışında olan mizacı ile şekillenen yeni başlangıçlar, yeni oluşumlar içine girme hevesini ve isteğini öne çıkaran gösterge. Ülkemiz açıısndan da dikkate değer etkiler taşıyan Yeniay güvenlik konularına vurgu yapmakta. Satürn burç değiştiriyor ve uzun soluklu yolculuğunu sürdürmek üzere Oğlak burcuna geçiyor. Oğlak burcu geçşinde ilk kavuşumunu Güneş ile yapan Satürn oldukça ciddi, gerçekçi, zorlayıcı, mesuliyetleri arttırıcı bir dönem içerisine doğru gitmekte olduğumuzu göstermekte. Son bulan Merkür retrosu özellikle hafta sonu için yeni kararlar almanın daha doğru bir zamanlama taşıyabileceğinin işaretçisi, Venüs’ün etkin açılarını olumlu şekilde değerlendirebilir, ilişkilerimize yönelik pozitif  gelişmeler sağlayabiliriz.

18 Aralık Pazartesi Yeniay Yay Burcunda

18 Aralık Pazartesi günü Yay burcunda bir Yeniay meydana geliyor (09:30). Gökyüzünde Güneş ve Ay ile birlikte Merkür, Venüs ve Satürn gezegenleri de Yay burcunda hareket etmekte. Yay burcunun ateşli, heyecanlı, yenilik arayışında olan mizacı, yeni başlangıçlar, yeni oluşumlar içine girme hevesini en fazla öne çıkaran gösterge. Tüm bu gezegenlerin son dispozitörünün Mars olması, Akrep burcu ilerleyişinde olan bu gezegenin güçlü doğasını ortaya çıkarır olacak. Yeniay’ın yenilikçi, girişimci, başlangıçlar içinde olmaya yönlendiren istekler ve istekleri ortaya koyma gücünü kuvvetli bir şekilde hissettiriyor olacak.

Ülkemiz açısından baktığımızda natal Türkiye haritasının 6. Evi üzerinde gerçekleşecek olan Yeniay, ordu, askeri güçler, silahlı kuvvetlere yönelik vurgu getirmekte. Güvenlik güçlerini öne çıkaran bu konum, Yeniay haritasında 29 derece Yay burcunda bulunan Satürn ile natal haritada 20 derece İkizler burcunda bulunan Ay arasında oluşan karşıt açı ile kutupsallık ilkesini barındırmakta. Toplumsal olarak zorlu şartlar altında olabilmek etkisi taşıyan açı, halkın üzerinde oluşabilecek stres yaratıcı, zorlayıcı durumlara açıklık sergilemekte. Türkiye natal haritasının son zamanlara aldığı zorlu etkiler ile birlikte yine Yeniay haritasında en etkili gezegen olan Mars’ın natal Güneş üzerinde duruyor oluşu, habercilik, basın yayın, her türlü iletişimsel ağ üzerinde yaşanabilecek aktiflik ve sert, gergin etkiler taşıyan gelişmelere işaret edebilir. Bununla birlikte ülke yönetimi konumunda olan kişilerin alacağı yeni kararlar ve yeni girişimler açısından da aktif bir süreç içinde olduğumuzu söyleyebiliriz.

Satürn Oğlak Burcunda

20 Aralık Çarşamba günü (07:48) Satürn Oğlak burcu yolculuğuna başlıyor. Satürn bu burçta olan yolculuğunu 22 Mart 2020 günü Kova burcuna geçene değin sürdürmekte olacak. Uzun bir dönemi içine alan Satürn burç değişimleri o burcun temsil ettiği konular ve harita üzerinde gerek yerleştiği gerek yönettiği evler konularında ön plana çıkan etkiler açığa çıkarıyor olurlar. Yay burcu yolculuğu süresince geçtiğimiz yaklaşık 2.5 yıllık süre içinde inançlar, yüksek eğitim kurumları, hukuksal, yargısal konular, yabancılar, uluslararası ilişkiler, yayın organları, turizm konuları başta olmak üzere bu alan kurum ve kişileri üzerinde etkili olan şekilde sorumluluk arttıran, yeniden şekillendiren, sorgu getiren, sınırlandıran oluşumlar yaratan Satürn, şimdi kendi doğasına benzeyen gerçekçi Oğlak burcuna geçişi ile birlikte Oğlak burcunun temsil ettiği konular, alanlar ve kişiler üzerine Satürn’ün sağlamcılık, kontrol ve denetim özelliklerini taşıyor olacak. Oğlak burcu; devlet kurumları, devlet sistemleri, devlet görevlileri, yöneticiler, idareciler, iş dünyası, büyük ve köklü şirketler, inşaatlar, inşaat şirketleri, ekonomi dünyası, iktisadi konuları temsil eden bir burç olarak gelecek günlerin bu konular üzerinde gerçekçi, sert, zorlayıcı etki almakta olan konuları olduğunu söyleyebiliriz.

Venüs, Kiron kare

20 Aralık Çarşamba günü Venüs ve Kiron arasında oluşan kare açı, karşılıklı kurulan bağlar, ortaklıklar, ilişkiler, işbirlikleri üzerinde fazlaca uğraş göstermek gerekecek yeni bir haftaya başladığımıza işaret etmekte. Yeni ilişkiler, yeni ortaklıklar açısından mücadele etme, çaba gösterme isteği sağlayacak olan açı verilecek olan çabanın olumlu neticeler sağlayabilecek olduğu desteği barındırmakta. Yeni ilişkilere ortaklıklara, işbirliklerine oldukça açık olunan bir süreçte ani kararlar vermek yerine düşülünmüş, iyi planlanmış şekilde davranışlar geliştirerek değerlendirilebilinir.

21 Aralık 2017 Perşembe günü Güneş Oğlak Burcunda

Kuzey Yarıküre’de Kış Soltisti , Güneş, 21 Aralık Perşembe günü Oğlak burcuna geçiş yapıyor. Kış Soltisti olarak adlandırılan Güneş’in 0º Oğlak burcuna geçişi; yaklaşık her yıl 21, 22 Aralık tarihlerinde, Güneş’in ufuk düzlemi üzerinde Kuzey yarımkürede yıl içinde bulunacağı en alçak, Güney yarım kürede ise en yüksek konumuna gelişini ifade eder. Kuzey Yarım Küre’de kış, Güney Yarım Küre’de yaz başlangıcıdır. Oğlak burcu, sembolünde de varolan zirveye çıkmış bir oğlak gibi, başarıya, statüye, mükemmelliğe, zirveye varmaya adanmış amaç duygusunun beden bulduğu bir burçtur. Yine bu burcun sembolünde yer alan Oğlak cinsinin, tabiatın en zorlu şekillendiği sarp yamaçlar ve uçurumlarda tehlikelere karşı çekingenlik göstermeyen ve rahatça hareket edebilme becerisine sahip oluşu gibi Oğlak burcu da, zor şartların içinde hayatta kalma becerisini gösteren, yenilgilere karşı yılmaz ve her zaman sonuca odaklanma azim ve iradesine sahip olan içsel bir benliği ifade eder.

Venüs, Uranüs Üçgen

Venüs ve Uranüs arasında oluşan üçgen 21 Aralık Perşembe günü kesinleşmiş derecede olacak. Hafta başından itibaren aktif olmaya başlayacak olan açı yenilikçi, geleceğe yönelmiş, değişime açık şekillenmekte olan enerjileri açığa çıkarıyor ve akıcılık sağlıyor olsada, gökyüzünde Uranüs’ün retro hareketinde oluşu ve Merkür’ün de retro hareketinde oluşunu unutmamak ve hızlı kararlar vermek yerine düşünülmüş kararlar vermek çok daha fayda sağlayıcı olacaktır.

Güneş, Satürn kavuşum

22 Aralık Cuma günü Oğlak burcu yolculuklarının ilk derecelerinde bu iki gezegen arasında bir kavuşum gerçekleşmekte olacak. Satürn ve Güneş arasında olan kavuşum açıları, gerçekçi olmanın, olaylara, durumlara ciddi yaklaşımlarda bulunuyor olmanın etkilerini taşır. Somut olan ile ilgili olmak, hedeflere odaklanmak bu yerleşimin taşıdığı psikolojik süreci ifade eder. Geleceğe yönelik bakış açısını kuvvetlendiren görünüm ciddi, disiplinli, sabırlı yaklaşımlarda bulunmanın gerekliliğine işaret etmekte. Gerçekçi olmanın ve ayağı yere basar istekler, amaçlar içinde olmanın önemi önümüzdeki döneme damgasını vuruyor olacak.

Merkür Retrosu son buluyor

22 Aralık Cuma günü retro hareketini sonlandırma öncesi durağan konumuna geçecek olan Merkür, 24 Aralık Pazar günü Yay burcunda ileri hareketine başlıyor olacak. Merkür’ün durağan olduğu günlerde sorun çıkarmaya yönelik çalışabilecek olduğunu düşünerek karşılaşabileceğimiz uyumsuzluklar, iletişim problemleri, aksamalar gibi aksi durumlara karşı tedbirli olmak faydalı olacaktır. Yeni kararlar almak yerine varolanların üzerine düşünmek, plan ve projelere çok daha titizlikle yaklaşmak,

Sevgiyle kalın…

Diâra B.Efeoğlu

11 – 17 Aralık Haftası Gökyüzü

c25ab3862f3e6b37e1f415e532b63f47

 

11 Aralık haftası boyunca Güneş, etkili açılar yapıyor olacak. Merkür ile kavuşumunun ortaya çıkaracağı anlaşmalara, planlara, projelere dikkat çeken görünümü, Kiron ile olan sert açısı ve aynı zamanda Uranüs ile olan uyumlu açısı ile birlikte geleceğe yönelik verilebilecek olan mücadeleci, gayretli, istekli ve yeni gelişmelere açık sergileyen durumlar ile şekillenmekte olacak. 9 Aralık Cumartesi günü yöneticisi olduğu Akrep burcuna ilerlemeye başlayan Mars, mücadele, çaba, harekete geçme dürtüsünü arttırmakta ve kuvvetlendirmekte. İstekleri elde etmenin gerektirdiği eyleme geçme, inisiyatif alma yetisini güçlendiren Mars’ın Akrep burcu yerleşimi, ülkemiz natal haritası üzerinde de önemli etkiler yaratmakta olacak. Bu burçta 5.ev üzerinde hareket edecek olması ile natal gezegenler olan Güneş, Venüs ve Jüpiter ile kavuşum yapıyor olacak. 27 Ocak günü Yay burcuna geçene değin Mars, gençler, çocuklar, eğlence ve sporsal aktivitelere yönelik konular üzerinde artan aktiflik ile birlikte Mars’ın doğası benzeri çatışmacı, rekabetçi, güç ortaya koymaya yönelik gelişmelere sahne yaratıyor olacak.

Güneş, Merkür kavuşum

13 Aralık Çarşamba günü, içinde bulundukları Yay burcunda Merkür ve Güneş kavuşumu gerçekleşmekte olacak. Güneş ile yaklaşan Merkür astrolojik bir terim olarak yanık olma durumunda. Bu Merkür’ün ifade ettiği konulara zayıflık getirmekte. Retro hareketini de gözönüne aldığımızda ve zararda olduğu bir burçta yerleşimde Merkür temsil ettiği konulara yönelik çok da fayda sağlayıcı, ilerleme getirici etkiler vadetmemekte. Kendini ifade etme zorluğu, otoriteye karşı zayıflık gibi kontrol etmekte zorlanılacak, diğer kişilerin kontrolüne bırakılacak durumlara açıklık sergilenen enerjilerin hakimiyeti artmakta. Uluslararası ilişkiler, karşılıklı anlaşmalar, hukuksal konular üzerinde de olumsuz etkiler görülebilir. Şartlar üzerinde hakimiyet kurmak zorlanılacak durum haline gelebilir.

Merkür, Venüs kavuşum

Merkür ve Venüs arasında gerçekleşecek olan kavuşum 15 Aralık Cuma günü kesin dereceye ulaşıyor. İkiside zayıf durumda olan Merkür’ün Venüs ile kavuşumu ilişkiler, anlaşmalar üzerinde bazı gelişmeler sağlayacak olsada beklenilen faydayı alacak kadar güçlü işbirliklerine, anlaşmalara olanak verecek güçte olamayacak. Geçmişin etkisini taşıyan konuların tekrar gündem bulabilecek olması, uzlaşma arayışlarının yeniden dikkate alınması gibi etkileri açığa çıkaracak olan kavuşumun Ceres astroidi ile olan uyumlu görünümü uzlaşmacı olma yönünde kolaylıklar sağlayan etkileri taşımakta.

Güneş, Kiron kare

16 Aralık Cumartesi günü, Güneş, Kiron arasında oluşan kare açı, hafta ortasından itibaren etkili olmakta. Olmak, oldurmak istediğimiz herşey için vermemiz gereken bir mücadele içinde olacağımıza işaret eden konum, amaçlarımızı elde edebilir olmanın gerektirdiği gayret ve karşılaşabilecek olunan zorluklara işaret etmekte. İdealize edilmiş hedeflerde ısrarcı olmak, başarı ve güç arayışına girmek, egosal sorunlar yine bu açının etkisine dair durumları açığa çıkarabilecek. Aynı gün Güneş’in Uranüs ile arasında oluşan üçgen açı, geleceğe yönelmiş olan istekler için verilebilecek bir mücadele içinde olunabileceğini anlatmakta.

Güneş, Uranüs üçgen

Değişim enerjisi taşıyan Güneş, Uranüs üçgen açısı, özgürlük, bağımsızlık ve yenilik arzusu, isteği içinde olma etkileri taşımakta. Kendiliğinden gelişen, akıcı ve engellenemez değişimlerin hayatımızda yer bulmaya başlayabilecek olduğu 16 Aralık Cumartesi günü ve öncesi sonrası birkaç günlük süreçte, enerjiler yeni gelişmelere, beklenmedik, farklı durumlara açıklık sergilemekte.

Sevgiyle kalın…

Dilâra B.Efeoğlu

 

27 Kasım – 3 Aralık Haftası Gökyüzü

fc77b60352de814331f2211791f26349.jpg

Venüs, Kiron Üçgen açısı
Akrep burcu ilerleyişini sürdüren Venüs ile Balık burcu ilerleyişinde olan Kiron arasında oluşan üçgen açı haftanın bu ilk gününde özellikle karşılıklı kurulan bağlar, ilişkiler üzerinde varolabilecek sorunlar hakkında çözüm üretebilmek, varsa sorunlar üzerinde ortak noktalar yada çıkış yolları bulabilmek adına çok daha kolay ve sabır içeren etkilerin olacağına işaret etmekte. İlişkilere ait sorumlulukları üstlenmek, yapıcı ve faydacı olan bir uslup içinde olmak açısından değerlendirilebilecek olumlu enerjilerin varlığına işaret etmekte. 27 Kasım Pazartesi günü 00:21 kesinlik kazanan açı özellikle haftanın ilk günü ve ikinci günü etkisini yansıtıyor olacak.

Merkür, Satürn Kavuşumu
Merkür ve Satürn 28 Kasım Salı günü (09:58) içinde bulundukları Yay burcunda kavuşum yapıyor olacaklar. Merkür ve Satürn kavuşumları, zihinsel ve akılsal ifadeler, kararlar üzerinde etkili olacak olan sorumluluk getirme, sınırlanmalar, disiplin ve ciddiyet etkisi taşıyor olurlar. Düşüncelerin, fikirlerin gerçekçilik ve uygulanabilirlilik arayışını ifade eden açı, iki gezegeninde Yay burcunda hareket ediyor olmaları dolayısıyla, ideolojik fikirlerin ortaya çıkıyor olmasına ve uygulanabiliyor olmasına yönelik artacak olan isteklere işaret etmekte. Ciddi ve uzun vadeli düşünülen yeni alınacak kararlar arifesinde olmak mümkün. Sorumluluk anlayışını arttıran açı, gerçekçi olmak, hayata ciddi bakıyor olmak, düşünceleri gerçekleştirebiliyor olmak ve plan, proje içinde hareket ediyor olmanın enerjisini taşımakta. Merkür’ün Satürn ile kavuşum açısının etkisi içinde bulunacağımız uzunca bir döneme yayılıyor olacak. Merkür, Satürn ile 28 Kasım günü kavuşum yaptıktan hemen sonra 3 Aralık günü duraganlaşarak retro (geri) hareketine başlamakta. Merkür’ün retro hareketine başlıyor olması alınmak istenilen kararların uygulanabilirlik aşamasında bazı gecikmeler, tekrarlar ile karşılaşma olasılığını taşımakta. İçsellik kazanan düşünceler mantıksal süreçten uzaklaşabilir, geçmişin etkisinde kararlar vermek, yeni kararlar alabiliyor olmaktan uzaklaşmak, yanlış zamanda yanlış kararlar yada düşünceler içine girebiliyor olmak gibi etkişer getirecek olabilir. Olumlu tarafından ise Satürn ile kavuşum yaptıktan hemen sonrasında retroya başlayan Merkür geri hareketi süresince içinde bulunduğu durumu gerçekçi ve sınayıcı bir göz ile analiz edecek ve değiştirmesi, yeniden yapılandırması gereken yerleri tespit edecektir.
Hukuksal, yargısal konular, uluslararası anlaşmalar, uluslararası ticaret başta olmak üzere, Satürn, Merkür kavuşumu ve bu burçta Merkür’ün retro hareketinin etkisini üzerinde taşıyan konular olacaklar. Ülkemiz haritasının 6. evi içinde gerçekleşen kavuşum, askeri alanda ve askeri güçler üzerinde artan sorumluluklar, zorluklar ve görevlere işaret edebilmekte.
3 Aralık günü retro haretine başlayacak olan Merkür’ün, 6 Aralık günü Satürn ile tekrar kesin dereceye ulaşacak olan kavuşumu var. Sonrasında Merkür, 24 Aralık Pazar günü Yay burcunun 13. derecesinden ileri hareketine başlıyor olacak. Bu iki gezegen arasında 16 Ocak günü Oğlak burcunda kesinleşecen dereceye varacak olan bir kavuşum daha gerçekleşecek. Oğlak burcunda kavuşumlarını yapacak olan Merkür ve Satürn gerçekleştikleri süreçi kapsayan günlerin takibinde çok daha ciddi, somut kararlar ve gelişmelerin içinde olunabileceğine işaret etmekte.

Mars, Uranüs Karşıtlığı
1 Aralık Cuma günü (13:05) Terazi burcunda Mars ile Koç burcunun son derecelerinde hareket eden Uranüs arasında kesinleşen 180 derecelik bir açı var. Açı, karşıtlık, kutupsallık, gerginlik, çatışma enerjisi taşımakta. Olayların agresif yönü ile karşılaşabilecek olduğumuz özellikle 1 Aralık öncesi ve sonrası birkaç günlük süre içinde hareketlerimizi, davranışlarımızı kontrol altında tutabilmek faydalı olacaktır. Ani verilen kararlar ve ani verilen kararların getirisi sert, yıkıcı, yok edici hareketler içine girmiyor olmak önemli görülmekte. Toplumsal boyutta da sert, agresyon içeren, patlayıcı enerjierin açığa çıkardığı durumlar ile karşılaşmak mümkün. Tehlikeli, isyankar, kendi bildiğinde ısrar eden, sert ve yıkıcı şekilde kendini ortaya koyan türde davranışaların sebep teşkil ettiği olaylara karşı dikkatli olmanı gerektiği bir süreç olarak görülmekte.
Mars, Uranüs karşıtlığı, Türkiye natal haritasının Merkür ve Satürn’ü üzerinde gerçekleşmekte olacak ve 5-11 aksını etkilemekte. Uluslararası ilişkiler üzerinde ani değişen durumlar, ilişkilerin agresifleşmesi, kopmalar, restleşmeler sözkonusu olabilir.

Jüpiter, Neptün Üçgeni
Akrep Burcunda Jüpiter, Balık burcunda ve geri hareketini tamamlamış olan Neptün ile üçgen açı yapmakta. 3 Aralık Pazar günü (05:19) kesin dereceye ulaşacak olan açı 27 Kasım Pazartesi gününden bu yana aktif durumda. Büyük hayaller, ulaşılmak istenilen mutluluklar ve gerçekletirilmek istenilen idealler ile ilişkili olan açı, geleceğe yönelik umut ve iyimserlik ile bakabilmenin, özveri taşıyor olabilmenin yaratıcılığına sahip. Gelişkin hayal gücü ve idealize edilen isteklere ulaşmak için aradığımız anlayış ve ilhamı içimizde duyacak olabiliriz. Aynı anda gökyüüznde Güneş’in Neptün ile oluşturmakta olduğu kare açıyı dikkate almak şartıyla tabii.

Güneş, Neptün karesi
3 Aralık Pazar günü 14:43 kesinlik kazanacak Güneş, Neptün karesi haftanın ilk günlerinden bu yana aktifliğini sürdürmekte ve Jüpiter, Neptün arasında oluşmuş üçgen açı ile birlikte enerjisel açılım yaymakta. Neptün’ün etkisini karmaşık olarak alacak olan Güneş ne istediğini bilemeyen, gerçekler ile hayalgücünün yarattıklarını ayırt etmekte zorlanan durumlar içine girmek ve yanlış kararlar, kararsızlıklar, belirsizlikler içine düşebiliyor olmak mümkün. Açının etkili olduğu hafta boyunca ve sonrasındaki birkaç gün, hayal gücünün etkisinde kalmamaya, ne istediğini biliyor olmaya ve ne amaçladığını iyi ayırt edebiliyor olmaya karşı dikkatli olmakta fayda var.

İkizler Burcunda Dolunay
3 Aralık Pazar günü saat 18:46’da İkizler burcunun 11. derecesinde Dolunay gerçekleşiyor olacak. Ankara’ya göre çıkartılmış haritanın 12. evinde kalan Dolunay derecesi Neptün ile t-kare oluşturmakta. Gerçekler ve idealize edilen gerçekler arasında denge kurabiliyor olmak çok önemli görülmekte. Bu iki unsur arasında kurulamayacak olan bir dengenin aldatıcı, yanıltıcı, hayal kırıklıklarına yol açabilecek türden kayıplar, kargaşalar getirebilecek olacağına işaret eden İkizler burcu dolunayı ancak akıl ve mantığın ön plana çıkarılabildiği ve öylece planlanan, şekillendirilebilen ihtiyaçların elde edilebilir olacağını göstermekte. Kişisel olarak içsellik taşıyan bir ruh hali oluşturabilecek olan dolunay, kişiyi iç dünyasına yönlendirecek ve iç dünyasına bakışını aydınlatabilecek olan psikolojik, ruhsal etkiler açığa çıkaran bir yön taşımakta. Dispozitör gezegen Merkür dolunay esnasında durağan konumunda olacak ve Satürn ile kavuşum içinde. Gerçekçi olmak, sorumluluk almak ve içinde bulunduğumuz şartları dikkatlice gözden geçirmek, ciddi analizlerde bulunmanın zamanının geldiğini gösteren gökyüzü kişinin bazı gerçekler ile yüzyüze kalabilecek olacağına işaret etmekte.
Ülkemiz natal haritasının 12 – 6 ekseni üzerinde gerçekleşecek olan İkizler burcu dolunayı kontrol dışı gelişen durumların açığa çıkacak oluşuna işaret ediyor olabilir. Gizli yürütülen, ülke aleyhine olan faliyetlerin ve bu gibi durumları içersine alan iletişimsel faliyetlerin su yüzüne çıkabilecek oluşu ile karşılaşacak olabiliriz. Dolunay derecesinin yönetici gezegeni Merkür, Acumen sabit yıldızı ile kavuşum yapmakta. Zorlu etkiler vermesi ile tanımlanan Acumen, kontrol edilmekte zorlanılan, dışardan gelen saldırılar, zararlara işaret edebilmekte (Brady) ve aynı sabit yıldız ile etkileşime giren Satrün’ün ise bir müddettir Türkiye natal haritasında halkı, toplumu temsil eden Ay ile sürdürdüğü karşıtlık aktif. Tüm bunlar halkın zorlu koşullar altında olabileceği bir süreçi göstermekte.

Merkür retrosu (3 Aralık-24 Aralık)
Yay burcu ilerleyişini sürdüren Merkür, 3 Aralık Pazar günü içinde bulunduğu burcun son derecesinde durağanlaşıyor ve 4 Aralık Pazartesi günü retro hareketine başlıyor olacak. 21 günlük retro sonrası Merkür, 24 Aralık Pazar günü Yay burcunun 13. derecesinden ileri hareketine başlıyor olacak. Merkür’ün retro zamanları süresince bu gezegen tarafından ifade edilen iletişimsel bağlantılar, yazışmalar, konuşmalar, anlaşmalar üzerinde bekletici, sorun çıkarıcı, geriye dönük durumları açığa çıkarıcı etkilerin oluşması beklenebilir. İletişimin sağlandığı teknolojik aletler üzerinde olumsuz koşulların gelişmesine neden olabilir. Bu yüzden Merkür retrosu sırasında teknolojik aletlerde bozulma oluşabileceği ve gerekli olan yedeklemelerin, bakımların retro öncesinde yapılması tavsiye edilir. Merkür retrosu süresince yeni kararlar almak yerine yada yeni anlaşmalar yapmak yerine varolanlar üzerine düşünmek, içinde bulunulan durumları analiz etmek, ayrıştırmak, düzene koymak ve ancak retro sonrasında gelecek planları devreye sokmak çok daha tavsiye edilir bir şeydir.
Yay burcunda retroya girecek olan Merkür, içselleşen zihinsel süreç ile birlikte inançsal, ideolojik fikirleri derinleştirecek bir güce sahip olacak. Fikirlerde ısrarcı olmak, gerçeklik algısını kaybetmek, fanatikleştirilmiş fikirler, mantıksal sürecin kaybolması gibi olumsuzluk yaratan etkilere karşı dikkatli ve kontrollü olmak fayda getirici olacaktır. Retro hareketine Satürn ile kavuşum halinde iken başlayan Merkür’ün bu gezegen ile olan kavuşumun etkilerini (Merkür, Satürn kavuşumu) paragrafın baş taraflarında bulabilirsiniz.

Sevgiyle kalın…
Dilâra B.Efeoğlu

Yay Burcu

ea2848de8815dcde96d71bac88604939

Bakıyorum… sadece geceye değil, aynı zamanda şafağa da, çünkü hiç kimse yeterince erken uyanmıyor.
Henry D. Thoreau

Yay Burcunu tanımlayan bir alıntı, Susan Miller’ın Burçlar ve Olasılıklar kitabından alınmıştır.

YAY BURCU

Yay burcu mutlak gerçeğin ve bilginin bilgece peşinde olma güdüsünü taşıyan, felsefi, filozofik ve sezgisel zihni ifade eden bir burçtur.
Evrensel bakış açısına sahip olan Yay burcu, çevresel, yaşamsal, dünyasal düzene bireyciliğin dışına çıkan, geniş bir perspektiften bakan düşünce biçimini ifade eder. Görünen gerçekliklerin ötesinde yeni keşfedeceği gerçeklikleri arayacak olan bu burç, yeni prensiplere ulaşma ve ulaştığı yeni prensipleri yaymak, dağıtmak ve öğretmek güdüsü ile hareket edecektir.
Yay burcunun doğası, gezginci, maceracı, dışa dönük ve aktif bir yapıya sahiptir.
Bu burcun yeni deneyimlere dair duyduğu coşkulu heyecanın altında yatan en büyük etken, hayatın birçok alanında bilgi sahibi olmak, öğrenmek, keşfetmek ve ufkunu genişletmeye karşı duyuyor olduğu güçlü arzularıdır. Yeni yerler görmek, dünyanın farklı yerlerinde farklı insanlar ile karşılaşabiliyor olmak Yay burcu için öğrenmenin en temel sağlayıcısı olabilecek bir kaynak olarak kabul edilir. Bu yüzden Yay burcu değişik kültürlere olan merakı, ilgisi, yatkınlığı ile gezmek, seyahat etmek ile oldukça iç içe bir yaşam sürecektir. Özgürlüğüne dair olan ihtiyacını arttıran bu arzular Yay burcunun belli bir kısıtlanma altında kalmasını zorlaştıran etkenler olarak çalışırlar. Böylelikle Yay burcu onu kısıtlayacak olduğunu hissettiği bağlılıklardan kaçınacak, özgürlüğüne oldukça fazla ihtiyaç duyacaktır.
Yunan mitolojisinin savaşçı Sentorlar’ı Yay burcu ile özdeşleşir.
Yay burcunun sembolü, Yunan Mitolojisinde yarı insan ve yarı at bedenli düşsel bir varlık olan Centaur (Sentor) ile tasvir edilir. Elinde ok ve yay ile tasvir edilen Sentorlar, Yunan mitolojisinde savaşçı, savaş yetenekleri gelişmiş, güçlü yaratıklar olarak tasvir edilmiştir. Hayatın anlamını bulmak felsefesi ile dolu olan Yay burcu, inançsal, ruhsal, dinsel, idealist, filozofik yapısını ortaya koyacak ve yüksek aklın varmaya çalıştığı bütünsel gerçekliğin savaşçısı olarak bilgi ve bilgeliğin peşine düşecektir.
Bireyselliğin ötesine geçebilen toplumsal içerikli düşünme becerisine sahip olan Yay burcu toplumun geneline fayda sağlama arzusu, sorumluluğu ve çabası içinde olacaktır. Olaylar karşısında sebep-sonuç ilişkisi arayışı ile düşünüyor olmaya yatkınlığı, bilginin derinlerine inme ve yeni bir sonuç ortaya koymaya yönelik çalışan zihinsel yapısı, Yay burcunun toplumsal, hukuksal, siyasi, adalet ve dinsel konulara yakınlığını ortaya çıkarır. Hukuksal, dinsel ve siyasi alanda etken olmayı topluma yapılan bir vazife olarak görebilecek olan Yay burcu böylelikle bu alanları meslek ya da özel ilgi alanı olarak oldukça ön planda çıkarabilecektir.
Bilgi sahibi olmak, öğrenmekle birlikte, bildiklerini paylaşma, bilgilendirme güdüsünü taşıyan Yay burcu doğası, ‘doğal bir öğretmeni’ göstermekte olacaktır. Bu burç çevresindekilerin de bilgi ve görüş dünyasını geliştirmeye çalışacak, yüksek bir ilham ile elde ettiği bilgi ve görüşlerini yayma güdüsü ile eğitimsel alanda aktif çalışabileceği bir mesleği seçmeye yönelebilecektir.
Bu burcun idealist yapısı onu kendi fikirlerine ya da inandığı diğer fikir ve görüşlere karşı saplantılı tutumlar sergileyecek kadar tutucu bir pozisyona sokabilir. Filozofik düşünen zihin yapısı gerçeklerden uzaklaşan, dogmatik inançların şekillendirdiği tutumlar ve yaklaşımlar içine düşen zihinsel bir yapı halini alabilir.
Yay burcunu sürekli yeni arayışlara itecek olan yeni ufuklara yükselme ihtiyacı bu burcun aşırılıklara kaçmasına, disiplinsiz ve dağınık hareket etmesine yol açabilir. İçsel olarak bilginin ve bilgeliğe verdiği değer anlayışının kendi iç dünyası ile çatışma içerisine girdiğinde Yay burcu kendini diğerlerinden soyutlayacak, fanatikleştirecek, üstün tutacak, kibir içeren davranış ve ruh halleri içine girebilecektir.
Astrolojide Jüpiter ‘in yönetiminde bir burç olan Yay burcu, vücutta Uyluk kemiği (üst bacak kemiği), kalçalar, bacak bölgesindeki sinirler ve toplardamarlar, sağ göz ve karaciğer ile ilgili bölgeleri temsil etmektedir. Yarı at yarı insan Sentor ile sembolize edilen Yay burcunun sporcu ve enerjik kişiliği ile de bağdaşan şekilde doğada özellikle atlara karşı duyduğu sevgi ve yakınlık hissi güçlü olabilmektedir.

Dilâra B.Efeoğlu

Güneş-Satürn karşıtlığı

3c40dd7d06ad46797f00857d2489c6e6.jpg

Özgüvenimizi tekrar inşa etmek, otoriteyi dışarıda aramak yerine kendi kendimizin otoritesi olabileceğimizi bilmek, kendimize inanmak, özbenliğimizi sevgiyle kabul etmek ve artık gelecek korkusundan sıyrılıp benliğimizi tüm ışığı ile ortaya koyabiliyor olmanın güvenine ulaşmak için gereken tek ve en önemli şey farkındalık, gökyüzünün konumu bize bunu hatırlatıyor. Zorlu enerjiler hakim fakat her zaman ne olduğuna değil niye ve neden olduğuna baktığımızda çözümde kendiliğinden gelir.

Gökyüzünde Güneş – Satürn karşıtlığı aktifleşmeye başladı. Bu açı 15 Haziran Perşembe günü kesinleşen dereceye gelecek ve etkinliğini 20 Haziran gününe dek sürecek. Yaşam enerjisinin temel kaynağı olan Güneşin, sıcak, enerjik, aktif doğasının karşına geçmiş duran Satürn soğutan, pasifize eden, engeller koyan enerjileri ile yaşamsal enerjimize blokajlar yaratır durumda. İkizler burcunda Güneş, araştırmak, bilgi toplamak, öğrenmek ve tüm bunları aktarmak, paylaşmak, dağıtmak üzerine hareket eder. Güneş’in bu yerleşimi iletişimin, zihinsel faaliyetlerin öne çıktığı bir zaman dilimi içinde olduğumuzu anlatmakta. Merkür’de Güneş ile kavuşuma gitmekte. Yay burcu yolculuğunu sürdüren Satürn, şimdi Güneş’in tam karşısında ona karşı duruş sergilemekte. Ve gökyüzünde bu iki burç aksında 9 Haziran’da gerçekleşmiş olan dolunayın enerjisi var. Farkındalığımızı artık geliştirme yolunda son kulvar içine girmiş olmak, gökyüzünün bize vermek istediği mesaj halini almış durumda.
Bir şeyler yada biri tarafından engelleniyor gibi hissettiğimiz, önümüze setler koyan, ileri gitmemize sınır getiren, mesafeler, uzaklıklar koyan türde enerjileri hayatlarımıza yansımış şekilde görebiliriz. Kendimizi ifade etmenin oldukça zor olmaya başladığı birkaç günlük bu süreçte, karamsar, yılgın ve benliğimize duyduğumuz güvenimizi kaybetmiş bir şekilde, kendimizi dış ortamdan izole etme arzusu ile karamsar, depresif, melankoliye meyilli bir ruh hali içinde girecek olabiliriz.
Yay burcu geçişinde Satürn son retro hareketini sürdürmekte ve Kiron balık burcunda Güneş ile kare yerleşimde. Anlaşılan o ki kendimize olan özgüvenimiz büyük bir sınavdan geçecek. Birkaç gün sürecek olan açı oldukça etkili şekilde bizim kendimizi birtakım dış güçler tarafından engelleniyor olma, kısıtlanma içine alınma durumları hissetmemize neden olacaktır. Hayatın bize sınırlamalar getirdiğini düşündüğümüz, kendimizi ifade etmenin, isteklerimizi ortaya koymanın nerelerde en çok zorlaştığını gerçekten oturup düşündüğümüzde tüm bu engel yaratan durum, kişi ve hislerin geçmişimizden geldiğini görebiliriz. Geçmişte kaldığını düşündüğümüz, üstesinden geldiğini düşündüğümüz zayıflıklarımız, yaralarımız şimdi açığa çıkıyor ve yine bize karşı duruş sergilemeye başlıyor gibi görünecek olabilir. Korkularımızın, zayıflıklarımızın ortaya çıkacak olduğu Satürn – Güneş karşıtlığını, koparıcı, sonlandırıcı enerjilerinin kendimiz üzerinde yıkıcı etkilerine açık olmaktansa, farkındalık sağlamış bir bilinç hali ile hem kendimize hem çevremizde gelişen olay ve kişilere bakabilirsek yapıcı şekli ile bu açının yaratıcılığı sağlayabiliriz. Özgüvenimizi tekrar inşaa etmek, otoriteyi dışarda aramak yerine kendi kendimizin otoritesi olabileceğimizi bilmek, kendimize inanmak, özbenliğimizi sevgiyle kabul etmek ve artık gelecek korkusundan sıyrılıp benliğimizi tüm ışığı ile ortaya koyabiliyor olmanın güvenine ulaşmak için gereken tek ve en önemli şey farkındalık, gökyüzünün konumu bize bunu hatırlatıyor. Zorlu enerjiler hakim, her zaman ne olduğuna değil niye ve neden olduğuna baktığımızda çözümde kendiliğinden gelir.

Dilâra B.Efeoğlu

Dolunay 9 Haziran,Yay Burcunda

07986143d3d13f12c8b17a3961f1be82

Kendimize tutulmuş bir ayna gibi göreceğiz ki; sadece akıl ve mantık ile bir yere varmak eksik kalıyor. Kendimizi maneviyat ile gözlemlemek, düşünmek ve anlamak tamamlıyor. Ay’ın ışığı gökyüzünde büyümekte, 9 Haziran Yay Burcunda Dolunay halini alacak.

Sabırsız, aceleci, ani, hazırlıksız ve maceraperst, çocuksu dürtülerimizin bizi yönlendirmesi ile başladığımız, olması için harekete geçtiğimiz, amaçladığımız, planladığımız her bir kararımız ve her bir durum için şimdi biraz düşünme zamanı içine giriyoruz. Yay burcunun 18. derecesinde gerçekleşecek olan Dolunay hepimizin ayağını yere bastıran, gerçekçi olmaya yönelten, aslında nasıl bir sorumluluk altına heves ile girmiş olduğumuzu gözümüzün önüne seren türde enerjilerin hakimiyetini taşımakta. Dolunay derecesi Satürn ile kavuşum yapıyor, retro hareketini sürdüren Satürn’ü dispozite eden gezegen Jüpiter ise dolunay anında ileri hareketi öncesi son durağan istasyonunda bulunmakta. Şunu bilmeliyiz ki üstlenmediğimiz sorumluluklarımız, yapmadığımız ödevlerimiz varken yeni bir sınıfa yükselmemiz imkansız. Öğrenmemiz gereken dersler, almamız gereken görevler bu dolunay ile birlikte bize tekrar hatırlatılmaya başlanacaklar. Kendimize tutulmuş bir ayna gibi göreceğiz ki; sadece akıl ve mantık ile bir yere varmak eksik kalıyor. Kendimizi maneviyat ile gözlemlemek, düşünmek ve anlamak tamamlıyor. Bu olguları kendinde bir etmiş ve böylece bir hedef, bir amaç içine girmiş olanlarımız için Dolunay haritası, isteklerin gerçekleşebileceği, hedeflere ulaşılabilmiş olma imkanı olduğunu göstermekte.

İkizler-Yay burcu karşıtlığı olan Dolunay, eğitim, yüksek öğretim, hukuksal alan kişi ve kurumlar, iletişimsel, haber, medya ağı, inançsal sistemleri içine alan konu ve kişiler üzerinde baskı yaratan, kutuplaşma ilkesi taşıyan olayları açığa çıkaracak olarak görülmekte. Satürn, Aculeus sabit yıldızı ile kavuşum derecesinde. Göz ve görme problemleri ile alakalı olarak bildirilen Aculeus, sözlü yada fiziksel saldırı ile ilişkilendirilir. Bu sabit yıldızın etkisi ile birlikte, İç görüş kazanmak kişiyi güçlendiren daha olumlu bir geleceği hazırlayan etkiler yaratacaktır. Güneş’in, Rigel kavuşumu bu sabit yıldızın taşıdığı eğitmenlik, bilgi getiren, bilgiyi arttıran gücünü taşımakta. Güneş, Rigel ile kavuşumu yerleşik fikirlerle de çatışmaya işaret etmekte. (Brady)

Ülkemiz haritasının 6-12 aksında gerçekleşen Dolunay, işçi, kamu görevlisi, çalışan kesim ve ordu görevlileri, askeri, polis, güvenlik sağlayıcılar yönünde artan sorumlulukların ön plana çıkabileceğini göstermekte. Bu kesim kişi ve kuruluşlara ait sorunlar, gündeme gelecek olması ile birlikte özellikle halkın duyarlaştığı konular halini alacak olacaklar. Fikirsel çatışmalar, fikirsel suçlar ile hapsedilmiş ya da kontrol altına alınmış kişi ve kuruluşların bu Dolunay ile birlikte gündem maddesi oluşturmaya başladığını görebileceğiz. Bu alan kişi ve kurumların dolunay haritasında destek açılar alıyor olduğu görülmekte, bu alanlarda rahatlatıcı gelişmeler oluşabilir.

Sevgi ile…
Dilâra B.Efeoğlu

https://www.instagram.com/dilarabasarefeoglu

 

Yay burcunda Satürn retro hareketine başlamakta

1ab9f6c226a7d3412fa5a14a58615f52 (1)

Yay burcunda Satürn retro hareketine başlamakta,

İnançlar ve ideallerin sorgulanması
Dürüstlük ve doğruluk anlayışının sınanması
Otoriteye karşı çıkış, içsel başkaldırı
Geçmişi yapılandırmak

Yay burcunda yolculuğunun son durağına gelmekte olan Satürn, 5 Nisan Çarşamba günü oluşacağı durağan pozisyonundan sonra, 7 Nisan Cuma günü retro hareketine başlıyor olacak.
Satürn kişisel bütünlüğün sağlanması açısından maddesel dünyada elde etmemiz ve kendi varlığımıza adapte etmemiz gereken prensipleri ifade eder. Bu prensipler dünyasal düzlemde temel anlamda sorumluluklar, görevler, sınırlandıran gerçeklikler olarak karşımıza çıkarlar. Buradan da anlaşılacağı gibi Satürn, disipline eden, kurallar koyan ve sınırları belirleyen, düzen sağlayan enerjiler taşır.
Satürn 23 Aralık 2014 den bu yana Yay burcunda yolculuğunu sürdürmekte. Bu burçta Satürn’ün, ifade ettiği konular üzerine https://dilaraefeoglu.wordpress.com/karmanin-efendisi-saturn-yay-burcunda-neyi-ifade-etmekte-2/ geçmiş yazımı okuyabilirsiniz.
Felsefi ve dini inançlar, manevi düşünce sistemleri, din adamları, yüksek eğitim ve öğretim üyeleri, hukuksal tabanlı konular, mahkemeler, yabancı kültürler, yabancı kişiler, yabancı ülkeler, uzak seyahatler Yay burcu yönetiminde olan konulardır. ‘ Kaosa düzen getiren Satürn’ geri giderken, özellikle Yay burcu yolculuğunun temel anlamı ile yapılandırılma içine girmiş olarak; tüm düşünce, olgu ve yapılar üzerinde önemli ölçüde bir sorgulama, sınama, eleme etkisi taşıyor olacaktır. Satürn’ün retro enerjisi yukarıda verilmiş konular üzerinde bir nevi geriye dönük olarak güçlü bir kontrol mekanizması yaratır. Bu süreç içerisinde, kişisel olarak kendi içsel bütünlüğümüzü yapılandırabilmek adına, inançlarımız, ideallerimiz, dürüstlük ve doğruluk anlayışımız üzerine derin bir eleştiri ve sınama geliştirebiliyor olmak önemli. Düşünce ve fikirlerimizin nerede, ne yönde değişmesi gerektiğini gerçekçi bir şekilde görmeli ve gerekli gördüğümüz her noktada yeniden yapılanma altına almalıyız. Uzun bir dönemi kapsayan Satürn retrosu, geleceğe yönelmeden önce tamamlanması gereken ödevler, yerine getirilmesi gereken görevler üzerine odaklanmaya, alınması gereken sorumlulukları üstlenmeye ve gereklerinin yerine getirilmesine davet eder. İçsel ve çevresel gelişen duygular ve şartlar oluşturulması gereken bir realiteye işaret eder olur. Bu süreç içerisinde gelişebilecek endişe, korku ve depresyon Satürn’ün sağlamaya çalıştığı farkındalıktan uzaklaştıkça artacak, Satürn’ün sağlamak istediği objektif, gerçekçi bakış açısına yaklaştıkça yerini başarı ve güven duygusuna bırakacaktır.
Transit Satürn ülkemiz natal haritasının 6. evi üzerinde iken retro hareketini sürdürmekte olacak. 6. ev, ordu, askeri ve polis güvenlik teşkilatı, kamusal alan çalışanları, sağlık sektörü ve çalışanları, bulaşıcı hastalıklar ve oluşabilecek salgınlar konusunda bilgi aldığımız bir ev olarak, Satürn’ün 6. ev transiti boyunca bu alan kişi ve kurumları üzerinde fazlalaşan görev ve ağırlaşan sorumlululara işaret etmekte. Retro Satürn, bu ev konuları dahilinde oluşabilecek geriye dönük hedeflerin gündeme gelişine, yeni bir düzen arayışına, yeni gelişebilecek yapılanmaya ve yine bu ev konuları üzerinde otorite arasında gelişebilecek sorunlara işaret etmekte. Geri giden Satürn, Koç burcunda ilerleyişini sürdürmekte olan Uranüs ile uyumlu açı içinde. Uranüs geleceğe odaklı, radikal değişimler peşinde olan,reformsal yenilikler amacı taşıyan enerjiler taşımakta. Uranüs ve retro Satürn arasındaki bu akış kontrollü bir değişim enerjisi taşıyor olabileceği gibi, beklenmedik ani çıkışlar, eski realiteyi savunmak ya da kurulu düzene karşı çıkmak amaçlı çıkışlar taşıyor olabilir.
Yay burcunda yolculuğunun son durağına gelmekte olan Satürn, 5 Nisan Çarşamba günü gireceği durağan pozisyonundan sonra, 7 Nisan Cuma günü retro hareketine başlıyor olacak. Yay burcunun 27 derecesinde (27.47′) retro hareketine başlayan Satürn, 25 Ağustos 2017 gününe değin bu burçta geri hareketini sürdürüyor olacak. 25 Ağustos sonrası, içinde bulunduğu Yay burcunun 21. derecesinden ileri hareketine başlayan Satürn bu burçtaki yolculuğunu 21 Aralık’ta Oğlak burcu geçişine değin sürdürüyor olacak.

Sevgi, umut ve farkındalık ile yarınlara…

Dilâra B. Efeoğlu

KARMANIN EFENDİSİ SATÜRN, YAY BURCUNDA NEYİ İFADE ETMEKTE

6d8096a5d222e034041ad7a526f8f082

KARMANIN EFENDİSİ SATÜRN, YAY BURCUNDA NEYİ İFADE ETMEKTE

Ruhun dünya üzerinde bir bedene sahip olması, bedenlenmesi ve bedenlenen varlığının maddesel dünya üzerinden sağlayacağı benliğinin yapıtaşlarını oluşturan prensip olan Satürn klasik astrolojiye göre en dışta yer alan gezegen olarak dünya üzerinde bedenlenmiş olan varlığın alacağı en son halini ortaya koyan, ezoterik astrolojiye göre de ruhsal karma’yı gösteren gezegen olarak yorumlanır.

Kişiliğin en temel yapısı hakkında bilgi verici nitelikleri üzerinde taşıyan Satürn, kişisel haritalarda da yerleştiği burç ve evler ile doğru orantılı olarak kişilerin hayatlarında yapılandırmaları gereken, onları gelişmiş ruhsal niteliklerini kazanmalarına götürecek deneyim, sorumluluk ve disiplin ile karşılaşacakları alanları göstermektedir.
Ruhun katettiği yolda, maddi dünya üzerinde gerçekleştireceği görevler ve alacağı sorumluluklar ile olgunlaştıran, bilgeleştiren gezegendir Satürn, en temel yapıyı taşır. İnşaa etmek, oluşturmak, reel hale getirmek, disipline etmek, olması gerekeni olması gereken hale getirmek, yapılandırmak Satürn’ün doğasıdır.

Ruh bilgeliğe giden yolun zorlu sınavlarından geçer;

Satürn sınırlandırır, Satürn disipline eder, yoksun bırakır, korkutur, yalnızlaştırır, zorlaştırır, ağırlaştırır, üzer, yorar, sınar ve bilgeleştirir, astrolojide bilinir ki; Satürn denilince, Karma’nın Efendisi denir.

Kaosa düzen getiren

Antik Yunan mitolojisinde bir titan tanrısı olan Kronos ile özdeşleşen Satürn, içinde yaşadığı döneme düzen getiren, karışıklıkları sonlandıran tanrı olarak bilinir. Satürn dünyasal yaşamın şekillenebiliyor olması için gereken yapılaşmayı sağlayan, toplumsal kuralları, sosyal düzeni ortaya koymakla görevli gezegen olarak ‘kaosa düzen’ getiren olarak tanımlanır.
Gezegenler ilk hareketi veren astrolojik temsilcilerdir. Astrolojide ‘ne’ sorusunun cevabını gezegenlerden ‘nasıl’ sorusunun cevabını ise burçlardan alırız. Buradan da anlaşılacağı gibi olayların karakteristliğini gezegenler ifade eder ve içinde bulundukları burçların niteliklerine hizmet ederek nasıllığını gerçekleştirirler. Pek tabii astroloji disiplininin temel aldığı bir çok niteliklere göre şekillenen etkenler ile olaylar böylelikle okunabilir olurlar.

Bu yazının konusu bir gezegenin (burada Satürn) bir burç içinde olan yolculuğu esnasında o burcun nitelikleri ile kendi çalışma prensiplerini nasıl ortaya koyacağı üzerine bir bakış açısı sağlamak. Bunun tam olarak nasıl çalıştığının anlaşılabilmesi için Satürn’ün yapısı hakkında ayrıntılı bilgi vermeyi tercih ettim. Satürn içinde bulunduğumuz dönemde Yay burcundan geçiş yapmakta ve hep birlikte deneyimliyor olduğumuz bu geçişin, yaşanılan olaylar üzerinde yarattığı yansımaları örneklemek çok daha anlamlı hale getirecek.
23 Aralık 2014 Salı günü Yay burcuna geçiş yapan Satürn’ün istasyon tarihlerine burada değinmeyeceğim ve yazının sonuna not olarak ekliyor olacağım.

Satürn, Yay burcunda olduğu sürece Yay burcunun ana temaları olan konularına hizmet ederek çalışacak ve kendi doğasının perensiplerini Yay burcunun temel ifadesi olan konuları üzerinde gösterecekti ve şimdiye kadar öyle de oldu. Ben bu yazıyı tamamladıktan sonra Satürn, Yay burcunda olan yolculuğuna devam ediyor olacak. Bu yazının amacı şimdiye kadar ki olan yolculuğunun görünen resmini açıkça ortaya koymaya çalışmak. 20 Aralık 2017 Çarşamba günü Oğlak burcuna geçişine değin Satürn, Yay burcundaki yolculuğunu sürdürecek.
Yay burcu en ideal prensibinde, hayatın anlamını keşfetmek, mânâ ile yoğunlaşan yüksek zihnin aradığı evrensel prensiplere ulaşmaktır. İnançlar, felsefi düşünceler,filozofik zihin ve sezgisel aklın niteliklerini taşıyan Yay burcu, dini, felsefi inanç ve görüşler ile şekillenen tüm konular, sistemler ve olaylar, yüksek eğitim, öğretim, medya ve yayıncılık, yabancılar, uzak yerler, uluslararası konuları ifade eder.
Satürn, Yay burcuna geçiş yaptığı andan itibaren bu nitelikleri taşıyan düşünce ve sistemler Satürn’ün görev ve sorumluluk alanına girmiş oldular. Gerek kişisel, gerek toplumsal, gerek ülkemizin geneli dahilinde hep birlikte yaşadığımız olaylara bir de bu bakış açısı ile bakmaya başladığımızda rahatlıkla görebileceğimiz şey inançsal, felsefi, dini düşünce ve görüşler ile şekillenmiş tüm sistemlerin bir nevi sınavdan geçiyor olduğu.
Satürn yapılaşma enerjisi taşır, paradigmayı, değerleri koruma ve bu değerler ile oluşturulmak istenilen yapılaşmayı anlatır. İçinde bulunduğumuz süreç bunu doğrular nitelikte olayları içermekte. İnançsal güdüler, idealler ile şekillenen geleceğe yönelik yapılaşmaları oluşturmak için artan istek ve çaba oldukça yükselmiş bir derecede.
Bu yönde çalışan görüşler ve yapılar üzerinde Satürn’ün disipline eden enerjisi, bu tarz sistemlerin üzerinde ağırlığını hissettirerek, gerçekler ile karşılaştıran, disipline eden, sınırları çizen, törpülenmesi gereken her tür aşırı uç görüş ve inançları elemeye tabii tutan yansımalar yarattı.
Dünya üzerinde İnançsal içerikli çatışmalar, tarikat, cemaat ve oluşan mezhep sorunları, felsefi, dini ideolojiler ile oluşturulmak istenilen sistemler, bu niteliklerle kurulmuş sistemlerin sorgulanmaya doğru çekilmesine yol açan olaylar, gizli yürütülen örgüt ve teşkilat sistemlerinin varolma çabalarını ortaya koyan çehreleri, çevremizde gelişen olayların ana dilini oluşturmakta.
Olaylara çok yönlü bakabilme üslubu, etik ve ahlak anlayışı Yay burcunu adalet ve hukuksal konular üzerinde etkin kılar. Hukuksal sistemler, adalet ve haklar üzerine çalışan sistemler Yay burcu ile ifade edilirler. Satürn, Yay burcundan geçiş yapıyor olduğu süre zarfında etkisini bu sistemler üzerinde de göstermekte. Hukuksal içerikli sistemlerin, kendi içinde disipline olmaya mecbur bırakan etkiler içinde kalışı, sistemde bozulmuş olan düzenin ortaya çıkan yansımaları, bu alanda görev ve sorumluluklara getirilen sınırlayıcı, daraltıcı boyut taşıyabilen yeni düzenlemeler yine Satürn’ün Yay burcunda oluşturduğu ana göstergelerden biri.
Satürn’ün Yay burcunda geçiş yaptığı 2014 Aralık ayı sonrası gündemimize biraz gözatıp biraz hatırlamaya başladığımızda medya kuruluşlarının yaşadığı zorluklar, yayıncılık alanında yaşanan sıkıntılı süreçler, kaybedilen önemli gazeteci kimliklerden bahsetmek mümkün. Yay burcu medya, yayıncılık, yazarlar ile ilgili konuların da yöneticiliğini yapar. Yine içinde olduğumuz bu süreçte medya ve iletişime getirilen yasaklar, sınırlandırmalar, sosyal ağlarda yaşanan kısıtlanmalar Satürnyen oluşumların getirisi olarak paradigmayı koruma enerjisi taşımaktan öte birşey değil.
Yüksek eğitim, üniversiteler, akademik kuruluşlar, öğretim üyeleri, profesörler, eğitmenler yine bu burcun konusu dahilindedirler. Ülkemizde 2015 yılı itibari ile bu kurum ve kimlikler çerçevesinde ortaya çıkan sorunlar, kurumların yeni bir yapılaşma içine girmesi zorunluluğu açıkça ortada.
Uzak yerler, yabancılar, uluslararası ilişkiler ve seyahat, zodyakta 9. burç olan Yay burcunun ifade ettiği konuları arasındadır. Satürn’ün bu burçtan geçişi ile birlikte bu konular üzerinde darlaştırıcı, sorun çıkarmaya yönelik, kısıtlayıcı etkileri barındıran, yaşanılan uluslararası sorunlar, yabancılarla ilgili ülkemizin mülteci sorunu ile birlikte artan sorumluluk ve görev anlayışı, turizm sektöründe varolan sıkıntılı süreç Satürn’ün disipline edici enerjisini bu alanlar üzerinde gösteriyor olmasının gerçekliğini taşımakta.

İçinde bulunduğu burcun niteliksel modeli ile ortak bir zihin oluşturan Satürn, alınması gereken dersler, edinilmesi gereken sorumluluk anlayışı ile kaosa düzen getiren enerjisini açıkça ortaya koyar. Satürn’ün vââd ettiği bir güven duygusu vardır ama ancak onun gösterdiği görev ve sorumlulukların altında yatan bilince ulaşan ruh Satürn’ün vââd ettiği güven duygusuna erişir. Bilgeleşmeye açılan bir kapı…

Dilâra Başar Efeoğlu
02.12.2016, Cuma

Not : Satürn Yay burcu yolculuğu esnasında gezegensel hareketlerini gösteren istasyonlarına varış tarihlerini burada belirtiyorum.
23 Aralık 2014 Yay burcuna geçiş, 15 Mart 2015 (4 derece Yay) retro başlangıcı, 15 Haziran 2015 Akrep burcuna dönüş, 3 Ağustos 2015 Retro sonu (28 derece Akrep), 18 Eylül 2015 Yay burcuna geçiş, 24 Mart 2016 retro başlangıcı (16 derece), 14 Ağustos 2016 retro sonu (9 derece), 7 Nisan 2017 retro başlangıcı (27 derece), 26 Ağustos 2017 retro sonu (21 derece), 20 Aralık 2017 (07:48) Oğlak burcuna geçiş.
Görsel : Cimitero monumentale di Staglieno, Cenova, İtalya.

29 Kasım Salı 2016(15.18) Yeniay

newmoon

Kadere bırakamayacak kadar ateşli, şevkli, heyecan ve ilham dolu amaçları gerçekleştirmenin coşkusu ile dolup dolup taşarken işte tam da aslında kaderin başrol oynayacağı bir Yeniay gerçekleşiyor olacak gökyüzünde…

29 Kasım Salı (15.18) Yeniay

Yay burcunun 7. derecesinde gerçekleşecek olan Yeniay, Yay burcunun kendine inanç ve güven dolu tabiatı ile yeni hedeflere yönelme güdüsünü aktif bir biçimde taşıyor olacak. Amaç duygusu ve amaçları elde etme azminin yükseleceği bir dönemi anlatıyor olan Yeniay, Asc derecesinde bulunan Koç burcunun yönetici gezegeni Mars ile birlikte; savaşçı, mücadeleci kimlik taşıyan enerjilerin süreçe hakimiyetini de açıkça ortaya koymakta. Kova burcunda hareket eden Mars, Yeniay haritasının 11. evinde. Umut, geleceğe odaklanmak, gelecek için mücadele etmek en temel güdü olmuş durumda.

İster kişisel olsun ister toplumsal boyutta özgür olmaya duyulan ihtiyaç artacak, artacak çünkü inandıklarını ortaya koymaya, amaçlarını gerçekleştirebilir olmaya, yeni başlangıçlara, yeni ufuklara doğru yönelme güdüsünün yoğunlaşacak olan duygusu, özgürlüğe olan ihtiyacı en üst seviyeye yükseltmiş olacak. Bu duygular ile şekillenmiş olan arzular, istekler, olmak istenilen haller ve durumlar için verilecek mücadele ise bu Yeniay’ın ifade ettiği mücadele anlayışının ana göstergesi.

Kaybedecek zamanı yokmuşcasına hızlı, çabuk ve kontrol etmekte güçlük çekilen olayların içerisinde olmak bu Yeniay için çok mümkün. Yeniay derecesi ile kare açı içerisinde olan Neptün ileri hareketine başlamış olmanın yaratıcılığını da sergiler durumda. İnançların, ideallerin ve bir o kadar da hayallerin, özlemlerin önemi bir hayli yükselmekte bu Yeniay ile birlikte. Büyük değişimler, önemli dönüşümler getirmeye hazır olan Yeniay, yeni başlangıçlar, güçlü değişiklikler için oldukça uygun enerjiler taşımakta. Fakat bilinmeli ki güçlü değişim etkisi yaratabilecek olan Yeniay’ın diğer bir yönü hesapsız, plansız ya da gerçeklerin dışında hayal dünyasının yanılsaması içinde olmaya itecek duygusallığıda içermekte. Gerçeklerden kopmadan, yanılmalara, aldanmalara karşı tetikte ve uyanık olarak gerçekleştirilebilir hayaller, amaçlar, arzular için ise destekleyici duygusal gücü taşımakta.

Yeniay derecesi, Mars ve Jüpiter arası asteroit kuşağında yerleşmiş olan Juno ve Vesta ile de açısal bağlantı içinde. İlişkilere ait durumların ön plana çıkacağını gösteren bu bağlantılar, yeni başlayacak birliktelikleri gösteriyor olabileceği gibi varolan ilişkilerin yeniden şekillenmesi, sorgulanıyor oluşunuda göstermekte.Arzular, bağlılık ve fedakarlık hisleri ilişkileri şekillendiren önemli unsurlar halini alacaklar. Arkadaşlık, ortaklık, eş, sevgili gibi her türlü ilişkilere, bağlılıklara yıkıcılık taşıyabilecek olan kıskançlık, hırs, takıntılı düşünceler içinde olma gibi duygusal durumlara karşı kontrollü olmakta fayda var.

Yeniay ülkemiz haritasının 6. evinde gerçekleşmekte. 6. ev, ülkenin güvenlik ve askeri tüm birimleri, ordu teşkilatı, kamu çalışanları, işçi ve genel olarak halkın sağlığını hakkında bilgi vericidir. Yeniay derecesinin ülkemiz natal haritasının 3. ve 9. evlerinde bulunan Ay Düğümleri ile kare açı içerisinde oluşu diğer ülkeler ile olan ilişkileri, inançsal, dinsel konuları, hukuksal süreçleri, davaları ve habercilik alanı, medya kuruluşları ile kamunun görüşlerinin etkinliğini ön plana çıkarmakta. Yeniay derecesi 9. evde Güney Ay Düğümü ile kavuşum halinde bulunan natal Uranüs’ü tetikler pozisyonda. Transfer Neptün’de 9. ev üzerinde hareket etmekte. Tüm bunlarla birlikte, Natal haritaya geleceğe yönelik öngörü yöntemi olan ikincil ilerletilmiş (Secondary Progressions) harita konumunu ile baktığımızda, Yeniay derecesinin 6. evde bulunan Mars’ın hemen üstünde gerçekleştiğini görüyoruz. Dinsel, inançsal görüşler ile oluşturulmuş teşkilatların liderlik arayışı, idealistce şekillenmiş görüşlerinin mücadelesine girişme, otoriteye karşı çıkma, bağımsızlık arayan nitelikte ayaklanmalar ülke içinde dikkat çekici durumlar halini alabilecek. Özellikle güvenlik yasaları ile ilgili değişiklik yapılmasına yönelik meclis ve yasa değişikliklerinin gerçekleşmesi gündeme gelebilecek olması durumları, ordu ve askeri teşkilatın aktif halde oluşu, savunma ve müttefik arayışı içinde olma Yeniay’ın ülkemiz üzerinde gerçekleşebilecek etkisel durumlarını göstermekte.

Sağduyu sahibi olabilmenin ve olaylara geniş bir perspektiften ileriye yönelik bakabiliyor olmanın içsel bir güç halini aldığı umut dolu günler dilerim…

Dilâra Başar Efeoğlu

Görsel, Daniel MERRIAM’a ait.

 

YAY BURCU

d93a4488fb584fc9bd8bc0b7a871be38

 

YAY BURCU
22 Kasım – 21 Aralık
Yay burcu mutlak gerçeğin ve bilginin bilgece peşinde olma güdüsünü taşıyan, felsefi, filozofik ve sezgisel zihni ifade eden bir burçtur.
Evrensel bakış açısına sahip olan Yay burcu, çevresel, yaşamsal, dünyasal düzene bireyciliğin dışına çıkan, geniş bir perspektiften bakan düşünce biçimini ifade eder. Görünen gerçekliklerin ötesinde yeni keşfedeceği gerçeklikleri arayacak olan bu burç, yeni prensiplere ulaşma ve ulaştığı yeni prensipleri yaymak, dağıtmak ve öğretmek güdüsü ile hareket edecektir.

Yay burcunun doğası, gezginci, maceracı, dışa dönük ve aktif bir yapıya sahiptir.

Bu burcun yeni deneyimlere dair duyduğu coşkulu heyecanın altında yatan en büyük etken, hayatın bir çok alanında bilgi sahibi olmak, öğrenmek, keşfetmek ve ufkunu genişletmeye karşı duyuyor olduğu güçlü arzularıdır. Yeni yerler görmek, dünyanın farklı yerlerinde farklı insanlar ile karşılaşabiliyor olmak Yay burcu için öğrenmenin en temel sağlayıcısı olabilecek bir kaynak olarak kabul edilir. Bu yüzden Yay burcu değişik kültürlere olan merakı, ilgisi, yatkınlığı ile gezmek, seyahat etmek ile oldukça içiçe bir yaşam sürecektir. Özgürlüğüne dair olan ihtiyacını arttıran bu arzular Yay burcunun belli bir kısıtlanma altında kalmasını zorlaştıran etkenler olarak çalışırlar. Böylelikle Yay burcu onu kısıtlayacak olduğunu hissettiği bağlılıklardan kaçınacak, özgürlüğüne oldukça fazla ihtiyaç duyacaktır.

Yunan mitolojisinin savaşçı Sentorlar’ı Yay burcu ile özdeşleşir.

Yay burcunun sembolü, Yunan Mitolojisi’nde yarı insan ve yarı at bedenli düşsel bir varlık olan Centaur (Sentor) ile tasvir edilir. Elinde ok ve yay ile tasvir edilen Sentorlar, Yunan mitolojisinde savaşçı, savaş yetenekleri gelişmiş, güçlü yaratıklar olarak tasvir edilmiştir. Hayatın anlamını bulmak felsefesi ile dolu olan Yay burcu, inançsal, ruhsal, dinsel, idealist, filozofik yapısını ortaya koyacak ve yüksek aklın varmaya çalıştığı bütünsel gerçekliğin savaşçısı olarak bilgi ve bilgeliğin peşine düşecektir.
Bireyselliğin ötesine geçebilen toplumsal içerikli düşünme becerisine sahip olan Yay burcu toplumun geneline fayda sağlama arzusu, sorumluluğu ve çabası içinde olacaktır. Olaylar karşısında sebep-sonuç ilişkisi arayışı ile düşünüyor olmaya yatkınlığı, bilginin derinlerine inme ve yeni bir sonuç ortaya koymaya yönelik çalışan zihinsel yapısı, Yay burcunun toplumsal, hukuksal, siyasi, adalet ve dinsel konulara yakınlığını ortaya çıkarır. Hukuksal, dinsel ve siyasi alanda etken olmayı topluma yapılan bir vazife olarak görebilecek olan Yay burcu böylelikle bu alanları meslek ya da özel ilgi alanı olarak oldukça ön planda çıkarabilecektir.
Bilgi sahibi olmak, öğrenmekle birlikte, bildiklerini paylaşma, bilgilendirme güdüsünü taşıyan Yay burcu doğası, ‘doğal bir öğretmeni’ göstermekte olacaktır. Bu burç çevresindekilerin de bilgi ve görüş dünyasını geliştirmeye çalışacak, yüksek bir ilham ile elde ettiği bilgi ve görüşlerini yayma güdüsü ile eğitimsel alanda aktif çalışabileceği bir mesleği seçmeye yönelebilecektir.
Bu burcun idealist yapısı onu kendi fikirlerine ya da inandığı diğer fikir ve görüşlere karşı saplantılı tutumlar sergileyecek kadar tutucu bir pozisyona sokabilir. Filozofik düşünen zihin yapısı gerçeklerden uzaklaşan, dogmatik inançların şekillendirdiği tutumlar ve yaklaşımlar içine düşen zihinsel bir yapı halini alabilir.
Yay burcunu sürekli yeni arayışlara itecek olan yeni ufuklara yükselme ihtiyacı bu burcun aşırılıklara kaçmasına, disiplinsiz ve dağınık hareket etmesine yol açabilir. İçsel olarak bilginin ve bilgeliğe verdiği değer anlayışının kendi iç dünyası ile çatışma içerisine girdiğinde Yay burcu kendini diğerlerinden soyutlayacak, fanatikleştirecek, üstün tutacak, kibir içeren davranış ve ruh halleri içine girebilecektir.
Astrolojide #Jüpiter ‘in yönetiminde bir burç olan #Yay burcu, vücutta Uyluk kemiği (üst bacak kemiği), kalçalar, bacak bölgesindeki sinirler ve toplar damarlar, sağ göz ve karaciğer ile ilgili bölgeleri temsil etmektedir. Yarı at yarı insan Sentor ile sembolize edilen Yay burcunun sporcu ve enerjik kişiliği ile de bağdaşan şekilde doğada özellikle atlara karşı duyduğu sevgi ve yakınlık hissi güçlü olabilmektedir.

Dilâra Başar Efeoğlu

Merkür Yay Burcunda

desktop12

Merkür Yay burcunda
12 Kasım Cumartesi günü Yay burcuna geçen Merkür, 3 Aralık Cumartesi gününe kadar bu burçta kalacak.
Merkür’ün Yay burcunda oluşu, aklın somut ve soyut gerçeklikleri aynı anda kavrayabilen, geniş, çok yönlü, felsefi, filozofik şekilde işleyen zihinsel gücünü gösteren bir nitelik halini alabilir.
Merkür, Yay burcunda merak ve öğrenme isteği taşıyan güdüler ile birlikte, bilgisel ve sosyal alanda genişleme ve gelişme sağlama olanağı verecektir. En temel anlamda analitiksel aklın gezegeni olan Merkür, bu burcun taşıdığı soyut düşünme niteliği doğru entegre olamadığında rasyonel düşünceden uzaklaşan, inançların, dogmatik fikirlerin şekillendirdiği zihinsel bir yapıya dönüşecek olabilir.
Merkür , Yay burcunda olduğu süre içinde Neptün ve Kiron ile sert açı yapıyor olacak. 18 Kasım günü Neptün ile kesinleşecek kare açı, 26 Kasım günü ise Kiron ile kesinleşmiş kare açı içinde olacaklar.
Kayıplara, yanılmalara, yol açabilecek olan bu süreç zihinsel dalgınlık, bulanıklık ve gerçekleri gerçek olmayanlardan ayırt edememenin getireceği sorunlara karşı dikkatli olmak gerektiğini göstermekte. Yanlış yönlendirme, yönlendirilme, iletişimsel alanlarda, ticaret hayatını da içine alan şekilde aldanma ya da aldatmaya yönelik karşılaşılabilecek durumlar, hayal gücünün yanıltıcı bir şekilde mantıksal düşünmeyi etkileyecek boyuta gelebiliyor olması bu dönemin zorlu etkilerinden. Artan sezgisel ve filozofik düşünce becerisi ile derin ve geniş bakış açısı kazanabilmek, yaratıcılık içeren düşünceler, fikirler, kuvvetlenen sanatsal ifadeler ise bu sürecin pozitifsel etkileri olacaklar.
Dilâra B. Efeoğlu

%d blogcu bunu beğendi: